Amerika’nın Sesi’nin yeni genel müdürü Amanda Bennett, Washington Post gazetesi dahil birçok yazılı basın kuruluşunda görev yapmış ödüllü bir gazeteci. Amerika’nın Sesi geçtiğimiz günlerde yeni genel müdürle bir söyleşi yaptı.
VOA-Daha önce özel sektörde lider kuruluşlarda ve son olarak da Washington Post gazetesinde yöneticilik yapmış bir gazeteci olarak, kamu sektörüne geçiş sürecinde neler yaşadınız? Dünyanın büyük bölümüne, 45 dilde yayın yapan Amerika’nın Sesi’nde genel müdür olarak görev alma kararını nasıl verdiniz?
Bennett-“Daha önce hiç kamu sektöründe çalışmadığım için başında biraz kaygılıydım. Ancak buraya geldiğimde, aslında özel sektörden çok da farklı olmadığını gördüm. Buradaki yayıncılar da özel sektör çalışanları gibi gazeteci. Aynı değerlere önem veriyor ve aynı şekilde çalışıyorlar. Yani farklılıktan çok benzerlikler var. Buranın harika bir kuruluş olduğunu düşünüyorum. Dünyada bu özelliklere sahip yayın kurumları çok fazla değil. Bu nedenle bence burada başarılan habercilik gerçekten olağanüstü.”
VOA-Amerika’da bulunan diğer haber kuruluşlarıyla karşılaştırdığınızda, Amerika’nın Sesi’ndeki farklar neler?
Bennett-“Bence buradaki en büyük fark, değişik dillerde yayın yapan bölümlerin hepsinin bir kurum altında bulunması. Amerika’da 45 farklı dilde yayın yapılan bir başka kuruluş yok. Uluslararası birçok kuruluş var, ancak 45 dilde okuyan, yazan ve üreten başka bir kurum yok. Burada yapılan herşey bir merkezden çıkıyor ve bu gerçekten olağanüstü bir durum. Bence en büyük fark da bu.”
VOA-“Amerika’nın Sesi, ülke politikasının avukatlığını mı yapıyor” sorusu yurt dışından bizi izleyenlerin bilmek istediği soruların başında geliyor. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Bennett-“Bizim görevimiz Amerika’dan haber vermek. Bu da, özel sektördeki haber ajanslarının misyonundan da farklı değil. Amerika’daki iş, teknoloji ve eğitim sistemleri de içinde olmak üzere birçok konuyu kapsayan haberler yapıyoruz ve haberlerimiz diğer kuruluşların yaptıklarıyla aynı. Başka ülkelerden gelen göçmenler hakkında haber yapıyoruz. Haberlerde kesinlikle hükümet propagandası yapmıyoruz. Hükümet adına da, olumlu ve olumsuz haberler yapıyor ve yayınlıyoruz.”
VOA-Araştırmacı gazeteciliğinizle ödül almış bir gazeteci olarak Amerika’nın Sesi’ni yönetiyorsunuz. Araştırmacı gazeteciliği Amerika’nın Sesi’nin televizyon yayınlarında da daha fazla ön plana çıkarmayı planlıyor musunuz?
Bennett-“Olumlu veya olumsuz, her türlü haberi yapıyoruz. Özel sektörde yaygın olan araştırmacı gazeteciliği burada da yapıyoruz. Ele aldığımız hikayelerimizde araştırmacı gazeteciliğin bütün örneklerini görebilirsiniz. Buraya geldikten sonra, Amerika’nın Sesi’ni oluşturan 45 farklı yayın biriminin araştırmacı gazetecilikte ne kadar başarılı olduğunu gördüm. Misyonumuz, dünya üzerinde yaşayan herkesi yaşanan olaylardan tam ve tarafsız olarak haberdar etmek.”
VOA-Peki Amerika’nın Sesi bünyesinde çalışan bir gazetecinin, Beyaz Saray veya herhangi bir hükümet dairesi hakkında yapacağı olumsuz bir haberin yayınlanmasına izin verir misiniz?
Bennett-“Araştırılan herhangi bir haber için önce, bu haber önemli mi, gerçek mi gibi soruları sorarım. Bu haberi tarafsız ve eksiksiz yayınlayabilir miyiz diye düşünmek de önemli. Çalışma prensibim daha önceki çalıştığım kurumlarda da aynıydı.”
VOA-Türkiye’den bizi izleyenlere, Amerika’nın Sesi Televizyonu’nun misyonunun tam olarak ne olduğunu anlatabilir misiniz? Türk izleyiciler, sizce, Amerika’nın Sesi Televizyonu’nu neden izlemeli?
Bennett-“Herkesin ilgilendiği birçok konu var. Dünyada Amerika’daki iş dünyasıyla, çocuklarımızı nasıl yetiştirdiğimizle ve eğitim sistemimizle yakından ilgileniyorlar. Örneğin Amerika’ya göç etmiş Türkler’in nasıl yaşadığını, neler yaptığını bilmek istiyorlar. Biz de onların ilgilendikleri alanlarda haber yaparak onların bu yöndeki açlığını gidermeye çalışıyoruz. Yani amacımız, izleyicilerin ilgilendiği konularda doğru ve tarafsız haber yapmak.”
VOA-Amerika’nın Sesi bünyesinde 45 değişik dille haber yapan yayın bölümleri olduğunu düşünürsek, Amerika’nın Sesi’ni bir tür Birleşmiş Milletler’e benzetebiliriz. Amerika’nın Sesi’nde birçok farklı etnik ve dini kökene sahip çalışan bulunuyor. Bu kadar farklı mozaiğe sahip bir kuruluşu yönetmenin zor olacağını düşünüyor musunuz?
Bennett-“Buraya gelmeden önce kaygılarım vardı. Bu kadar büyük, etnik ve kültürel açıdan zengin bir kurumu nasıl yöneteceğimden endişe duyuyordum. Ancak buradaki ilk günümden itibaren, özel sektörle aramızda, farklılıktan çok benzerlikler olduğunu gördüm. Buradaki her gazeteci, aynı amaç uğruna çalışıyor. Bu da bizi birbirimize bağlayan önemli unsurların başında geliyor. Bu yüzden Amerika’nın Sesi özel sektörden çok farklı değil.”
Amerika’nın Sesi Genel Müdürü Amanda Bennett, kuruluşun bağımsız, tarafsız ve doğru yayın yapma ilikesine bağlılığını sürdürerek daha fazla izleyici kitlesine ulaşacağından emin olduğunu söyledi.
