Çin’in ihracatının Aralık ayında son iki yıl içinde en düşük seviyeye gerilemesi, ithalatın da beklenenden daha yavaş gerçekleşmesi, küresel ekonomideki yavaşlamayı kanıtlayan işaretlerin başında geliyor.
Çin ekonomisinin hızla büyümesindeki en büyük etkenlerden biri Çin mallarının tüm dünyaya satışının artmasıydı. Ancak yeni veriler ihracatta büyümenin doyma noktasına ulaştığını gösteriyor. UBS Varlık Yönetimi uzmanı Pu Yonghau, ekonomik belirsizliğin tüketici talebini azalttığını söylüyor:
“İhracat dış etkenlere bağlı. Bence yavaşlayacak ve zayıf kalmaya devam edecek. Ancak iç tüketim, üretim verileri ya da enflasyon sözkonusu olduğunda daha olumlu rakamlara erişmemiz gerekiyor.”
Çin para biriminin değerini arttırmak iç tüketimi körükleyebilir, ancak Çin mallarını daha pahalı hale getireceğinden ihracata zarar verebilir. Pu, ihracattaki zayıflığın, Çin Merkez Bankası’nın Yuan’ın değerini düşük tutma politikasını haklı çıkaracağını söylüyor:
“Bu yıl ihracat rakamları son derece zayıf olacak, özellikle de Avrupa’ya yapılan ihracat. Bu nedenle Çin’in para biriminin değerini yükseltmek isteyeceğini sanmıyorum.”
Amerika’da da ihracatı arttırma çabaları sürüyor. Amerikan Ticaret Odası, kısa süre önce, Kongre’ye, serbest ticaret anlaşmalarını Brezilya’dan Endonezya’ya kadar genişletmesi çağrısında bulundu.Ticaret Odası Başkanı Thomas Donohue şöyle konuşuyor:
“Amerika dışında yaşayanların yüzde 95’ine mal satmak istiyoruz. Bu müşteri ve tüketicileri daha fazla Amerikan malı satın almaya teşvik etmeliyiz.”
Bu mesaj işe yarıyor olabilir. Amerika’nın Çin’e ihracatı son bir yılın en üst seviyesine tırmandı.
Ancak geçen hafta açıklanan ticaret verileri daha farklı. Ticaret Bakanlığı, tüketim malları ithalatında azalma olsa da Amerika’nın ticaret açığının Kasım ayında yüzde 10’u geçtiğini, Amerikalılar’ın ham petrol ve otomobile daha fazla para ödediğini bildiriyor.