Erişilebilirlik

Bebekler Dil Öğrenmeye Çok Yatkın


Bebekler Dil Öğrenmeye Çok Yatkın
Bebekler Dil Öğrenmeye Çok Yatkın

Amerikalılar’ın çoğu anadilleri İngilizce dışında ikinci ya da üçüncü bir dil öğrenmiyor. Yeni bir araştırmaysa birden fazla dil konuşanların bazı zihinsel faaliyetlerde tek dil konuşanlardan daha iyi performans gösterdiğini ortaya koyuyor. Araştırmalare göre, bebekler doğal olarak dil öğrenmeye son derece yatkın.

Araştırmalar bebeklerin anadillerine daha dünyaya gelmeden aşina olduklarını gösteriyor. Profesör Kathy Hirsh-Pasek Philadelphia’daki Temple Üniversitesi’nde bebek dil programını yönetiyor: ”Bebeklerin dil gelişiminin ana rahminde başladığını düşünüyoruz çünkü bebekler annelerinin konuşmalarına kulak misafiri oluyor.”

Amerika’nın Sesi muhabiri Ravi Khanna memleketi Hindistan’da beş dil öğrenmiş: ”Kalküta’dayken üç yaşındaydım. Bengal dilini çok çabuk öğrendim çünkü bütün komşularımız Bengalliydi.”

Bir zamanlar uzmanlar çocuklara birden fazla dili aynı anda öğretmenin kafa karıştıracağını düşünüyordu. Ravi Khana da bunu yaşamış: ”Eski eşim çocukların aklının karışacağını söylüyordu. Bu nedenle çocuklarıma Hintçe öğretmeme izin vermedi. Ben de mücadele ettim. Kafalarının karışmayacağında ısrar ettim ve sonunda öğrendiler.”

Çocuklara dil öğretme konusunda artık çok daha farklı bir yaklaşım izleniyor. New York’taki bir dil eğitim merkezinde bebekler daha yürümeyi öğrenmeden yabancı dil öğreniyor. Columbia Üniversitesi’nden Profesör Ann Senghas 2007‘de bu yaklaşımı savunmuştu. Profesör şunları söylüyor: ”Hepimiz doğal olarak çok sayıda dil öğrenme becerisiyle donatılmışız. Bu bütün insan ve toplumlar için geçerli.”

Bu Ravi Khanna’nın başından beri bildiği bir gerçek: ”Torunuma Hintçe kelimeler öğretiyorum. Gelinim kızının farklı diller duyup öğrenmesi konusunda oldukça ısrarcı.”

Araştırmalar erken yaşlarda iki dil öğrenenlerin her iki dile de yatkın olup ikisini de eşit kullandığını gösteriyor. Gina Lai Amerika’nın Sesi Mandarin Bölümü’nden: ”Annemle babam Mandarin konuşuyordu. Bana da hem Mandarin hem de Tayvanca öğrettiler.”

Profesör Janet Werker Kanada’daki British Columbia Üniversitesi’nde iki dil öğrenen bebekleri inceliyor: ”İki dil öğrenerek büyüyen bebekler sadece dillerin kendine has özelliklerini öğrenmekle kalmıyor, aynı zamanda iki dili birbirinden ayırmak için dilleri konuşanların yüz ifadelerine dikkat etmeyi de öğreniyor.”

Bebekler sadece dinlemekle yetinmeyip annelerinin dudaklarını takip ediyor ve annelerinin konuştukları dilleri birbirinden ayırmayı öğreniyor. Lai, çocukken Mandarin’den Tayvanca’ya geçmekte hiç zorlanmadığını söylüyor:

”İkisi de çok farklı diller. Bu nedenle ikisini hiç birbiriyle karıştırmadım.”

Birden fazla dili akıcı konuşan kişiler birinden diğerine geçişte hiç zorlanmıyor. Amerika’nın Sesi’nden Sandra LeMaire dört dili çok iyi konuşuyor ve birinden diğerine geçişi kolaylıkla yapabiliyor. LeMaire şunları söylüyor:

”Bir dilden diğerine geçişi otomobili birinci vitesten ikinciye almakla karşılaştırabilirim. Ben de aynen böyle geçiş yapıyorum.”

Penn State Üniversitesi’nde yapılan araştırmaysa birden fazla dil bilenlerin sadece tek dil bilenlere oranla birden fazla işi aynı anda yapmada daha başarılı olduğunu gösteriyor. Toronto’daki York Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar iki dil bilenlerin ayrıca bir konuyla ilgili bilgileri seçmede, ilgisiz olanlarıysa ayırmada daha yetenekli olduğunu ortaya çıkardı. Bütün bu araştırmalar birden fazla dil bilmenin her açıdan çok yararlı olduğunu gösteriyor.


XS
SM
MD
LG