Amerikan basını, Donald Trump’ın başkanlık yarışını kazanmasının yankılarını ve gelişmeleri aktarmaya devam ediyor.
Washington Post, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve yeni başkan Donald Trump’ın yaptıkları telefon görüşmesinde ikili ilişkileri ilerletme sözü verdiğini yazıyor. Habere göre iki lider de ilişkileri tatmin edici bulmuyor. Ancak özellikle Suriye’deki krizin sona erdirilmesi ve terörle mücadele konularını ele almak için, Trump ve Putin’in en yakın danışmanlarının yüz yüze görüşmesi yönünde düğmeye basıldığı görülüyor. Gazete ayrıca kampanyası boyunca Putin’e övgüler yağdıran ve IŞİD’i yok etmek için Rusya’yla işbirliği yapılması önerisinde bulunan Trump’ın Cumhuriyetçi Parti’nin savunma ve ordudaki birçok şahiniyle ters düştüğünü vurguluyor.
Washington Post ayrıca aşırı sağcı çizgideki haber sitesi Breitbart’ın eski yöneticisi Steve Bannon’un Beyaz Saray’da Trump’ın başdanışmanı olarak görev yapacak olmasının yarattığı tepkilere de yer vermiş. Haberde Kongre’deki Demokrat Partililer’den siyaset uzmanlarına birçok çevrenin ırkçı, kadın düşmanı ve Yahudi karşıtı görüşlere sahip Bannon’un Beyaz Saray’da görev yapacak olmasını içlerine sindiremedikleri yazılı. Gazete, Temsilciler Meclisi eski başkanı Nancy Pelosi’nin, ”Bannon’u Beyaz Saray’a getirmek, Trump’ın, kampanyasına hakim olan nefret söylemine bağlı olduğunun bir göstergesidir. Beyazların üstünlüğünü savunan birinin Beyaz Saray başdanışmanlığına getirildiği gerçeğini kimse çarpıtmaya kalkmasın” sözlerine de yer vermiş.
Los Angeles, başkanlık seçimlerinden Trump’ın galip çıkmasından sonra Başkan Obama’nın adeta başkomutanlıktan başöğretmenliğe geçtiğini yazıyor. Obama’nın 2016 yılının büyük çoğunluğunu Donald Trump’ın başkanlık makamı için doğru kişi olmadığını anlatmakla geçirdiğini belirten gazete, Başkan’ın şimdi de halefini eğitmeye çalıştığı yorumu yapıyor. Habere göre seçimlerden sonra ilk kez basın toplantısı düzenleyen Obama, iktidarın el değiştirmesi sürecinin pürüzsüz bir biçimde gerçekleşmesi için elinden geleni yapıyor. Obama ayrıca kendi imzasını taşıyan en büyük siyasi miraslarından biri olan sağlık reformu ve İran nükleer anlaşmasının neden bir kalemde silinemeyeceği konusunda Trump ve ekibine önemli dersler veriyor.
Los Angeles Times bugün ayrıca Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduktan sonra göçmenlik konusunda nasıl bir yol izleyeceğiyle ilgili bir habere yer vermiş. Habere göre Trump’ın danışmanları, yeni başkanın suç sicili bulunan iki ila üç milyon kaçak göçmeni sınır dışı edeceği vaadini yerine getirmek amacıyla işyeri baskınları gibi bazı planları hayata geçirmek için yeşil ışık yaktı. Ancak bu gibi adımlar, Trump yönetiminin, Los Angeles kenti ve California eyaletinin yasalarına ters düşmesi anlamına gelir. Bu da Trump yönetiminin yerel polis teşkilatlarına federal ödenekleri kısmasına yol açabilir ve böylece Trump’la güvenlik güçleri arasında bir çekişme baş gösterebilir.
Wall Street Journal ise bugün ana sayfasında Trump’ın başkan seçilmesinden sonra borsalarda yaşanan çalkantıları gözler önüne seren bir grafiğe yer vermiş. Habere göre Amerikalı iş adamları, iki ayrı Trump’la karşı karşıya: Biri elitlere, küresel ticarete, kontrolsuz göçe karşı Trump; ötekisi ise vergileri indirme sözü veren daha geleneksel Cumhuriyetçi Trump. Bu iki Trump’ın orta yolu bulması ise önümüzdeki yıllarda Amerikan iş dünyasını şekillendirecek. Gazetenin bir diğer ana sayfa haberi ise Trump yönetiminin dışişleri bakanının kim olacağıyla ilgili. Gazete, New York eski belediye başkanı Rudy Giuliani ve Amerika’nın BM eski temsilcisi John Bolton’un dışişleri bakanlığı için en öne çıkan isimler olduğunu yazıyor.
15 Kasım Amerikan Basınından Özetler
