Erişilebilirlik

14 Aralık Amerikan Basınından Özetler


Wall Street Journal, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın faiz indirimi sinyali vermesini Türk Lirası üzerindeki baskıyı azaltma çabası olarak görüyor. Haberde, bu kararın Türkiye’ye sıcak para girişini azaltmayı amaçladığı vurgulanıyor:

“Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı, Türkiye’nin cari açığının finansmanının büyük ölçüde kısa vadeli olmasından kaygı duyduklarını söyledi. Mali kriz öncesinde cari açık genellikle uzun vadeli veya sabit yabancı sermaye yatırımlarıyla finanse ediliyordu. Ancak yılbaşından bu yana, cari açığın sadece % 14’ü uzun vadeli yatırımlarla finanse edilirken, % 70’i kısa vadeli spekülatif yabancı fonlar veya sıcak parayla finanse ediliyor. Ancak bazı uzmanlar, Merkez Bankası’nın sıcak parayla mücadeledeki kararlılığının, zaten aşırı ısınma sinyalleri veren Türk ekonomisinde enflasyonu azdırmasından endişe ediyorlar. Uzmanlar ayrıca Merkez Bankası’nın kararlarında siyasetin de etkili olmasından şüpheleniyor ve sıkı para politikalarının Haziran ayında yapılacak genel seçimlerden sonra uygulamaya konacağını düşünüyor.”

Christian Science Monitor, Başkan Obama yönetiminin İsrail-Filistin görüşmelerini canlandırmaya çalıştığını hatırlatıyor. Ancak gazete, yeni yerleşim birimleri sorunu çözülmeden ilerleme sağlanamayacağını savunuyor:

“Amerika, dolaylı görüşmeler çerçevesinde taraflar arasında yeniden mekik diplomasisi yürütüyor. Dışişleri Bakanıo Hillary Clinton, ‘tarafları temel meseleler üzerinde durmaya zorlayacağız’ dedi. Clinton’ın listesinde, sınırlar, güvenlik düzenlemeleri, yerleşimler, su, mülteciler ve sorunların en zoru; her iki tarafında başkent olarak gördüğü Kudüs’ün statüsü var. İsrail başbakanı Netanyahu, bu değişikliği olumlu karşıladı. Yerleşim konusunu tali bir sorun olarak nitelendiren Netanyahu, temel sorunları konuşmayı beklediğini söyledi. Tali bir sorun üzerinde bile anlaşamayan Netanyahu, kabinesinde temel meseleler üzerinde bir uzlaşmayı nasıl sağlayacak?"

Washington Post, dün ölen ve Başkan Clinton yönetimi sırasında kısa bir süre ABD'nın Kıbrıs Özel Temsilcisi olarak da çalışan, Bosna savaşını sona erdiren Dayton anlaşmalarının mimarı olarak tanınan Richard Holbrooke’un Amerika’ya diplomasi alanındaki hizmetleriyle tarihe geçtiğini belirtiyor. Gazete, Holbrooke’un ardından şunları yazıyor:

“İşin doğrusu, Washington’da kariyer yapmak isteyenler arasında başarılarından dolayı takdir edilme isteği sık rastlanan bir özelliktir. Holbrooke, bu konuda birçok insana göre daha çekingen davranmış olabilir. Ancak insanların yaşamları söz konusu olunca, Holbrooke diplomatik hassasiyetlerin bir engel oluşturmasına izin vermezdi. Bu konudaki sabırsızlığını hiçbir zaman bir kusur olarak görmedik.”

USA Today sağlık reformunun iptali için açılan davaların zorunlu sağlık sigortası konusuna odaklandığını kaydediyor. Gazete, bu düzenlemenin sağlık reformunun özünü oluşturduğunu vurguluyor:

“Sağlık sigortasının zorunlu kılınmasını haklı çıkartacak uygulamalar halen varlığını sürdürüyor. Birçok eyalet sürücülerin araç sigortası yaptırmasını ve doktorların da tıbbi sorumluluk sigortası yaptırmasını mecbur tutuyor. Ayrıca Anayasa Mahkemesi, federal hükümete eyaletler arası ticari ilişkileri düzenleme konusunda geniş yetkiler tanıdı. Muhalifler, Amerikan vatandaşlarının sağlık sigortası almaya mecbur tutulmasını özgürlüklerin ihlali olarak görüyorlar. Oysa gerçek, bunun tam aksidir… Zorunlu sağlık sigortası, sigorta primlerini ödeyebilecekleri halde sigorta yaptırmayan ve hastalandıklarında acil servislerde tedavi görenlerin, başkalarına yük olmasını önleyecektir. Bu tür bedavacılık anayasaya aykırı olmayabilir. Ancak böyle bir sorumsuzluğun faturasının başkalarına ödetilmesi de hiç adil değildir.”

XS
SM
MD
LG