Erişilebilirlik

28 Şubat Amerikan Basınından Özetler


Wall Street Journal, hayatını kaybeden Saadet Partisi lideri Erbakan’ı Türkiye’deki muhafazakâr İslami hareketin lideri olarak tanımlıyor. Haberde, Erbakan’ın 28 Şubat sürecinde başbakanlıktan istifaya zorlandığı hatırlatılıyor:

“Erbakan, halen hükümeti yöneten haleflerinin aksine, açık bir Batı karşıtı ve İslamcı düşünceye sahipti. Ancak Erbakan’ın başbakanlığı döneminde, sivil yöneticilerin Türkiye’nin iç ve dış politikasında köklü değişikliklere gidebilme gücü, ordu egemenliğindeki devlet tarafından sınırlandırılıyordu. 1969 yılında Milli Görüş hareketini kurarak siyasi hayatına başlayan Erbakan’ın, koalisyon hükümetindeki başbakanlığı bu seçkin dindar muhafazakâr politikacının uzun siyasi yaşamında kısa bir dönemdi. Bu hareketin temel anlayışı ise, İslam dünyasındaki gerilemenin temel nedeninin Batı olduğu düşüncesine dayanıyordu. Erbakan, ordu tarafından Türkiye’nin laik düzenine tehdit olduğu gerekçesiyle kapatılan ve daha sonra farklı isimlerle yeniden kurulan bir dizi partinin başkanlığını yürüttü.”

Washington Post, Robert D. Kaplan’ın Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgili bir makalesine yer veriyor. Kaplan, demokrasi arayışı içindeki Arap ülkeleri için Türkiye’nin bir model oluşturabileceğini vurguluyor:

“Tarihsel ve coğrafi anlamda, bu ayaklanmalardan gerçek anlamda faydalanacak olan ülke Türkiye’dir. Modern çağda, Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’yı ve Doğu Akdeniz’i yüzyıllar boyunca yönetti. Bu yönetim despotik olmakla birlikte, bugünün Araplarında kalıcı bir yara bırakacak ölçüde baskıcı değildi. Yakın bir döneme kadar askerlerle politikacıların iktidarı paylaştığı melez bir rejime sahip olan Türk demokrasisi, bu niteliğini değiştiriyor ve yeni özgürleşen bu ülkeler için bir rol model olabilecek İslami bir demokrasi örneği sunuyor. 75 milyonluk nüfusu ve % 10’luk kalkınma oranıyla Türkiye, bütün Ortadoğu’da yumuşak gücünü hissettirebilecek muazzam bir demografik ve ekonomik güç oluşturuyor.”

New York Times, geçici bütçenin süresinin 4 Mart’ta dolacağını hatırlatıyor. Gazete, yeni bütçe konusunda uzlaşma sağlanamazsa, federal hükümetin çalışamaz duruma düşeceği uyarısında bulunuyor:

“Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi, süreci 18 Mart’ta kesintiye uğratma tehdidini ellerinde tutarak, Demokratlardan öncelikle üzerinde kolaylıkla uzlaşılabilecek bütçe kesintilerini kabul etmelerini istiyorlar. Ancak sürekli tehdit altında görüşmeler yapmak, devlet yönetmenin iyi bir şekli değildir. Asıl kavga, gelecek yılın bütçesi üzerinde yapılmalıdır. Hükümetin 30 Eylül’e kadar çalışmasını sağlayacak bir tasarıya karşılık 2012 bütçesinde yapılacak kesintilerle ilgili görüşmeleri hızlandırmak, makul bir çözüm olabilir. Demokratlar, bu konuda ısrarcı olmalıdır. Eğer Cumhuriyetçiler hükümetin kapılarını kapatmayı tercih ederlerse, en azından kamuoyu onların aşırılıklarının neye yol açtığını görmüş olacaktır.”

USA Today, yaşanan ekonomik krize rağmen hiçbir işadamının yargılanmadığına dikkat çekiyor. Gazete, bu durumu tek tek şahıslardan öte, bütün finans sisteminin bozuk olmasına bağlıyor:

“Mali krizden yaklaşık üç yıl sonra, üst düzey isimlere yönelik bir dava açılmamış olması, tamahkârlık, cehalet ve ikiyüzlülüğün egemen olduğu bir mali sistemin suçlanması anlamına geliyor. Savcılar, pis kokuların duyulduğu bir çöplükteki çürük elmaları nasıl bulsunlar? Mali krizin daha fazla ceza davasına yol açmamasının muhtemel nedeni, yolsuzluğun en alttan, yanlış beyana dayalı kredi başvurularını kabul eden konut kredisi simsarlarından başlamış olmasıdır. Yukarıdaki büyük balık ise, esas olarak açgözlülük, dar görüşlülük ve halkı kandırma suçunu işlemişti. Bu suçlar ise, çok daha fazla zarara yol açtı."

XS
SM
MD
LG