Amerikalılar uzlaşma çağrısında bulunuyor ancak her seçimde daha idealist, daha katı politikacıları seçiyor. Neticede Kongre tıkanıyor. İktidar Partisi’nin bir dönem boyunca hem Beyaz Saray’ı hem Kongre’yi kontrol ettiği en son dönem, 1970’li yıllarda Carter dönemiydi.
Amerika’da bir tasarının yasalaşması için hem Temsilciler Meclisi’nde hem Senato’da onaylanması gerekiyor.
Ancak muhafazakarlara göre bu, sorun olarak algılanmamalı. Kuruluşunda Amerika’da devletin gücünün sınırlandırılmak istendiğini söylüyor. Anayasa Mahkemesi yargıcı Antonin Scalia anlatıyor: “İşlevsiz bir devletten söz ederlerdi, çünkü aralarında anlaşmazlık yaşanırdı. Anayasayı hazırlayanlar da evet, amaç buydu diyor. Yani siyasi gücü siyasi güç dengeliyor.”
Ancak bazı kesimler devletin yetkisinin sınırlandırılmasıyla işlevsiz kalması arasında fark olduğunu vurguluyor. Tarihçi Allan Lichtman, “Halkın, kendi devletlerinin sorunlar karşısında önlem alamadığı izlenimine kapılması çok tehlikeli. En büyük tehlike halkın devlete güveni tamamen kaybetmesi. Bunun sonucunda kimse devlete hizmet için kamu personeliolmak istemez. Diğer tehlike tabii ki, sorunların ertelenmesi ve tıkanıklığın kalıcı hale gelmesi.”
Amerikan devleti yapı bakımından herhangi bir kurumun dengelenmeden istediği icraatı yapmasını engellemeye esasına göre kurulmuştur. Yani yasa geçirmek için uzlaşmak şart. Amerikalılar’ın istediği de bu. Ancak siyasetçilerin bunu anlayıp anlayamadığı belli değil.
Gallup Araştırma Kurumu Frank Newport, “Kongre üyeleri kimse bizi desteklemiyor, araba satıcıları bile daha popüler diyebiliyorlar. Umarım bunun nedenini de inceliyorlar, Amerikan halkının uzlaşma istediğini gösteren araştırmaları görüyorlardır,” diyor.
Kongre üyelerinin sürekli uzlaşma mesajı verdiği doğru.
Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner, "Birlikte çalışma zamanı gelmiştir. Amerikan halkının beklentilerini karşılamamız gerekiyor," şeklinde konuşuyor.
Temsilciler Meclisi Azınlık Başkanı Nancy Pelosi, “Demokratlar, Cumhuriyetçiler, bağımsızlar. Herkes aynı mesajı veriyor – birlikte çalışmalıyız,” şeklinde konuşuyor.
Ancak bu konuşmalara rağmen seçim yılı olduğu gerekçesiyle uzlaşma arayışları sonuçsuz kalıyor.