Washington Post, gazeteci Bob Woodward’ın yazdığı Obama’nın Savaşları adlı kitabı değerlendiriyor. Gazete, kitabın Obama yönetimi yetkilileri arasındaki Afganistan çatlağını ortaya koyduğunu belirtiyor:
“Obama’nın kendi planının yetersiz olduğunu düşündüğüne dair Woodward’ın sunduğu kanıtlar, kitabın insanı en çok rahatsız eden bölümü. Kitapta Obama, Amerika’nın askeri faaliyetlerini mümkün olduğunca hızlı biçimde azaltacak bir çıkış yolu bulmaya çalışan birisi olarak tasvir ediliyor. Woodward, Obama’nın Afganistan Savaşı’nın maliyetini vurgulayarak kaynakların ülke içi sorunların çözümünde kullanılması gerektiği yönündeki birçok ifadesine yer veriyor. Woodward’ın anlatımına göre, Obama Afganistan’da sekiz hatta beş yıl sürecek bir askeri operasyona defalarca karşı çıkıyor. Ancak başta General Petraeus olmak üzere birçok komutan başarıya ulaşmak için uzun süreli bir mücadelenin gerekli olduğunu vurguluyor.”
New York Times, eyalet mahkemelerinin yargıçlığı için seçim düzenlenmesine karşı çıkıyor. Gazete, yargıdaki seçim kampanyalarına yapılan bağışların halkın adalete güvenini azalttığını öne sürüyor:
“Eyaletlerde yargıçların seçimle işbaşına gelmesi teorik olarak iyi bir düşünce olabilir, ancak bu yöntem pratikte çok kötü bir biçimde işliyor. Eyalet yargıçları seçiminde özel çıkar gruplarının harcadığı para son yıllarda giderek arttı. Buna bağlı olarak, adalet sistemi için büyük önem taşıyan kamuoyunun yargının tarafsızlığına olan güveninin azalması tehdidi de önem kazandı. 2000 ile 2009 arasında eyaletlerin anayasa mahkemesi başkanlığı seçimleri için adaylar 206 milyon dolardan fazla bağış topladı. Bu, bir önceki döneme kıyasla, iki kattan fazla artış anlamına geliyor. Amerika’nın adalet sistemi, adil, bağımsız ve popüler olmayan kararları vermekten çekinmeyen yargıçlara dayanıyor. Yapılacak olan seçimler, böyle bir anlayışa yardımcı olmayacaktır.”
USA Today, Soutwest Havayolu Şirketi'nin, Airtran şirketini almasıyla Amerika'da havayolu şirketleri arasında giderek hızlanan birleşmelere bir yenisinin eklendiğini kaydediyor. Gazete, havacılık sektöründeki birleşmeleri, makul sınırlar içinde kalmak şartıyla faydalı ve kaçınılmaz görüyor:
“Son dönemde havacılık sektörünün tarihi, rekabet ile istikrar arasında bir denge bulma çabasından ibaretti. 1978’de denetimin kaldırılmasından önce havayolları istikrarlıydı ve servis kaliteleri de yüksekti. Ancak rekabetin olmadığı bir ortamda fiyat biletleri yüksekti ve uçak yolculuğu genellikle seçkin insanlarla sınırlıydı. Denetimin kaldırılmasında sonra rekabet sayesinde bilet fiyatları düştü ancak nakit sıkıntısı çeken havayolları ve bezgin çalışanları yüzünden uçak yolculuğu bir eziyet haline geldi. Şimdi uzun bir sarsıntının ardından, havacılık sektörü en kötü hava boşluğunu atlatmış görünüyor.”
Los Angeles Times, Kuzey Kore Komünist Partisi’nin 30 yıl sonra toplanan ilk kongresinde Parti lideri Kim Jong İl’in yerine oğlu Kim Jong Eun’un getirilmesinin beklendiğini yazıyor. Ancak gazete, Kuzey Kore’nin izlediği politikada ciddi bir değişiklik beklemiyor:
“Yabancıların, dışarıyla bağlantısı kesilmiş 24 milyon nüfuslu bu ülkeyi bu kadar az tanıması kayda değer bir durumdur. Çin, güney Kore’deki on binlerce Amerikan askeri ile kendisi arasında tampon oluşturması için rejime destek veriyor. Ayrıca, Pyongyang yönetiminin çökmesi halinde milyonlarca mültecinin ortak sınıra akın etmesinden korkuyor. Asya piyasaları ani bir değişiklik veya kargaşa yerine istikrarı tercih ediyor. Hanedan yönetimi, iktidarını sürdürmek için imtiyaz, ideoloji ve acımasızlık karışımından oluşan bir yöntem uyguluyor. Kuzey Kore halkı ise, kendisine bile çok az bilgi veren bu yönetimin ekonomik ve siyasi baskısı altında yaşamını sürdürüyor.”