Genç erkek ve kadınlar macera vaatlerine ve kendilerinin söz sahibi olacağı yeni bir dünya düzeni kurma hayallerine kanarak şiddet taraftarı gruplara katılıyor. Ancak gerçek, beklentilerinden çok farklı.
Güvenlik Konseyi’ndeki oturumda Amerika Temsilcisi Büyükelçi Samantha Power, IŞİD gibi terör gruplarının özellikle interneti kullanarak gençleri kendilerine çekme konusunda giderek daha gelişmiş yöntemler kullandıkları uyarısında bulundu.
Power, “İşin gerçeği yeni gençler kazanmak isteyen terör grupları bizden daha yaratıcı ve bu konuya bizden fazla para ayırıyor. Bu gençler ve kendi ortak güvenliğimiz için daha iyi mücadele etmeliyiz.” şeklinde konuşuyor.
Uluslararası Radikalleşme Çalışmaları Merkezi Direktörü Peter Neumann, Suriye ve Irak’ta yalnızca Avrupa’dan giden 4 bin yabancı savaşçı olduğunu söyledi. Bu kişiler kendilerini Batı toplumlarından soyutlanmış hissediyor.
Neumann'a göre, kendinizi toplumda bir yere ait saymıyor ve kendinizi o toplumun bir parçası olarak görmüyorsanız nefret duymak daha da kolaylaşır.
Bu gençlerin birçoğu bölgeye IŞİD’e katılmak üzere gidiyor. Antropolog Scott Atran geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak’ta IŞİD’e katılan gençlerle konuşmuş.
Atran, Kuran ya da hadisleri bilmediklerini, İlk halifeleri bilmediklerini ve tüm İslam bilgilerinin El Kaide ve IŞİD propagandasına dayandığını söylüyor.
Afrika’da işsizlik ve savaş birçok gencin Boko Haram, El Şebab gibi örgütlere katılmasına neden oluyor. Bu örgütler sivilleri rehin alıyor ve halka korku salıyor. Kuzey Nijerya’da Boko Haram kız öğrencileri kaçırdı. Kenya’da Garissa Üniversitesi’ne yapılan saldırıda 148 öğrenci öldü.
Ürdün’ün 20 yaşındaki prensi Hüseyin bin Abdullah geçen Perşembe günü yapılan oturumu yönetti. Prens, gençlerin bu durumdan en çok etkilenenler olduğunu, ancak aynı zamanda çözümün parçası da olabileceklerini söyledi. Abdullah, Ürdün’ün radikalleşme ve terörle mücadelede gençlerin rolünü değerlendirecek bir uluslararası konferansa ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu bildirdi.
