Los Angeles Times Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinden umudu kestikten sonra yüzünü Doğu’ya döndüğünü yazıyor. Haberde, Ankara’nın bu politika değişikliğinin Arap liderleri kaygılandırdığı vurgulanıyor:
“Türkiye’nin Ortadoğu’da, özellikle de birbirinden farklı özellikler taşıyan ve liderlerinin bugünlerde daha çok kendi koltuklarını korumakla uğraştığı Arap dünyasında birleştirici bir ses olması pek mümkün görünmüyor. Kültürel farklılıklar ve tarihi düşmanlıklar da Ankara’nın işini zorlaştırıyor. Türkiye’nin mirasını devraldığı Osmanlı İmparatorluğu, yüzyıllar boyunca Ortadoğu’nun büyük bir kısmını sert bir politikayla yönetmişti. Yine de Türkiye’nin son dönemdeki çıkışları, Mısır devlet başkanı Abdül Cemal Nasır’ın Pan-Arabizmi öne çıkardığı 1960’lardan bu yana Arap ülkelerinin paylaşmadığı ortak bir vizyonu hatırlatıyor.”
Washington Times Başbakan Erdoğan’ın baş danışmanı İbrahim Kalın ile AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in Amerika’daki temaslarını değerlendiriyor. Haberde, Yahudi lobisinin ve Amerikalı yetkililerin Ankara’ya tepkisi şu ifadelerle anlatılıyor:
“Yardım filosu olayından sonra Amerika’daki Yahudi örgütleri ile Türkiye arasındaki ilişkiler de gerildi. Kalın ve Çelik’le bir toplantıya davet edilen Yahudi örgütlerin birçoğu toplantıyı boykot etti. Çelik, toplantıya katılmayanların hata yaptığını söyledi. Bazı Amerikalı Kongre üyeleri de Türkiye’nin son dönemdeki tavrına ilişkin kaygılarını ifade ettiler. Cumhuriyetçi Indiana milletvekili Mike Pence, Türkiye’nin İran’la yakınlaşmaya ve İsrail’le çatışmaya devam etmesi halinde bunun bir bedeli olacağını söyledi. Demokrat Partili New York milletvekili Gary Ackerman, Türkiye dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu’na bir ödül vermeyi düşünen Woodrow Wilson Uluslararası Akademisyenler Merkezi’ne bu kararı eleştiren bir mektup gönderdi.”
Washington Post Amerika’nın başta Çin ve Almanya olmak üzere G-20 ülkelerine iç tüketimlerini artırmaları için baskı yaptığını belirtiyor. Ancak gazete, küresel ekonomide denge sağlanabilmesi için Amerika’nın da bütçe açığı sorununu çözmesi gerektiğini vurguluyor.
“Amerika’nın orta vadeli inandırıcı bir konsolidasyon planının olmaması büyük bir eksikliktir. Çin’in iç tüketime dayalı bir büyüme modeline geçmesinin koşullarından biri de Amerika’nın dış borçlara bağımlılığının azaltılmasıdır. Obama, federal bütçe açığının daha sürdürülebilir bir noktaya çekileceğini ve 2015 yılında gayrı safi milli hasılanın % 3’üne düşürüleceğini açıkladı. Ancak bu projeksiyon, iyimser büyüme tahminlerine dayanıyor. Amerika hala bütçe açığının yapısal nedenlerini hızla çözecek bir politikaya sahip değil. Eğer Amerika bu konuda bir adım atarsa, diğer ülkeleri de alışkanlıklarını değiştirmeleri yönünde daha kolay ikna edebilir. Ve diğer ülkeler politikalarını değiştirmeseler bile, Amerika daha iyi bir konumda olur.”
New York Times başkan Obama’yı alternatif enerji kaynakları konusunda gerçekçi olmamakla suçluyor. Gazete, Obama’dan karbon emisyonlarını bir an önce vergilendirmesini istiyor:
“Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısı, Amerika’nın fosil yakıt kullanımına bir sınırlama getirilmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi. Geçen hafta Obama, alternatif enerji kaynakları bulmanın, petrole bağımlılığı hızla azaltmanın ve karbon emisyonlarını düşürmenin ulusal bir görev olduğunu söylerken son derece haklıydı. Ancak Obama’nın konuşmasında bütün bu hedeflere varmak için en doğru yolun karbon emisyonlarını paralı hale getirecek bir vergilendirme sistemi olduğuna değinmemesi büyük bir eksiklikti. Obama, gerçek bir alternatif oluşturmayan bir dizi alternatife kapı aralayarak bu konuda adım atılmasının da önüne geçti.”