Almanya’da Hörst Köhler’in sürpriz istifası üzerine boşalan cumhurbaşkanlığı makamına Christian Wulff seçildi. Başbakan Angela Merkel’in aday gösterdiği Wulff, parlamentoda 3 tur süren oylamanın ardından Almanya’nın 10’uncu cumhurbaşkanı olarak seçilebildi. Koalisyon üyelerinden bazılarının Merkel’e rağmen Wulff’un rakibine oy vermesi gerginliğe yol açtı. Birçok milletvekili ise çekimser kalmayı tercih etti.
Oylamanın 3 tur sürmesini Merkel’e darbe olarak gören bazı siyasi yorumcular, koalisyonun da temellerinin sarsılmakta olduğunu düşünüyor.
Christian Wulff, Cumhurbaşkanı’nı seçmek için bir araya gelen ve 622 parlamenter ve 622 eyalet temsilcisinden oluşan Federal Seçiciler Kurulu’nda üçüncü turda oyların 625’ini oy aldı ve salt çoğunluğu iki farkla geçerek Almanya’nın yeni Cumhurbaşkanı oldu. Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller’in ortak adayı Joachim Gauck ise oyların 494’ünü aldı. Hıristiyan Demokrat Parti CDU’lu olan ve son yedi yılda Aşağı Saksonya Eyaleti’nde başbakanlık yapan 51 yaşındaki Wulff, yemin töreninden sonra yaptığı konuşmada Almanya’nın gelişebilmesi için ülkede yaşayan her vatandaşı kucaklaması gerektiğini söyledi. Wulff, yabancı kökenlilerle Almanların ortak yaşamı konusuna özellikle eğileceğini açıkladı. Almanya’da cumhurbaşkanının yasaların imzalanması ve temsil gibi sembolik görevleri var, ancak kamuoyu ve medya Wulff’un siyasi kişiliği nedeniyle daha aktif bir rol üstleneceğini tahmin ediyor. Christian Wulff, Hıristiyan Demokrat Parti’den olmasına rağmen, partisinin muhafazakar çizgisinin dışında hareket eden ve aldığı cesaretli kararlarla ilkleri gerçekleştiren bir lider olarak biliniyor. Wulff, geçen Mayıs ayında başbakanlık yaptığı eyalette Türk kökenli Aygün Özkan’ı Kadın ve Aile Bakanlığı görevine getirmişti. Mikrofonumuzu tuttuğumuz vatandaşlar, Almanya’nın göç tarihinde yeni bir sayfa açan Wulff’un Almanya’daki Türkler açısından iyi bir seçim olduğu görüşünde.
Yeni Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin AB üyeliği konusunda yaklaşımı da parti çizgisinden değişik. Çeşitli ortamlarda Türkiye’nin gereken koşulları yerine getirmesi durumunda, AB’ye alınması gerektiği görüşünü vurgulayan Wulff, yönettiği eyaletin Türkiye ile karşılıklı çok sıkı yatırım ilişkileri kurmasında öncü görevini üstlendi.
Bu arada Yunanistan krizi, eyalet seçimlerinde alınan kötü sonuçlar, tasarruf planı ve koalisyon ortağı liberal FDP ile sorunlar derken, kamuoyu desteği yüzde 30 seviyesine inen ve son günlerde üzerindeki baskı giderek artan Angela Merkel bu seçim sonucuyla da rahat bir nefes alamadı. Kendi adayı Wulff’un ilk iki turda yeterli oyu alamaması, ve Merkel’in Hıristiyan Demokrat Partisi ile FDP’den birçok milletvekilinin Sosyal Demokrat SPD ve Yeşiller'in adayı Joachim Gauck'u desteklemeleri, Merkel’e yönelik siyasi bir darbe olarak niteleniyor. Seçim sonucuna göre iktidar partileri en az 44 fire verdi. Gözlemciler bu seçimden sonra Merkel hükümetindeki huzursuzluğun süreceğinden yola çıkıyolar ve ülkenin erken seçime gidebileceğini savunuyorlar.
