Erişilebilirlik

“Amerikan Tarafında Ciddiyet Kavranmadı”


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili ABD’ye yönelik sert sözler sarf ederek, “Bizim görebildiğimiz kadarıyla Amerikan makamları bu meselenin ciddiyetini Türkiye açısından henüz yeteri kadar kavramış görünmüyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki basın toplantısında konuşan Kalın, hem Fethullah Gülen konusunda hem de Suriye başlığı altında ABD’ye yönelik Türkiye’nin tepkisini dillendirdi.

Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesiyle ilgili süreci değerlendiren Kalın, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yakın zamanda ABD’ye gideceğini anımsatarak, özetle şunları ifade etti:

“FETÖ terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen’in gerek iadesi, gerekse gözaltı yapılması ve tutuklanmasıyla ilgili taleplerimiz malum biliniyor. 15 Temmuz darbesi öncesine ilişkin dava dosyaları, Amerikan makamlarına ulaştırıldı. Orada zaten aslında yeteri kadar delil var. Amerikalılar, delil vesaire dedikleri zaman, sanki delil yok da zorlama bir dava oluşturuluyor, bir talep yapılıyormuş gibi bir algı yaratıyorlar, Türk kamuoyunda da bu tabii ki büyük bir tepkiye yol açıyor ve Fethullah Gülen’in Amerikan yönetimi veya Amerikan Devleti tarafından bir şekilde korunduğu intibaını uyandırıyor. Bundan da rahatsızlık duyuyorlarsa, Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetlerine daha fazla kulak kabartmaları gerekir. Çünkü bu konu ne sadece Cumhurbaşkanının konusudur, ne sadece iktidarın konusudur, bu konu Türkiye’nin konusudur. Bu darbenin arkasında FETÖ’nün olduğuna dair Türk kamuoyunda en ufak bir tereddüt söz konusu değil. Gerek ABD ile gerekse diğer başka ülkelerle yaptığımız anlaşmalar var. Bu tür durumlarda suçlular, mahkumlar, şüpheliler karşılıklı olarak iade edilir. Bunlar terör suçlarıyla ilgili olabilir, kaçakçılıkla ilgili olabilir, başka konularla ilgili olabilir. Biz şu ana değin ABD bağlamında anlaşmanın ana ruhuna hep bağlı kaldık ve bu tür talepler söz konusu olduğunda üzerimize düşen gerekli hukuki sorumluluğu yerine getirdik. Şimdi siz eğer karşılılık ilkesi çerçevesinde muhatabınızdan böyle bir iyi niyet görmüyorsanız suçluların iadesi konusunda, tabi ki siz de o durumda tavrınızı ona göre gözden geçirmek durumundasınız. Amerikan makamları bu meselenin ciddiyetini Türkiye açısından henüz yeteri kadar kavramış görünmüyorlar. Bu süreç Sayın Adalet Bakanımızın Amerika ziyaretiyle birlikte hadisenin teknik ve hukuki boyutu biraz daha netlik kazanacak. O tabloyu gördükten sonra biz nasıl bir yol izleyeceğimizi de hep beraber değerlendirip Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatları doğrultusunda bu süreci takip edeceğiz.”

ABD’ye YPG uyarısı

FETÖ meselesi yanı sıra ABD ile Türkiye arasında YPG-PYD meselesi bulunduğunu hatırlatan Kalın, “Türkiye’nin güvenlik kaygılarını da mutlaka müttefiklerimizin dikkate alması gerekir. Çünkü PKK’nın PYD’yle, PYD’nin YPG’yle, YPG’nin PKK’yla bağını herkes biliyor, yani bununla ilgili yeni bir izahata girmek biraz bizim aklımıza, zekâmıza hakaret olur. Amerikalı yetkililer de, kendileri de geçmişte bunları birçok defa ifade ettiler. Ama şimdi sadece Suriye’de DEAŞ’la mücadeleyi YPG’le işbirliği üzerine bina ederek bu süreci yürütmeye çalışırsanız tabi ki burada bizim bununla mutabık kalmamız, buna onay vermemiz elbette söz konusu değil. Dolayısıyla, biz bu noktada da YPG gibi terör örgütlerine destek verilmemesi, silah, mühimmat verilmemesi konusundaki çağırımızı yineliyoruz” diye konuştu.

Suriye’de ‘güvenli bölge’ meselesi

Sözcü Kalın, Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü Fırat Kalkanı Operasyonu ile sınır ötesinde güvenli bölge oluşturma tavrını yeniden ortaya koydu. Kalın,“El-Bab’a kadar tabii ki bir temizliğin de yapılması gerekiyor, orada da birtakım DEAŞ unsurları var. Bununla ilgili Genelkurmay Başkanlığımızın yürüttüğü bir çalışma var biliyorsunuz. Onlar operasyonel detay olduğu için burada girmeyeceğim. Ama özellikle o hattın, yani Azez-Cerablus hattının takriben bir 5000-5100 kilometrekarelik bir alana tekabül ediyor, terörden tamamen arındırılmış bir bölge haline gelmesi için biz operasyonumuzu planlandığı şekilde yürütmeye devam edeceğiz” dedi.

Rakka ve Musul’da operasyon

Suriye’de Münbiç bölgesinde PYD-YPG güçleri bulunmasına karşı olduklarını da anımsatan Kalın, Rakka Operasyonu için Türkiye’nin PYD-YPG ile birlikte hareket edilemeyeceği tavrını vurguladı. Kalın, “Amerikalılara bir teklif getirdik, bunu YPG’yle değil Cerablus’ta büyük bir başarı ortaya koyan ılımlı muhaliflerle ve Hür Suriye Ordusuyla yapalım diye. Eğer YPG bu operasyonun içinde yer alırsa, Türkiye tabii ki bu operasyonda yer almayacaktır. Bu YPG’yi zımnen tanımak, temasa geçmek anlamına gelir ki bizim böyle bir politikamız söz konusu değil. Rakka Operasyonu’nu tıpkı Musul Operasyonu gibi bir takvim sıkıştırması içerisinde yapmaya çalışmanın da birtakım mahzurları olabileceğini görüyoruz” diye konuştu.

Musul Operasyonu sürecini de yakından takip ettiklerini kaydeden Kalın, Musul’un iki yıldır DEAŞ elinde olması nedeniyle sosyolojik dinamiklerini dikkate almak gerektiğini söyledi. Kalın, “Bu noktada tabii ki Irak Merkezi Hükümeti ordusu, ama aynı zamanda Peşmerge, Musul gönüllüleri ve oradaki diğer yerel unsurların da bu operasyona katılması gayet doğal. Bu da zaten uluslararası koalisyon, DEAŞ’la mücadele koalisyonu şemsiyesi altında yürütülecek bir operasyon. Biz de o koalisyonun bir üyesi olarak bu operasyona destek veriyoruz. Ama tekrar ifade etmek istiyorum; Musul operasyonunda yapılacak bir hata sadece Irak’la sınırlı kalmaz bütün bölgeyi etkiler. Bunun önüne geçmek için de atılacak adımların çok dikkatli bir şekilde atılması, bütün planlamaların büyük bir hassasiyetle yapılması gerekiyor” mesajını verdi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ayrıca Irak ile yaşanan gerginlikle ilgili bir soruyu da yanıtladı. Türkiye’nın Irak’a yardım eli uzattığını kaydeden Kalın, “Irak’a yönelik üç tane önceliğimizin olduğunu ifade etmek isterim. Birincisi; Irak’ın toprak bütünlüğü, barışı, huzuru ve güvenliği, aynı zamanda refahı… İkincisi; Türkiye’ye yönelik olarak yıllardır baş etmeye çalıştığımız Irak topraklarından kaynaklanan PKK tehdidi… Üçüncüsü de; özellikle Musul’un işgalinden sonra yeni boyutlar kazanan DEAŞ tehdidi. Bunlara karşı bu üç konuda biz Irak tarafıyla sorunlarımızı diyalog ve müzakere yoluyla çözme taraftarıyız” ifadesini kullandı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Donald Trump’ın sus payı davasında yeni aşamaya geçildi – 22 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG