Christian Science Monitor Irak’ta yeni kurulan hükümetin önündeki sorunların Fırat nehri kadar uzun olduğunu belirtiyor. Gazete bu nedenle başbakan Maliki’yi önceliklerini iyi belirlemesi konusunda uyarıyor;
“Güvenliğin sağlanması, elektrik hizmetinin verilmesi, istihdam yaratılması ve petrolün paylaşımı sorununun çözülmesi geçmişte olduğu gibi bugün de hükümetin iç politikadaki önceliklerini oluşturmalıdır. Ancak güvenlik dışındaki konularda şimdiye kadar ciddi bir ilerleme sağlanamadı. Bu kez durum farklı olabilir mi? Belki. Hükümet, uyumlu çalışmak için fazlasıyla büyük. 42 tane bakanlık var. Ancak hükümet gerçek anlamda temsil yeteneğine sahip ve bu yeni bir şey. Bütün Iraklılar'ı daha fazla temsil edebilmesi, hükümetin artısıdır. Ancak hükümetin tek bir yürek olarak çalışıp çalışmayacağını, başbakanın bir diktatöre dönüşmesine gerek kalmadan en önemli sorunların çözümü için harekete geçip geçmeyeceğini yaşayıp göreceğiz.”
Washington Post Meksika Körfezi’nde yaşanan petrol sızıntısını araştıran komisyonun raporuna göre kazanın sistematik sorunlardan kaynaklandığını vurguluyor. Gazete, bu sorunların çözülmesi çağrısında bulunuyor;
“Komisyon üyeleri petrol sektörünün son 20 yıl içinde sığ sulardaki sondaj çalışmalarından, çok daha fazla risk taşıyan derin sulardaki operasyonlara kaydığını belirtiyor. Üstelik bunun gerekli teknolojik ve mantıksal düzenlemeler yapılmadan gerçekleştiğini vurguluyor. Meksika Körfezi’ndeki sızıntı bütün sondaj sektörü için bir alarm zili işlevi görmelidir. Yeni teknolojilerin düzenli olarak değişik sondaj bölgelerindeki doğal farklılıklara ve beklenmedik doğa olaylarına adapte edilmesini gerektiren bir sektörde, hiçbir kamusal denetim mekanizması tek başına gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını sağlayamaz. Bu nedenle sadece BP değil, sektördeki tüm şirketler, gerekli güvenlik önlemlerinin alınması ve standartların geliştirilmesi için hem kendi başlarına hem de birbirleriyle işbirliği içinde gereken çabayı harcamalıdır.”
New York Times Temsilciler Meclisi’nde anayasanın okunması sırasında yaşananları eleştiriyor. Gazete, Amerikan anayasasının değişmez bir metin değil, sürekli değişim gösteren canlı bir organizma olduğunu hatırlatıyor;
”Anayasa, ruhsuz bir biçimde okunmayı hak etmiyor. Bu anayasa siyasi bir dehanın ürünüdür. Çünkü anayasayı yazanlar, yorumlanmasını büyük ölçüde sonraki nesillerin açık fikirli yaklaşımlarına bırakmışlardır. Temsilciler Meclisi üyelerinin ne kadar dikkat ettiğinden emin değiliz, ancak Perşembe günü anayasanın okunması sırasındaki en büyük hata, bu anayasanın mükemmel ve kusursuz olduğu izleniminin verilmesiydi. Amerikan halkının kanıyla ve teriyle lekelenmiş bir anayasa değil de, mermere kazılmış bir metin olduğu izleniminin verilmesiydi.”
Los Angeles Times sigara şirketlerinin yıllarca kamusal bir denetime tabi olmadan faaliyet gösterdiklerini hatırlatıyor. Gazete Gıda ve İlaç Dairesi’ne bu konuda tanınan yetkileri önemli bir gelişme olarak değerlendiriyor;
“Sigara üreticilerinin artık bütün ürünlerinin içindeki maddeleri FDA’ya bildirmesi gerekiyor. FDA ayrıca bu hafta sigara üreticilerine, ürünlerinde bir değişikliğe gidebilmek için, önce bu değişikliğin amacını da belirten bir yazıyla başvuruda bulunmaları gerektiğini bildirdi. Ne yazık ki bu bilgilerin FDA’da bulunması kamuoyu tarafından da öğrenilmesi anlamına gelmiyor. Her başvuru için FDA, o başvurunun bir ticari sır olup olmadığına tek tek karar verecek. Ancak yine de bu kısıtlamalar büyük önem taşıyor. Sigara şirketlerinin, hesap verme kaygısıyla daha sorumlu davranacaklarını düşünüyoruz. FDA’nın da ticari sır kavramıyla ilgili standartlarını belirlerken daha dikkatli hareket edeceğini umuyoruz.”