Erişilebilirlik

Almanya’da Yeniden Birleşmenin Yirminci Yıldönümü


Almanya’da Yeniden Birleşmenin Yirminci Yıldönümü
Almanya’da Yeniden Birleşmenin Yirminci Yıldönümü

Almanya'da yeniden birleşmesinin 20’inci yıldönümünü çeşitli etkinlikler ve birleşme sonrası sağlanan başarıları öven konuşmalarla kutlanıyor.

Başbakan Angela Merkel Alman “Super illu” dergisine verdiği demeçte Doğu Almanların geçen 20 yıl içinde değişikliklere ayak uydurmada büyük adımlar attığını söyledi.

Almanya’yı Amerika’nın en yakın mütefiklerinden ve en büyük dostlarından biri olarak tanımlayan Başkan Barack Obama ülkenin yeniden birleşmesinin tarihi bir başarı olduğunu söyledi.

Rusya devlet başkanı Dimitri Medvedev de Almanya’yı kutlayarak yeniden birleşmenin iki ülke arasında stratejik ortaklığın temelini attığını vurguladı.

1945’de Nazi Almanya’nın yenilgiye uğratılmasından sonra müttefikler Almanya’yı dört işgal bölgesine bölmüştü. Amerikan, Fransız ve İngiliz bölgeleri Batı Almanya, Sovyet sektörü ise Doğu Almanya olmuştu.



Hollanda’da kurulan yeni koalisyon hükümetine dışarıdan destek veren Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders bir grup İslam karşıtı politikacı tarafından 3 Ekim şenlikleri öncesinde Berlin’e davet edildi. Wilders ziyaret ile Alman Hırıstiyan Demokrat Birlik Partisi CDU’dan ihraç edilen Berlin Eyalet Meclisi milletvekili Rene Stadtkewitz’in yeni kurduğu İslam karşıtı ‚Özgürlük Partisi’ne manevi destek vermeyi amaçlarken, Hollandalı politikacının konuşma yapacağı salon güvenlik gerekçesiyle son ana kadar gizli tutuldu. Konuşmasına Karl Marx’ın ‘Komünist Manifesto’ adlı kitabının girişinde kullandığı cümleye atfen ‚Avrupa’da bir hayalet geziniyor-İslamizm’ diyerek başlayan Wilders, Başbakan Angela Merkel’e sert eleştiriler yöneltti ve Merkel’in Almanya’nın İslamlaşmasına göz yumduğunu ve Avrupa’nın geleceğini tehlikeye attığını savundu. Almanya’daki İslam’ı 1920li yıllarda Hitler ve Nasyonalsosyalist hareketin yükselişine benzeten Wilders, Berlin’de yeni kurulan Özgürlük Partisi’ne destek istedi.

Berlin’deki siyasi gözlemciler, söz konusu Özgürlük Partisi’nin alabileceği destek konusunda değişik yorumlar yapıyorlar. Partinin lider kadrosunun pek tanınmadığını belirten uzmanlar, Wilders gibi karizmatik bir sağcının başa geçmesi durumunda oy potansiyelinin büyük artış yaşayacağını belirtiyorlar. Nitekim Türk ve Müslümanlara hakaret dolu kitabıyla Almanya’nın gündemine değiştiren Federal Banka Yönetim Kurulu eski üyesi Thilo Sarrazin ‘parti kursa, ona oy verir misiniz?’ sorusuna son kamuoyu araştırmalarında evet diyenlerin oranı yüzde 26 civarında. Sarrazin, ‚ilerleyen yaşı nedeniyle’ parti kurmayı düşünmediğini açıklamıştı. Sosyolog Kemal Bozay İslam’ın sürekli gündemde tutulmasıyla Almanya’da da Hollanda ve Avusturya’daki gibi sağ popülist partilerin önünü açtığını savunuyor.

Bu arada Almanya’nın birleşmesi günü olan 3 Ekim kutlamaları çerçevesinde Bremen kentinde resmi törende konuşan Federal Cumhurbaşkanı Christian Wullf ise Almanların ülkede yaşayan hiç kimseye önyargıyla yaklaşmaması gerektiğini, gelecekte başarılı olacak ülkelerin farklı kültürlere açılabilen ülkeler olacağını ifade etti. İslam’ın Hiristiyanlık ve Yahudilik gibi Almanya’nın bir parçası olduğunu savunan Cumhurbaşkanı ülkede yaşayan göçmenlerin Almanca öğrenmesinin ve yasalara uymalarınının şart olduğunu da söyledi. Wulff’un ‚Göç ve İslam’la bağlantılı yaşanan sorunlar popülist, ayrımcı ve yabancı düşmanlığı içeren görüşlerle çözülemez’ şeklindeki sözleri Thilo Sarrazin ve Geert Wilders’e yönelik eleştiri olarak yorumlandı. Öte yandan 3 Ekim vesilesiyle Almanya genelinde hemen tüm İslam derneklerin katılımıyla camilerde açık kapı günü düzenledi. Açık Kapı Gününde Almanlara İslam dini hakkında bilgi verildi. Etkinliğe Almanya çapında en az 1000 caminin katıldığı belirtiliyor.

XS
SM
MD
LG