Mars’ın keşfi, bazı aksaklıklar nedeniyle birçok kez tökezlese de uzmanlar, bilim dünyasının en çok sorduğu sorulardan biri olan ”Kızıl gezegende hiç hayat oldu mu?” sorusuna yanıt aramaktan hiç yılmadı. Bu sorunun yanıtının ”evet” olması, evrende yalnız olmadığımız anlamına geliyor.
Avrupa Uzay Dairesi (ESA) yedi yıl önce Mars’a gönderdiği keşif robotunu, robotun gezegene sert iniş yapması sonucu geçen yıl kaybetmişti. Ancak ESA uzmanları, bu olumsuzluğu geride bıraktı. Daire şimdi Mars yörüngesinde bir araç üzerinde çalışıyor. Araç, Mars yörüngesinde yaşamı mümkün kılan gazlar olup olmadığı araştıracak.
Avrupa ve Rus uzay dairelerinin işbirliğinin son ayağı, başarılı olamadı. Schiaparelli adlı araç, Mars yüzeyine çarptı.
Aracın tüm gereçlerini test eden uzmanlar, Mars yüzeyinde metan ya da başka gazların kaynağı olup olmadığını araştıracak.
Araç, Mars yüzeyinden 400 kilometre uzakta. Mars yörüngesindeki araç çok hızlı hareket ettiği için gezegenin yüzeyini tarayamıyor. Bu nedenle dünyadaki uzmanların bu hızı kesmek için aracın yörüngesini elipsten daireye çevirmesi gerekiyor.
Yakıt tasarrufu sağlamaya çalışan uzmanlar, aracı yavaşlatmak için Mars’ın sürekli değişen atmosferini kullanmaya karar verdi: “Uçtuğumuz irtifada atmosferin daha yoğun olması durumunda bile aracımıza zarar gelmeyeceğinden emin olmamız gerekiyor.”
Aracın Mars’taki gazlarla ilgili ilk ölçümlerini yıl bitmeden göndermesi bekleniyor.
Avrupalı ve Rus mühendisler bir yandan da Mars’a gidecek yeni araç üzerinde çalışıyor. Kızıl Gezegen’e 2020’de gönderilmesi planlanan araç, en iyi iniş noktasını tespit edebilecek: “Yüz milyonlarca yıl önce suyun sıvı halinin bulunduğu bir noktaya iniş yapmak istiyoruz. Bu sıvı su düşük enerjili yani yavaş akan özelliğe sahip olmalı, tıpkı Amsterdam’daki kanallar gibi.”
Uzmanlar, milyarlarca yıl önce Mars yüzeyindeki şartların Dünya’da yaşam başladığında mevcut olan şartlara benzediğini varsayıyor.
