Erişilebilirlik

1 Kasım Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor, Taksim Meydanı’nda 32 kişinin yaralanmasına neden olan intihar saldırısının sorumluluğunu üstlenen olmadığını belirtiyor. Haberde, Taksim Meydanında geçmişte de benzer saldırılar düzenlendiği hatırlatılıyor:

“PKK tarafından 2,5 ay önce tek yanlı olarak ilan edilen ateşkesin süresi Pazar günü doluyordu. Türkiye’de ayrıca Kürt kökenli olmayan aşırı soldan, milliyetçi ve İslamcı bir dizi militan örgüt de faaliyet gösteriyor. Yetkililer, saldırıyı hangi örgütün, niçin düzenlediğine ilişkin açık şüpheleri bulunduğunu ancak bu aşamada bunu açıklamayacaklarını söylediler. İstanbul’un eski belediye başkanı olan Başbakan Erdoğan, Mardin’de yaptığı konuşmada ‘Türkiye’de barışı, güvenliği ve kalkınmayı tehdit edenlere hoşgörü gösterilmeyecek’ dedi. Erdoğan, ‘bu tür saldırılar, Türkiye’nin barış, kardeşlik ve kalkınma hedefine ulaşmasını engelleyemeyecek. Hepimiz biriz, hepimiz kardeşiz’ diye konuştu.”


New York Times, Amerikan emlak sektöründeki haciz işlemlerinden dolayı bankaları suçluyor. Gazete, konut kredisi sisteminin esas olarak bankaların çıkarlarını gözettiğini öne sürüyor:

“Yüksek gecikme faizleri, ödemeleri daha da zora soktuğu ve icraları önlemekte yetersiz kaldığı için ev sahiplerine zarar veriyor. Bu sistem, yatırımcılara da zarar veriyor. Çünkü icra aşamasında daha yatırımcıların eline para geçmeden, aracı kuruluşlar kendi alacaklarını alıyorlar. Sonuçta, bankalar dışında herkes kaybediyor. Merkez Bankası başkanı Bernanke, denetleme kuruluşlarının hazırladığı raporun Kasım ayında açıklanacağını duyurdu. Ancak asıl önemli olan şey, bankaları çalışma biçimlerini değiştirmeye zorlayacak gerçek yaptırımların, yeni kuralların belki de yeni yasaların uygulamaya konmasıdır. ”

USA Today yarınki Amerikan Kongresi seçimleri öncesinde Demokratların ekonomi karnesini çıkartıyor. Gazete, Demokrat Parti’nin seçimde iktidar olmanın bedelini ödeyeceğini vurguluyor:

“Sandık başına gidecek olan seçmenler, ekonominin durumuna ve bunun sorumlularına tepki göstermekte son derece haklılar. Bu durumun başlıca sorumluları, kredi kuruluşlarını aldıkları parayı geri ödeyemeyecek olan kişilere konut kredisi vermeye zorlayanlardır. Sonunda ekonominin çökmesine neden olan sorumsuz bankacılık uygulamalarına göz yuman veya bu uygulamaları teşvik eden yetkililerdir. Her iki partiden de bu tür yüzlerce isim saymak mümkün ve bunların önemli bir kısmı aday listesinde yer alıyor. Ancak bunları, yine her iki partide de bulunan ve ekonomiyi kurtarmak için halkın hoşuna gitmeyecek kararlara imza atan adaylarla karıştırmamak gerekir.”

Washington Post, Meksika’nın uyuşturucu çetelerine karşı yürüttüğü savaşta Amerika’nın daha fazla yardımına ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. Gazete, bu savaşta 2006’dan bu yana 28 bin kişinin öldüğünü hatırlatıyor:

“Kongre, uyuşturucuyla savaşta yardım amacıyla Meksika’ya 1.3 milyar dolarlık yardımı onayladı. Bu, sınıra duvar örülmesi için harcanan paranın üçte birine tekabül ediyor. Kongre, Meksika Devlet Başkanı Calderon’un, on binlercesi Amerika’dan Meksika’ya sokulan saldırı silahlarının satışının yeniden yasaklanması konusundaki talebini ise göz ardı etti. Kaliforniya’da, gelecek hafta marihuananın kullanılmasının serbest bırakılmasına ilişkin bir referandum yapılacak. Calderon, bunun kaçakçılara karşı yürütülen mücadeleye zarar vereceğini söylüyor. Meksika’daki katliamlar ve otomobillere yerleştirilen patlamalar henüz sınırın bu tarafına sıçramadığı için El Paso ve San Diego gibi sınır şehirleri şanslı sayılırlar. Ancak Amerikalıların harekete geçmesi için bir şeyler olmasını isteyen Meksikalıları da mazur görmek gerekir.”


XS
SM
MD
LG