Erişilebilirlik

Döviz Alıp Başını Gidecek mi?


Uzmanlar, Amerikan Doları'ndaki kur artışını mutlaka ABD Merkez Bankası (FED) politikalarıyla birlikte değerlendirmek gerektiğini belirtirken, 2014 yılında Türkiye’nin cari açığında da ciddi artış bekleniyor

Türkiye'de Amerikan Doları kurunun son haftalardaki yükselişini devam ettirmesi ekonomideki etkisi açısından tartışılıyor. Uzmanlar, Amerikan Doları'ndaki kur artışını mutlaka ABD Merkez Bankası (FED) politikalarıyla birlikte değerlendirmek gerektiğini belirtirken, 2014 yılında Türkiye’nin cari açığında da ciddi artış bekleniyor.

Türkiye'de serbest piyasada, Amerikan Doları kuru 2.25 Türk Lirası değerine ulaştı. Bu tablo ülkedeki ekonomik çevrelerde endişe yarattı. Merkez Bankası ise, iç piyasaya yönelik nasıl bir yol izleyeceğini ve döviz kuruna ilişkin görüşlerini bugün açıklayacak.

Türkiye'deki kur artışını Amerika'nın Sesi'ne değerlendiren Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Selahattin Tugay, döviz kurunu ülke içindeki tüketici hareketi ile açıkladı. "Döviz kurundaki artışı önümüzdeki dönem belirleyecek temel faktör, sokaktaki insanın dövize yönelip yönelmeyeceği noktasıdır" diyen Tugay, bu noktada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine bakılması gerektiğini söyledi. Tugay, BDDK tarafından yapılan döviz mevduat hesaplarındaki kategoriler açısından sadece belirli gelir grubundakilere ait hesaplarda artış olabileceğini kaydetti. Tugay, "Eğer sokaktaki insanda dövize yönelim harekete geçerse döviz kuru daha da yukarı düzeye çekilecektir. Benim beklentim böyle olmayacağı yönünde" dedi.

Prof. Dr. Tugay, FED'in politikasını Türkiye'deki etkisi bakımından ‘dolaylı faktör’ olarak yorumladı. FED'in tahvil alımını 85 milyar dolardan aşağıya çektiğini anımsatan Tugay, "Ama ben Türkiye'ye etkisini göreceli olarak iyi görüyorum. Bir riskin fiyatlanması döviz kurundaki sağlıklı gidişatı gösterir. Türkiye'de son haftalarda gündemdeki konular nedeniyle ekonomik risk ortaya çıkmıştır ve bunun fiyatlanma olarak yansımasını sağlıklı buluyorum" diye konuştu. Aksi takdirde Türkiye'deki ekonomide uzun vadede riskin artacağını belirten Tugay, kısa vadede döviz kurundaki artışı normal gördüğünü ifade etti.

FED sinyali Mayıs 2013'te verdi

Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi ve FED politikaları alanında uzman Dr. İsmet Demirkol, Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamada, Türkiye'deki dolar kuru artışında öncelikle ABD faktörünü değerlendirmek gerektiğini vurguladı. FED'in Mayıs 2013'teki açıklamasıyla diğer ülkelere piyasaya sürdüğü Amerikan Doları miktarında azaltmaya gideceğini önceden ilan ettiğini kaydeden Demirkol, FED'in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımını Ocak 2014 itibariyle 10 milyar dolar azalttığını hatırlattı. FED'in gelecek dönemde tahvil alımını toplamda 25-30 milyar dolar azaltmayı hedeflediğini belirten Demirkol, öncelikle Türkiye'deki Amerikan Doları'nın diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi artış eğilimi gösterdiğini söyledi.

Türkiye'de iç piyasadaki gelişmeleri de FED'in yanı sıra değerlendirmek gerektiğini belirten Demirkol, 5 yıllık risk primi olarak CDS'sinin (kredi iflas takas primi) Ocak 2012'de 125 puan olmasına karşın şimdi 250 puana yükseldiğini ifade etti. Bununla birlikte Borsa İstanbul'un endeksinde yükselme beklentisinde ciddi gerileme yaşandığını vurgulayan Demirkol, Türkiye'deki pek çok kalemdeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarında yılbaşı itibariyle yaşanan artışın enflasyon oranı dolayısıyla döviz kuru artışını tetiklediğini de anlattı.

Türkiye'de cari açıkta büyüme riski

Amerika Doları'ndaki kur artışını bugünkü 2.25 seviyesinden uzun vadede 2.40 gibi bir seviyeye doğru yükseliş eğiliminde gördüğünü de açıklayan Demirkol, "Bu durum Türkiye'nin düşük büyüme oranı ile birlikte zaten yüksek orandaki cari açığındaki artışı devam ettirecektir. Türkiye'nin eksi 7,4 oranındaki cari açığı oranı negatif yönde artacaktır" dedi.

Türkiye'deki cari açık açısından özellikle özel sektöre dikkat çeken Demirkol, "Bu noktada dolar üzerinden yapılmış dış borçlanma Türkiye aleyhine bir tablo yaratıyor. Kamudaki dış borçlanma 7 milyar dolar civarında dolayısıyla pek kayda değer değil. Ancak özel sektör 147 milyar dolarlık dış borca sahip. Kısa vadede özel sektör, bu borcu ödemek için iç piyasadan dolar alımı yapıyor. Bu durum da dolar kuru artışına yol açıyor" diye konuştu.

Demirkol, Türkiye'deki gelecek aylar açısından Mart ayındaki yerel seçimlerin Amerikan Doları'ndaki artışta etkili olabilme olasılığını çok düşük gördüğünü de belirtti ve FED ile Türkiye Merkez Bankası'nın tutumuna bakmak gerektiğini söyledi.
  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG