WASHINGTON —
Motor neron hastalığı olarak da bilinen ALS, merkezi sinir sistemini tahrip eden, ender rastlanan ve bilinen bir tedavisi olmayan ölümcül bir hastalık. Ancak Amerika’nın Sesi’nden Jessica Berman, yeni bir araştırmaya göre bu felç eden hastalığı, canlı renklerdeki meyve ve sebzeler tüketerek önlemenin mümkün olduğunu bildiriyor.
ALS hastalığının, beyin ve omurilikteki motor hücrelerinin hasar görmesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Nedenleri tam olarak anlaşılamasa da, hastalık, serbest radikaller olarak bilinen yıpratıcı oksijen moleküllerinin, vücudun hücre koruma ve onarma sistemi üzerinde baskı oluşturarak, sinir hücrelerinde geri dönüşü olmayan bir hasara yol açıyor ve vücudun tamamen felç olmasına neden oluyor.
Boston’daki Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü öğretim üyelerinden Profesör Alberto Ascherio’ya göre, kırmızı biber, havuç, koyu yeşil yapraklı ıspanak ve lahana gibi canlı renkli ve anti oksidan yönünden zengin sebze ve meyve tüketmek ALS hastalığını önleyebilir, ya da seyrini yavaşlatabilir.
Profesör Ascherio, parlak kırmızı, turuncu ve koyu yeşil renkli ürünlerde karoten, beta karoten, ve lüten gibi toksik stresin zararlı etkilerini yok edici doğal bileşimler bulunduğunu söylüyor.
Profesör, “Eğer karotenin riski azalttığı doğruysa, bu hastalarda hastalığın gelişimini de yavaşlatma olasılığı vardır. Onu henüz bilmiyoruz. Ama hastalara yardımcı olabilecek ipuçları bulmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Ascherio ve ekibi, yaşlandıkça sağlıklarında oluşan değişiklikleri takip eden 1 milyon kişinin katıldığı çalışmadan elde edilen bilgileri toplayarak inceledi. Bu veriler, Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün, diyet ve sağlık, kanser önleme, birden fazla ırktan oluşan topluluklar, sağlık çalışanlarını izleme ve hemşirelerin sağlığı gibi çok sayıda çalışmaya katılan gönüllülerden elde edildi. Ascherio’ya göre ASL hastalığı görülen kişi sayısı binin biraz üzerine çıktı.
Profesör, “Yüksek oranda karoten alan grubun ALS hastalığına yakalanma ve ölüm riskinin, diğerlerine göre yüzde 25 oranında düşük olduğu ortaya çıktı” diyor.
Araştırmacılar ayrıca karoten içeriği yüksek gıdalarla beslenen kişilerin, daha fazla egzersiz yaptığını, C ve E vitamini oranı yüksek besinleri sıklıkla tükettiğini ortaya koydu. Ancak bu vitaminleri tüketmenin ALS hastalığı riskini azaltmaya katkıda bulunduğu görülmedi.
Lou Gehrig Hastalığı olarak da bilinen ALS bu adını, 1939’da aynı hastalığa yakalanan Amerikalı ünlü beyzbol oyuncusundan alıyor.
Sebze ve meyvelerdeki karotenin ALS hastalığını önlemedeki olası rolüyle ilgili bu çalışma, Nöroloji Tarihi adlı dergide yayınlandı.
ALS hastalığının, beyin ve omurilikteki motor hücrelerinin hasar görmesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Nedenleri tam olarak anlaşılamasa da, hastalık, serbest radikaller olarak bilinen yıpratıcı oksijen moleküllerinin, vücudun hücre koruma ve onarma sistemi üzerinde baskı oluşturarak, sinir hücrelerinde geri dönüşü olmayan bir hasara yol açıyor ve vücudun tamamen felç olmasına neden oluyor.
Boston’daki Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü öğretim üyelerinden Profesör Alberto Ascherio’ya göre, kırmızı biber, havuç, koyu yeşil yapraklı ıspanak ve lahana gibi canlı renkli ve anti oksidan yönünden zengin sebze ve meyve tüketmek ALS hastalığını önleyebilir, ya da seyrini yavaşlatabilir.
Profesör Ascherio, parlak kırmızı, turuncu ve koyu yeşil renkli ürünlerde karoten, beta karoten, ve lüten gibi toksik stresin zararlı etkilerini yok edici doğal bileşimler bulunduğunu söylüyor.
Profesör, “Eğer karotenin riski azalttığı doğruysa, bu hastalarda hastalığın gelişimini de yavaşlatma olasılığı vardır. Onu henüz bilmiyoruz. Ama hastalara yardımcı olabilecek ipuçları bulmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Ascherio ve ekibi, yaşlandıkça sağlıklarında oluşan değişiklikleri takip eden 1 milyon kişinin katıldığı çalışmadan elde edilen bilgileri toplayarak inceledi. Bu veriler, Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün, diyet ve sağlık, kanser önleme, birden fazla ırktan oluşan topluluklar, sağlık çalışanlarını izleme ve hemşirelerin sağlığı gibi çok sayıda çalışmaya katılan gönüllülerden elde edildi. Ascherio’ya göre ASL hastalığı görülen kişi sayısı binin biraz üzerine çıktı.
Profesör, “Yüksek oranda karoten alan grubun ALS hastalığına yakalanma ve ölüm riskinin, diğerlerine göre yüzde 25 oranında düşük olduğu ortaya çıktı” diyor.
Araştırmacılar ayrıca karoten içeriği yüksek gıdalarla beslenen kişilerin, daha fazla egzersiz yaptığını, C ve E vitamini oranı yüksek besinleri sıklıkla tükettiğini ortaya koydu. Ancak bu vitaminleri tüketmenin ALS hastalığı riskini azaltmaya katkıda bulunduğu görülmedi.
Lou Gehrig Hastalığı olarak da bilinen ALS bu adını, 1939’da aynı hastalığa yakalanan Amerikalı ünlü beyzbol oyuncusundan alıyor.
Sebze ve meyvelerdeki karotenin ALS hastalığını önlemedeki olası rolüyle ilgili bu çalışma, Nöroloji Tarihi adlı dergide yayınlandı.
