Erişilebilirlik

Beyaz Saray'dan Taziye Açıklaması


Başkan Barack Obama, Kuzey Carolina'da üç Müslüman gencin öldürüldüğü olayla ilgili olarak bir taziye mesajı yayınladı ve Amerika'da yaşayan hiç kimsenin kimliğine, görüntüsüne ve inancına göre hedef alınamayacağını bildirdi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Dün FBI, Kuzey Carolina eyaletinin Chapel Hill kentinde Yusor Muhammed Ebu Salha, Deah Shaddy Barakat ve Razan Muhammed Ebu Salha'nın acımasızca ve çirkin bir şekilde öldürülmeleriyle ilgili olarak bir soruşturma başlattı. Yerel yetkililerin yürüttüğü soruşturmaya ek olarak FBI federal suç işlenip işlenmediğini belirlemek amacıyla adımlar attı. Amerika'da yaşayan hiç kimse, kim olduğu, neye benzediği ya da nasıl ibadet ettiği için hedef alınmamalı. Michelle ve ben, kurban yakınlarına başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz. Bu genç Amerikalıların cenazesinde de gördüğümüz yoğun kalabalıktan da anlaşılabileceği gibi bizler hepimiz tek bir Amerikan ailesiyiz. Bizlerden birisi zamanı dolmadan aramızdan alınırsa nasıl yaşadıklarını daima hatırlarız. Kurbanlardan birinin sözleri de kendi yaşamlarımıza ilham olmalı. Yusor bir süre önce 'Amerika'da büyümek çok büyük bir şans' demişti: 'Nereden geldiğiniz önemli değil. Çok farklı yerlerden, çok farklı temeller ve dinlerden çok farklı insanlar var. Ama burada hepimiz biriz'".

Chapel Hill cinayetleri, uluslararası tepkilere de yol açmıştı. Resmi ziyarette bulunduğu Meksika’dan açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cinayetlerle ilgili sessizliklerini korudukları için Başkan Barack Obama, Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry’yi sert dille eleştirdi. Erdoğan, "Ben buradan Obama’ya sesleniyorum. Neredesin başkan diyorum. Biden’a sesleniyorum. Neredesiniz diyorum. Siz sessiz kalırsanız dünya da sessiz kalır. Dünya beşten büyüktür” diye konuştu.

Beyaz Saray en son Çarşamba yapılan açıklamada cinayetlerle ilgili bir açıklama yapmadan önce soruşturma sonuçlarının bekleneceğini bildirmişti. Bugün açıklama yapan Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki de Erdoğan'ın eleştirilerini reddetti, Beyaz Saray sözcüsünün önceki gerekli açıklamayı yaptığını söyledi.

Beyaz Saray'ınkine benzer bir taziye mesajı yayınlayan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin sözcüsü Stephane Dujarric, Genel Sekreter Ban Ki Moon'un özellikle cenazede binlerce Amerikalı'nın toplanmasından ve dünyadan gelen tepkilerden dolayı çok duygulandığını söylediğini bildirdi. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunan Ban ayrıca inanç öğretilerini saptırmaya çalışan ve ayrılık yaratmaya çalışan kesimlerin yarattığı gerginliğin arttığı bir dönemde, öldürülen üç gencin küresel vatandaşlığın en iyi değerlerini yansıttığını belirtti.

Amerika Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Kuzey Carolina’nın Chapel Hill kentinde üç Müslüman’ın vurularak öldürülmesi olayında federal suç işlenip işlenmediğini belirlemek amacıyla soruşturma başlattı. Kurbanların ailesi ve arkadaşları, cinayetlerin nefret suçu olduğunu savunuyor.

FBI’ın Kuzey Carolina şubesinin Amerika’nın Sesi’ne gönderdiği elektronik posta mesajında, “FBI üç kişinin öldüğü cinayetin incelenmesi sırasında bulunan kanıtların değerlendirilmesiyle ilgili olarak Chapel Hill Emniyeti’ne yardım sağlamaya devam ediyor” denildi. Kısa açıklamada ayrıca, olayda federal suç işlenip işlenmediğinin belirlenmesi amacıyla FBI’ın paralel bir öninceleme başlattığına dikkat çekildi.

İki kızkardeş ve kızkardeşlerden birinin kocası, salı günü Kuzey Carolina Üniversitesi Chapel Hill kampüsü yakınlarındaki evlerinde vurularak öldürülmüştü.

Katil zanlısı komşu, 46 yaşındaki Craig Stephen Hicks, birinci dereceden üç ayrı cinayet suçlamasından yargılanacak. Polis 23 yaşındaki Deah Shaddy Barakat, yeni evlendiği eşi 21 yaşıdaki Yusor Ebu Salha ve eşinin 19 yaşındaki kızkardeşi Razan Ebu Salha’nın öldürülmesi olayının park yeri anlaşmazlığından çıktığını inanıyor.

Öldürülen kızkardeşlerin babası Muhammed Ebu Salha cinayetlerin nefret suçu olduğunu ve Hicks’in kızıyla damadını birkaç kez silahla tehdit ettiğini iddia ediyor.

FBI’ın tanımlamasına göre nefret suçunun, tamamen ya da kısmen ırk, din, etnik köken, engelli kişiler, cinsiyet ya da cinsel tercihlere yönelik önyargılarla işlenmiş olması gerekiyor. Nefret suçu işleyen kişiye verilen ceza da daha ağır oluyor.

FBI verilerine göre 2013’te Amerika’da 6 bin 900 kadar nefret suçu işlendi ve bunların yalnızca 165’i Müslümanları hedef alıyor. Bu suçlar arasında cinayet bulunmuyor.

Cinayetler, sosyal medyada önemli yankı bulurken, Twitter’da #MuslimLivesMatter hashtag’iyle bir İngilizce mesaj grubu oluşturuldu. Amerika’daki Müslüman hakları savunucuları da, son haftalarda Müslüman toplumuna yönelik tehditlerde artış olduğunu kaydediyor.

Amerika’daki Müslümanlar arasında da kurbanların dini gerekçeyle öldürüldüğünden emin olduklarını söyleyenler var. Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi gibi gruplar, polis soruşturmasının “nefret suçu” bağlamında yapılmasını istiyor.

Chapel Hill Emniyeti’nden yapılan açıklamada, soruşturma görevlilerinin Hicks’in bu denli duygusuz ve trajik bir eyleme başvurmasının nedenlerini incelediğini bildirdi.

Federal savcı Ripley Rand de cinayetlerin münferit olaylar olabileceğini, Müslümanlar’ı hedef alan bir saldırıya benzemediğini belirtti.

Katil zanlısı Craig Stephen Hicks birinci dereceden üç ayrı cinayet suçuyla yargılanacak.
Katil zanlısı Craig Stephen Hicks birinci dereceden üç ayrı cinayet suçuyla yargılanacak.

2012’den Durham Teknik Yüksek Okulu’nda avukat yardımcılığı dersleri alan Hicks, kendini Facebook sayfasında bir “ateist” olarak tanımlıyor ve din karşıtı birçok mesaja yer veriyor. Bununla birlikte Hicks’in Facebook sayfasında Hristiyanlar’a yönelik eleştiriler daha çok göze çarpıyor, özellikle de mesajlarından birinde Müslümanlar’ı savunuyor ve New York’ta eski Dünya Ticaret Merkezi yakınlarında kurulan mescidi protesto eden Hristiyanları “ikiyüzlüler” diye eleştiriyor. Hicks’in yedi yıllık eşi de, kocasının din ve inanç konusunda bir alıp veremediği olmadığını, eşcinsel ve kürtaj haklarını da savunduğunu kaydetti.

Öldürülen Müslümanlardan Deah Shaddy Barakat, Kuzey Carolina Üniversitesi’nde Dişçilik Okulu ikinci sınıf öğrencisiydi. 21 yaşındaki Yusor Ebu Salha da, eşi gibi sonbaharda dişçilik okumak üzere aynı okula başlayacaktı. Raleigh’de oturan ve Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi’nde okuyan Razan Ebu Salha ise, ablası kayınbiraderini ziyaret etmişti.

Barakat aynı zamanda yoksullara diş bakım malzemesi yardımı yapıyordu. Suriye’deki iç savaştan dolayı Türkiye’ye sığınan Suriye vatandaşlarına gönüllü hizmet vermeyi amaçlayan Barakat, önümüzdeki yaz Türkiye’ye gitmeyi planlıyordu.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG