Paris’te 7 Ocak’ta radikal İslamcı Kouachi kardeşlerin silahlı saldırısına uğrayınca bütün dünyayı sarsan ünlü Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo’nun kabusu bitmedi. Fransız polisi, saldırıda ölen yöneticisi “Charb” takma isimli Stephane Charbonnier’den bayrağı devralan Haber Müdürü “Riss”in evinin etrafında iki cihatçı militanı, evin girişinin fotoğraflarını çekerken yakaladı.
Fransız polisinin büyük bir gizlilik içinde yürüttüğü operasyonu Le Parisien gazetesi duyurdu. Charlie Hebdo’nun tüm çalışanlarını ve binasını koruyan polis, 12 Mayıs Salı günü Riss takma adıyla tanınan Laurent Sourrisseau’nun evinin etrafında 30 yaşlarında bir erkek şüpheli tespit etti. Riss’in oturduğu evin önünde dolaşan genç adamın, elindeki akıllı telefonla binanın girişinin fotoğrafını çektikten sonra, Japon marka bir motosiklete binerek hızla bina önünden ayrıldığı görüldü. Riss’in evini koruyan polisler, ertesi gün de benzer bir sahneye tanık oldular. Bu sefer İtalyan marka başka bir motosiklet üzerinde yine 30 yaşlarında başka bir genç adam da binanın girişinin fotolarını çektikten sonra, aynı hızla ayrıldı.
Derhal iki şüpheli şahsın kimliklerini tespit eden polis, her iki şahsın da suç dosyasının hayli kabarık olduğunu farketti. Birinci gün gelen şüphelinin sicilinde 20’ye yakın suç bulunurken, ikinci gün gelen kişinin devletin radikal islamcı örgütlere yakın isimleri fişlediği “S. D’intrigant” adlı şüpheliler listesinde yer aldığı ortaya çıkınca polis harekete geçerek her iki şahsı da karakola çağırarak sorguladı.
Ancak iki şahıs da “fotoğraf çektikleri ve birbirlerini tanıdıkları” iddialarını reddettiler. Riss’in binasının önünde bulunma gerekçelerini de, birinci şüpheli “sadece oradan geçiyordum” diye açıklarken, radikal İslamcılar listesinde ismi bulunan ikinci şüpheli ise “bir arkadaşını doktora getirdiğini” ifade etti. İfadelerinin alınmasının ardından her iki şüpheli de serbest bırakıldı.
Derginin içi de kaynıyor
Charlie Hebdo çalışanları üzerindeki tehdit devam ederken, bir yandan da dergi içinde ağır sorunlar yaşanıyor. Saldırılarla aynı dönemde Liberation gazetesine konuşan derginin önemli çizerlerinden “Luz” psikolojik olarak saldırının ağırlığını atlatamadığını ve bir süre kendisini dinlemek için Eylül ayından itibaren dergiden ayrılacağını duyurdu. “Artık 'Charlie Hebdo' da olmayacağım ama 'Ben Charlie'yim' demeye devam edeceğim” diyerek ayrılacağını duyuran Luz, bu kararından hemen önce de “Artık Hz. Muhammed karikatürü çizmeyeceğini” açıklamıştı.
Bütün dünyadan dergiye destek veren milyonlarca insanın gönderdiği bağışlarla biriken paralar ve bunların yaşamını yitirenlerin ailelerine verilmesi kararı da dergi içinde tartışma yarattı. Bazı çalışanlar hakkında disiplin soruşturması ve işten çıkarma tehditleri devam ederken, derginin bundan sonra yoluna nasıl devam edeceği konusu da ayrı bir kırılma noktası oluşturuyor.
