Washington Post bugün Başkan Obama’nın Kongre’ye nadiren gerçekleştirdiği ziyaretlerinden sonuncusuna ait fotoğrafı ana sayfasında paylaşmış. Gazete, Başkan Obama’nın kapalı kapılar ardında Demokrat Partili Kongre üyelerine, sağlık reformu yasasını iptal etmek ve yerine yeni bir sağlık sistemi getirmek isteyen Cumhuriyetçi Parti’ye yardım etmemeleri çağrısında bulunduğunu bildiriyor. Habere göre yeni dönem çalışmalarına başlayan ve önceliği Başkan Obama’nın en kilit icraatlarından biri olan sağlık reformu yasasını iptale veren Cumhuriyetçi Partili Kongre üyeleri, muhafazakar çizgideki yeni sağlık sistemini oluşturmanın aylar süreceğini ise kabul ediyor.
New York Times ise yeni başkan Donald Trump ve Wikileaks’in kurucusu Julian Assange arasındaki beklenmedik ittifakı ana sayfasına taşımış. Habere göre hem Trump hem de Assange, Amerikan istihbarat kurumlarının, Rusya’nın Amerika’daki başkanlık seçimlerine siber saldırılarla müdahale ettiği yönünde vardığı sonuca karşı çıkıyor. Assange, Fox televizyonuna verdiği söyleşide, Wikileaks’in Demokrat Parti üyelerine ait hacklenmiş elektronik postaları Rusya’dan almadığını kaydetti. New York Times buradan iki sonuç çıkarıyor. Bir tanesi, Assange’ın, Wikileaks’in, Rusya Devlet Başkanı Putin’in piyonu haline geldiği izlenimini reddetmesi, ikincisi de Trump’ın Rusya’dan yardım alarak Hillary Clinton’ı mağlup ettiği imajını silmeye çalışması.
New York Times bugün ayrıca Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminin, Rus Büyükelçi Karlov suikastının ve son olarak Reina saldırısının ardında Amerika olduğu suçlamasıyla ilgili haberi de ana sayfasında aktarıyor. “Türkiye’de her krizden sonra Amerikalılar suçlanıyor” başlıklı habere göre Türkiye, Suriye’deki savaşın sınırların dışına taşmasından sonra birçok saldırıya maruz kalmasına rağmen NATO müttefikleriyle yakınlaşmıyor, tam tersine NATO’dan uzaklaşıyor. Türkiye, Amerika’yla birlikte terörle omuz omuza mücadele edecek yerde Batı ekseninden hızla kayıyor, ülkede demokrasi erozyona uğruyor, sivil topluma yönelik baskılar artıyor. Gazete, Amerika’nın Reina saldırısını önceden bildiği, saldırganın kullandığı flaş bombalarının Amerikan ordusuna ait olduğu gibi iddiaları, Türkiye’de birçok kesimin Amerika’ya yönelttiği suçlamalara örnekler olarak gösteriyor. Habere göre kimileri, tüm bu suçlamaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşadığı paranoyanın ve otoriter yönetiminin bir yansıması olarak görüyor. Erdoğan’ı eleştiren çevreler, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’yi böldüğünü, Türk toplumunun teröre karşı tek vücut olmak yerine her saldırıyla daha da derin ayrım yaşadığını savunuyor. Bu iklimde Amerika’nın temsil ettiği Batı ise ‘öcü’ olarak nitelendiriliyor. New York Times, Ankara hükümetinin görevdeki son günlerinde Obama’ya yüklendiğini ancak görevi devralacak Trump’a kapı açmaya ve yeni yönetimle ilişkileri geliştirmeye olumlu baktığını da bildiriyor. Gazete, Başbakan Yıldırım’ın, Amerika’nın Suriye’deki Kürt militanlara silah yardımı yapmasına ilişkin olarak, “Yeni yönetimden beklentimiz bu utancı sona erdirmesidir. Yeni yönetimi bundan sorumlu tutmuyoruz çünkü bu Obama Yönetimi’nin işidir” şeklindeki ifadesine de yer veriyor.
Los Angeles Times ana sayfasında “Yemin töreni yaklaşırken Müslümanlar kaygılanıyor ve bekliyor” başlığıyla yer alan habere göre Amerika’daki kimi Müslümanlar, Trump’ın sert söylemlerinin eyleme geçmesinden endişe ediyor. Liberal olarak bilinen ve sadece güneyinde 500 bin Müslüman’ın yaşadığı California eyaletinde bile Trump’ın sözlerinin, kendisinin bile kontrol altına alamayacağı eylemlere geçmesi olasılığı, korku yaratıyor. Trump’ın ulusal güvenlik danışmanlığına getirdiği Tümgeneral Michael Flynn’ın “Müslümanlardan korkmak mantıklı” şeklinde bir süre önce attığı tweet, Müslüman toplumda yankı bulmaya devam ediyor. Gazete, Californialı bazı Müslümanlar’ın meşru müdafaa kurslarına katıldıklarını, kimilerininse dış görünüşlerinden ötürü saldırıya maruz kalmamak için otomobil camlarına koyu renk film taktırdıklarını bildiriyor.