Erişilebilirlik

Erdoğan: ‘Birileri Lozan’ı Zafer Diye Yutturmaya Çalıştı’


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası bugün ilk kez muhtarlarla biraraya geldi.

3,5 ay sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 27. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı, 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne karşı gösterilen direnişi İkinci Kurtuluş Savaşı olarak nitelerken Lozan Anlaşması’nın imzalanmasını eleştirdi.

Erdoğan, “Hani o ‘Çılgın Türkler’ diyorlar ya, benim milletim o millet. 15 Temmuz, Türk milletinin ikinci bir Kurtuluş Savaşı'dır bunu böyle bilelim. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a razı ettiler. Birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Şöyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'la verdik. Kıta sahanlığı ne olacak, havada ne olacak, karada ne olacak hala bunun mücadelesini veriyoruz. İşte bunun nedeni, o anlaşmada masaya oturanlar. O masaya oturanlar bunun hakkını veremediler, veremedikleri için onun sıkıntısını şimdi biz yaşıyoruz. Herhalde bu darbe başarılı olsaydı, Sevr'i bile aratacak bir anlaşmayla karşımıza çıkacaklardı,” dedi.

Erdoğan 24 Temmuz’da “Lozan Anlaşması devletimizin kurucu tapusu niteliğindedir” demişti

Bugün Lozan Anlaşması’nın Türk halkına zafer diye yutturulmaya çalışıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı, Lozan Anlaşması’nın 93. Yıldönümü vesilesiyle darbe girişiminden dokuz gün sonra, 24 Temmuz 20016’da yayınladığı mesajında ise Lozan Anlaşması’nı “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusu” olarak nitelemişti.

Erdoğan, “Aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakarlıkla elde ettiği zafer, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak tescil edilmiştir. Bu anlaşma, yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir. Lozan Antlaşması’nın içeriği, bu anlamda başta milli irade ve demokrasi olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu temel ilkelerin değeri, bugünlerde çok daha iyi anlaşılmaktadır. Aziz milletimiz, kendi seçtiği temsilcileri eliyle kullandığı iradesine yöneltilen her türlü darbe teşebbüsüne karşı, kurtuluş mücadelesi ruhuyla, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde cevap vereceğini, yaşanan son hadiselerle bir kez daha göstermiştir,” demişti.

CHP’li Gülsün Bilgehan: “Cumhurbaşkanı, Lozan’ın önemini Başbakan’dan öğrenebilir”

Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerine en sert tepki Cumhuriyet Halk Partisi’nden geldi. Dönemin Dışişleri Bakanı olarak anlaşmayı imzalayan İsmet İnönü’nün torunu Ankara milletvekili Gülsün Bilgehan Toker, Cumhurbaşkanı’nın kutuplaştırıcı bir dil kullandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı’nın üç ay önce “zafer” diye nitelediği antlaşma için bugün ‘Lozan’ı bize zafer diye yutturdular. İşte bunun nedeni, o anlaşmada masaya oturanlar’ demesini çelişkili bulan Toker, “Cumhurbaşkanı’nın darbe girişiminden sonra Atatürk’ü, Cumhuriyet’in kurucularını birleştirici güç olarak kullanıp, çok geçmeden kutuplaştırıcı ve adeta nefret söylemini andıran üslubuna dönmesini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Cumhurbaşkanı tarafından göreve getirilen Başbakan Binali Yıldırım’ın, Türkiye’nin düşmanları için ‘Lozan’da ertelenen 100 yıllık hesapları var’ demesi de henüz hafızalardan silinmemiştir. Erdoğan, bugünlerde başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu’ndan Lozan’ın önemini öğrenebilir,” dedi.

CHP’li Tekin: “Cumhuriyet değerlerine alerjileri var”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarından eski Genel Sekreter Gürsel Tekin’in açıklamalarına bakılırsa darbe girişimi sonrası hükümet ile ana muhalefet arasındaki yakınlaşma sona gelmek üzere.

Tekin, “Yenikapı Ruhu'ndan bahsediliyordu. CHP'nin darbeye karşı hassasiyetini kullanarak bir ruh oluşturulmaya çalışılıyordu. Bizim ruhumuz cumhuriyet değerleri, demokrasi ve insan haklarıdır. Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidarda böyle bir ruhun olmadığı çok net olarak görülüyor, cumhuriyet değerlerine alerjileri var,” dedi.

Erdoğan: “MGK, OHAL’in uzatılmasını tavsiye etti, hükümet gereğini yapacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlara yaptığı konuşmada 20 Temmuz’da üç aylığına ilan edilen Olağanüstü Hal’in dün toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan tavsiye karar bağlamında üç ay daha uzatılacağının mesajını verdi.

2002 yılında AKP’nin iktidara geldiği dönemde bazı kentlerde olağanüstü hal uygulamasının yürürlükte olduğunu hatırlatan Erdoğan, “O zamanlar Güneydoğu Anadolu'da sokağa bile belirli saatlerde çıkamıyordunuz. Şimdi öyle bir şey var mı? Yok. Grevdi, boykottur, ıvır, zıvır bir şey var mı? Yok. Nitekim OHAL geçen 2 ayı aşkın sürede, terörle mücadelenin etkinliğini arttırmak için uygulandı. Bütün bunları yaparken tabii ki FETÖ terör örgütü ile ilgili mücadelede de hızımızı arttırıyoruz. Bu işi hızlandırmamız lazım, rehavet olmaz. MGK toplantısında olağanüstü halin 3 ay daha uzatılması tavsiye edildi. Hükümetimiz de gereğini yapacaktır,” dedi.

Erdoğan’dan OHAL bir yıldan fazla sürebilir mesajı

Ancak Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına bakılırsa olağanüstü halin ikinci üç ay sonunda da sona ermeyeceği görülüyor: “Fransa'da 3 ay artı 3 ay son olarak da 6 ay olmak üzere toplamda 1 yıl olağanüstü hal uygulandı. Dünyadan kimse Fransa'ya ‘Ya siz niye 1 yıl OHAL’ ilan ettiniz diyor mu? Bazı bakan arkadaşlarımız ‘Artık bitse mi?’ diyor. ‘Olur mu’ diyorum arkadaşlarıma dur bakalım ya, sabırlı ol, belki 12 ay da yetmeyecek.”

Cumhurbaşkanı bu sözlerinin ardından muhtarlara OHAL’in uzatılması için oylama yaptı. Alkışlarla destek alınca “İşte görüldüğü gibi ittifakla kabul,” dedi.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG