Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da temaslarda bulunan ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross'la beraberindeki Amerikan iş adamlarına hitaben, Suriye konusunda işbirliği ve Türkiye’nin beklentilerine destek verilmesi gerektiği mesajını verdi.
Erdoğan, Ross ve Amerikan Türk Konseyi ile Amerikan Ticaret Odası üyelerini kabulünde iki ülke ilişkilerini değerlendirdi. Erdoğan, son günlerde Avrupa ülkeleri başta olmak üzere uluslararası kamuoyuna Türkiye’nin İdlib kaynaklı yeni göç dalgasına ev sahipliğini üstlenmeyeceği mesajını da tekrarladı.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'le görüşmesi sonrasında Suriye’deki gelişmeler bakımından “hayal kırıklığı” yaşadığı mesajları veren Erdoğan, Amerikalı heyeti kabulündeyse, yeni göç dalgasını önlemek konusunda ABD’yle birlikte oluşturulacak “güvenli bölge” alanını işaret etti. Erdoğan, ikili ilişkileri “Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri ortak değerlere ve müşterek çıkarlara dayalı köklü bir müttefiklik ilişkisine sahiptir. Bu ittifak zaman zaman zorluklarla sınanmış, pek çok badire de bu arada atlatılmıştır. Ancak üstesinden geldiğimiz her sıkıntıyla müttefiklik ilişkimiz daha da perçinlenmiştir” diye özetledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde İdlib'e yönelik artan saldırılar bizi böyle bir riskle karşı karşıya getiriyor. Sığınmacı krizine kalıcı çözüm ancak Suriye içerisinde terörden arındırılmış bölgelerin tesisiyle mümkündür. Dostum (ABD Başkanı Donald) Trump’ın da dediği gibi Suriye’de DEAŞ (IŞİD) yenilgiye uğratılmıştır. Şu an hem ülkemizin hem bölgemizin hem de Suriyeli mültecilerin geri dönüşünde en büyük engel PKK ve onun uzantısı olan YPG gibi terör örgütleridir. Etnik temizlik yapan, bölge halkını göçe zorlayan Türk vatandaşlarının can ve mal güvenliğini tehdit eden bu yapı, muhakkak tehdit unsuru olmaktan çıkarılmalıdır. Bu noktada ABD ile Suriye'deki işbirliğimize büyük önem veriyoruz. Fırat'ın doğusu ile Irak sınırı arasındaki Suriye topraklarını güvenli hale getirecek adımlar atmaya çalışıyoruz. Maalesef Sayın Obama döneminde güvenli bölge teklifimi karşılık alamadığım için gerçekleştiremedim. Kendisi de olumlu baktığı halde güvenli bölge olmadı. Sayın Trump”a da aynı teklifi yaptım ve Sayın Trump da buna çok olumlu baktı. Nitekim son ana kadar da hala güvenli bölgeye olumlu yaklaştığını da ifade etti” diye konuştu.
Artık güvenli bölge oluşturulmasında yeniden vakit kaybı yaratılmaması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Bunu hallettiğimiz anda zaten terör örgütlerine karşı mücadelemiz de kolaylaşacak. Mülteciler noktasındaki, düzensiz göç noktasındaki sıkıntıyı da aşmış olacağız. Amerika’dan beklentimiz müttefikliğimize yakışır şekilde terörle mücadelemizde ve sığınmacıların huzurla evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeler oluşturma çabamızda yanımızda olmalarıdır. Ama şu anda 50 bine varan tırla, buradaki terörist gruplara araç gereç, mühimmat gönderilmesi bizleri ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunlar kime karşı kullanılıyor? Türkiye’ye karşı. Bunu kabullenmemiz de stratejik ortak olarak mümkün değildir” dedi.
Türkiye’nin başta Suriyeliler olmak üzere 5 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapmasıyla dünya ekonomisini koruduğunu savunan Erdoğan, “Suriye içerisinde güvenliğini sağlayarak ihtiyaçlarını karşıladığımız insanlarla birlikte bu rakam 9 milyonu aşıyor. Bu şekilde NATO'daki müttefiklerimiz başta olmak üzere tüm Avrupa'nın da güvenliğini de biz temin ediyoruz” dedi.
Erdoğan, Trump’la ilişkisini dostluk olarak tanımlayarak, ABD Başkanı’nın en yakında zamanda Türkiye’yi ziyaret etmesini beklediklerini vurguladı.
ABD’yle ticaret hacmi hedefi 100 milyar dolar
ABD Ticaret Bakanı Ross ve beraberindeki işadamı heyetini kabulünde ekonomik ilişkileri de değerlendiren Erdoğan, “İş yapma kolaylığı ve yatırımlar açısından da oldukça cazip bir ülkeyiz. Türkiye ile Amerika arasında 20 milyar dolar seviyesinde seyreden ticaret hacmi gerçek potansiyelimizin oldukça altındadır. Başkan Trump ile son görüşmelerimizde ticaret hacmini önce 75 milyar dolar olarak konuşmuştuk. Fakat daha sonra Osaka görüşmemizde bunun 100 milyar dolara çıkartılması konusunda kendileriyle mutabakata vardık. Bu hedefe ulaşılması yolunda somut adımlar atmaya da başladık. Sizlerle burada yaptığımız görüşmenin ekonomik işbirliğimizin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına inanıyorum. Nitekim geçenlerde Sayın Başkan ile yaptığımız telefon görüşmesinin ardından hemen Sayın Bakanı buraya göndermiş olması da bu konudaki ciddiyetimizin, bu konudaki hassasiyetimizin en güzel ifadesidir, işaretidir” diye konuştu.
Türkiye’deki Amerika kaynaklı doğrudan yatırımların 2002-2018 yılları arasında toplamda 12 milyar dolara yaklaştığını açıklayan Erdoğan, Bakan Ross’u “tecrübeli bir yatırımcı” olarak gördüğünü kaydederek, Ross’un Türkiye temaslarıyla bu yetersiz rakamları arttırma işini yürüteceğine inandığını da söyledi.
Türkiye gümrük muafiyeti talep ediyor
Bu arada Bakan Ross, Erdoğan ile görüşmesinin yanısıra hükümetten diğer isimlerle de teke tek görüşmeler yürüttü.
Bu çerçevede, Ross, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile ikili görüşmeler yaptı. Ross, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile de biraraya geldi.
Pekcan ile Ross, ortak basın toplantısı düzenleyerek ikili ticari ilişkileri yorumladılar.
Bakan Pekcan, tekstil, hazır giyim, mobilya, mermer, otomotiv, otomotiv yan sanayi, mücevherat, sivil havacılık, çimento, kimya, makine ve lojistik sektörlerini ikili ticaret hacmini arttırabilecekleri öncelikli başlıklar olarak belirlediklerini açıkladı. Bunun için ticari komiteler kurabileceklerini kaydeden Pekcan, özetle, “Sektörlerin kapasitesini artırarak ABD'ye ürün tedarik etmeye hazır olduğumuzu ifade ettik. İlişkilerimizdeki bazı sıkıntıların aşılmasında ticaretimize olumlu yansımaları olduğunu düşündük. Otomotivdeki eylem ve önlemlere değindik. Bu kapsamda özellikle 232 olan ilave gümrük vergilerinden ülkemizin muaf tutulması talebimizi paylaştık. 100 milyar dolarlık hedefimiz için bunun önemli olduğunu düşünüyoruz. En çok potansiyele sahip sektörlerden biri sivil havacılık sektörüdür. Ayrıca Türk Eximbank ve US Eximbank iş birliğiyle uzun vadeli ve düşük faizli kredi imkanlarıyla ülkemizdeki ve üçüncü ülkelerdeki ortak yatırım alanlarına odaklanacağız” dedi.
"ABD-Çin ticaret savaşı Türkiye için fırsat"
Ticaret Bakanı Pekcan, Amerika’yla Çin arasındaki ticaret savaşının çeşitli sektörlerde ticaret için önemli fırsatlar yaratma potansiyelini de ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross'la yapılan görüşmede değerlendirdiklerini söyledi.
“Amerikan tarafına ürün sağlamaya hazır olduğumuzu ifade ettik” diyen Pekcan, ABD Başkanı Trump’la Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurul Çalışmaları çerçevesinde New York’ta yapacakları görüşmenin en önemli gündem maddesinin de ticaret olacağını söyledi.
Bakan Ross ise, her iki taraf kendi ticaret hacimlerini arttırırsa 100 milyar dolarlık ticaret hacmine hızla ulaşılabileceğini belirterek, 43 ABD’li firmayı temsil eden isimlerle birlikte Türkiye’ye geldiğini ve burada 52 Türk firması temsilcisiyle görüştüklerini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da, Ross ile görüşmesi için verimli geçtiği vurgusunda bulundu.
Sağlık Bakanı Koca da, Ross ile görüşmesine ilişkin “ABD Ticaret Bakanı Sayın Wilbur Ross’u konuk ederek teknoloji transferi, sağlık turizmi ve ikili ilişkilerimiz başta olmak üzere birçok husus üzerine fikir alışverişinde bulunduk” mesajını paylaştı.
