WASHINGTON —
Bundan 50 yıl önce Betty Friedan’ın yazdığı bir kitap, erkek ve kadının toplumdaki rolü konusunda ulusal bir tartışma başlatmış, kadınları hem işyerinde hem de evde güçlendirecek hareketin temelini atmıştı. Üç milyondan fazla satan The Feminine Mystique Kadınlığın Gizemi, milyonlarca kadına, hakları için mücadele etmek için ilham verdi. Peki 50 yıl sonra Amerika’da feminizm ne durumda?
1950’li yıllarda birçok eğitimli ve varlıklı kadın, annelik ve ev kadınlığı rolü üstlenmekten mutlu değildi.
Gazeteci Betty Friedan, kadınların mutsuzluğunun ardındaki nedenleri araştırdığı Kadınlığın Gizemi adlı kitabını 1963’te yayınladı.
Avukat Stephannie Ortoleva, ”Kitabı 1970‘lerde, hukuk fakültesine girdiğimde okudum,” diyor.
Körlüğün hukukçu olmasını engellemesine izin vermeyen Stephanie Ortoleva, kitabın Amerikan toplumunda çığır açtığını söylüyor: ”Kitap kadınların güçlü bireyler olarak değil, makyaj ve güzel kıyafetlerle süslenip nesne olarak sunulmasıyla ilgili önemli soruları da gündeme getiriyordu.”
Ortoleva, güçlü bir feminist olduğunu söylüyor. 30 yıllık eşi Frank Della-Penna da bunu doğruluyor: ”Güçlü olmam ona ilgi çekici geldi.”
Frank Della-Penna, ”Kadınları ve kadın haklarını her zaman destekledim. Kızınızı basmakalıp cinsiyet rollerine hapsetmek istemezsiniz,” şeklinde konuşuyor.
Kadın hareketi son 50 yıldır büyük aşama kaydetti. Kadınlar artık eskiden erkeklerin egemenliğindeki iş alanlarında da söz sahibi.
Ortoleva, ”Siyasette ilerleme kaydettik. Ekonomik eşitlik daha iyi durumda. Üreme sağlığı konusunda da ilerleme oldu,” diyor.
Betty Friedan’ın 1966 yılında kurulmasına yardım ettiği Ulusal Kadın Derneği Washington Şubesi Başkanı Susan Mottey, kadınların hala erkeklerle aynı haklara sahip olmadığını söylüyor: ”Çok ilerleme kaydettik ancak gerçek eşitliği hala elde edemedik.”
Bazı önemli konularda hala mücadele veriliyor.
Susan Mottet, ”Örneğin polis teşkilatının tüm tecavüz şikayetlerini ciddiye alması için çabalıyoruz,” diyor.
Kadın hareketi, gençler arasında eski yarattığı heyecan ve tutkuyu bulamıyor. 23 yaşındaki öğrenci Katayun Kishi, kadınların elde ettiği birçok hakkı eski nesle borçlu olduklarını bilseler de, kendisinin ve arkadaşlarının feminist olmadığını söylüyor: ”Bizden önceki kadınların mücadele ederek kazandıkları haklarla hayat tarzının tadını çıkarıyoruz.”
Stephanie Ortoleva, kadın hareketinin bugün de gerekli olduğunu çünkü hem Amerika’da hem de dünyada hala birçok sorunun çözülmesi gerektiğini söylüyor: ”Hindistan’daki tecavüz vakalarından tutun Doğu Avrupa’da engelli ya da çingene kadınların zorla kısırlaştırılmasına kadar birçok zor konuyla karşı karşıyayız.”
Ortoleva, hedeflerinin kadın ve erkekler için eşitlik ve adaletin sağlanması olduğunu söylüyor.
1950’li yıllarda birçok eğitimli ve varlıklı kadın, annelik ve ev kadınlığı rolü üstlenmekten mutlu değildi.
Gazeteci Betty Friedan, kadınların mutsuzluğunun ardındaki nedenleri araştırdığı Kadınlığın Gizemi adlı kitabını 1963’te yayınladı.
Avukat Stephannie Ortoleva, ”Kitabı 1970‘lerde, hukuk fakültesine girdiğimde okudum,” diyor.
Körlüğün hukukçu olmasını engellemesine izin vermeyen Stephanie Ortoleva, kitabın Amerikan toplumunda çığır açtığını söylüyor: ”Kitap kadınların güçlü bireyler olarak değil, makyaj ve güzel kıyafetlerle süslenip nesne olarak sunulmasıyla ilgili önemli soruları da gündeme getiriyordu.”
Ortoleva, güçlü bir feminist olduğunu söylüyor. 30 yıllık eşi Frank Della-Penna da bunu doğruluyor: ”Güçlü olmam ona ilgi çekici geldi.”
Frank Della-Penna, ”Kadınları ve kadın haklarını her zaman destekledim. Kızınızı basmakalıp cinsiyet rollerine hapsetmek istemezsiniz,” şeklinde konuşuyor.
Kadın hareketi son 50 yıldır büyük aşama kaydetti. Kadınlar artık eskiden erkeklerin egemenliğindeki iş alanlarında da söz sahibi.
Ortoleva, ”Siyasette ilerleme kaydettik. Ekonomik eşitlik daha iyi durumda. Üreme sağlığı konusunda da ilerleme oldu,” diyor.
Betty Friedan’ın 1966 yılında kurulmasına yardım ettiği Ulusal Kadın Derneği Washington Şubesi Başkanı Susan Mottey, kadınların hala erkeklerle aynı haklara sahip olmadığını söylüyor: ”Çok ilerleme kaydettik ancak gerçek eşitliği hala elde edemedik.”
Bazı önemli konularda hala mücadele veriliyor.
Susan Mottet, ”Örneğin polis teşkilatının tüm tecavüz şikayetlerini ciddiye alması için çabalıyoruz,” diyor.
Kadın hareketi, gençler arasında eski yarattığı heyecan ve tutkuyu bulamıyor. 23 yaşındaki öğrenci Katayun Kishi, kadınların elde ettiği birçok hakkı eski nesle borçlu olduklarını bilseler de, kendisinin ve arkadaşlarının feminist olmadığını söylüyor: ”Bizden önceki kadınların mücadele ederek kazandıkları haklarla hayat tarzının tadını çıkarıyoruz.”
Stephanie Ortoleva, kadın hareketinin bugün de gerekli olduğunu çünkü hem Amerika’da hem de dünyada hala birçok sorunun çözülmesi gerektiğini söylüyor: ”Hindistan’daki tecavüz vakalarından tutun Doğu Avrupa’da engelli ya da çingene kadınların zorla kısırlaştırılmasına kadar birçok zor konuyla karşı karşıyayız.”
Ortoleva, hedeflerinin kadın ve erkekler için eşitlik ve adaletin sağlanması olduğunu söylüyor.
