Almanya yeni yılın ilk çalışma haftasına, 2015’den tanıdığı ve bildiği sorunlarla başladı. Geçen sene tavan yapan mültecilere karşı saldırılar 2016’ın ilk hafta sonunda yeni bir boyut kazandı ve Frankfurt yakınlarında bulunan sığınmacıların kaldığı bir yurda ateş açıldı. Dün geceki olayda yurdun camlarından içeriye ateş açılması sonucu, 23 yaşındaki bir sığınmacı yaralandı. Polis saldırının failinin arandığını, yaralanan mültecinin ise hastanede tedavi edildikten sonra taburcu edildiğini duyurdu.
Geçen yıl doğrudan sığınmacı yurtlarına yapılan ve kundaklamayı da içine alan saldırıların sayısının 7 Aralık 2015 tarihine kadar 817 olarak kayıtlara geçtiği, bu sayının 2014 yılına göre yaklaşık 4 kat arttığı kaydedilmişti. Silahlı bir saldırı ise ilk kez yapıldı.
Mülteci tartışmaları Berlin’de yılın ilk siyasi krizini de beraberinde getirdi. Koalisyon ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik CSU lideri ve Bavyera Başbakanı Horst Seehofer bundan sonra Almanya’ya en fazla 200 bin mülteci kabul edilmesi gerektiğini, ülkenin bunun üzerindeki bir sayıyı kaldıramayacak durumda olduğunu açıkladı. Başbakan Merkel’le olan ilk görüşmelerinde bu sayıyı 2016’dan itibaren geçerli olmak üzere kabul ettirmeyi hedeflediğini ve tedbir alınmazsa 2016'da toplam mülteci sayısının 1,5 milyona çıkabileceğini öne süren Seehofer, ‘2015 gibi bir yılı bir daha kaldıramayız’ dedi.
Yapılan istatistiklere göre geçen sene Almanya’ya 1,1 milyon kişi sığınmacı olarak giriş yaptı. Güvenlik ve sınır yetkilileri yılın ik günlerinde de günde ortalama dört bin mültecinin geldiğini açıkladılar. Koalisyonun diğer ortağı sosyal demokrat SPD, Seehofer’in söylediklerinin bu konuda daha önce varılan uzlaşıya ters düştüğünü ve hükümete olan güvensizliği artırdığını belirtirken, muhalefetteki Yeşiller en fazla 200 bin mülteci sınırını, ‘gerçek dışı ve acımasız’ olarak tanımladı. Başbakan, geçen haftalarda yaptığı tüm açıklamalarda mülteci sayısına ilişkin bir üst sınır belirlenmesi önerisini reddetmişti.
Merkel, Almanya'ya gelen sığınmacı sayısının azaltılması gerektiğini, ancak bunun Avrupa Birliği içinde ve özellikle Türkiye ile ortak çalışarak mümkün olabileceğini savundu. Berlin’deki gözlemciler Çarşamba günü kış tatilini bitirerek başkentteki masasının başına dönecek olan Merkel’in CSU lideri Seehofer’le kısa bir süre içinde bir araya geleceğinden yola çıkıyorlar.
Başbakan Angela Merkel’in Suudi Arabistan'ın bir Şii din adamını idam etmesinin ardından İran’la patlak veren gerilimde alacağı tavır da merakla bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Steinmeier, yılbaşı öncesinde verdiği bir röportajda, Berlin’in Suudi Arabistan'ı IŞİD'e karşı savaşta 'Müslüman önder güç' olarak gördüğünü söylemiş, ülkenin İslam devletlerinin terörizm ile ortaklaşa mücadelesinde kilit bir role sahip olduğunu ve Almanya’nın desteğini alacağını açıklamıştı.
Almanya Suudi Arabistan’ın önde gelen sialh tedarikçileri arasında yer alıyor. Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün sayılarına göre geçen yıl Almanya’dan Suudi Arabistan’a 320 milyon Euroluk silah satışı gerçekleşti. Alman ticaret yasalarına göre, insan haklarındaki ihlaller sebebiyle Suudi Arabistan’a mühimmat değil hafif askeri malzeme parçaları satılabiliyor.
