Dünya siyasetinde kadınların rolü son yıllarda giderek artıyor. Uzmanlar bu gelişmede iki kilit isim olarak 1980’li yıllarda İngiltere siyasetine damgasını vuran o dönemin başbakanı ‘Demir Leydi’ olarak tanımlanan Margaret Thatcher’i ve Forbes dergisinin her yıl açıkladığı 'Dünyanın en güçlü 100 kadını' listesinin birinci sırasını yıllardır kimseye kaptırmayan Almanya Başbakanı Angela Merkel’i gösteriyor.
Dünya siyasetini yönlendiren bu iki kadın politikacının genç kuşak kadınlara örnek olduğu belirtilirken, Cenevre’deki Uluslararası Parlamentolar Birliği’nin verilerine göre ise geçen yıl dünya parlamentolarındaki kadın oran yüzde 20 ile rekor seviyeye ulaştı.
Türkiye’de geçen yıl 12 Haziran’da yapılan milletvekili genel seçiminin ardından bu oran yüzde 14′ü buldu. Almanya’da ise kadın milletvekili oranı yüzde 31. Kadınlar lehine esen rüzgardan Almanya’da yaşayan Türk kökenli siyasetçiler de olumlu etkileniyor. Federal ve eyalet düzeyinde toplam 34 Türk kökenli milletvekilinden 22’si kadın.
Daha dikkati çeken bir nokta, siyaset dünyasında söz sahibi olan pozisyonlardaki Türk kökenli kadınların ağırlığı. Aygül Özkan’ın 2010 yılında Aşağı Saksonya eyaleti Sağlık ve Uyum Bakanlığı’na atanmasıyla başlayan bu süreç, Bilkay Öney’in Baden Württenberg eyaletinde Uyum Bakanlığı’na getirilmesi ve son olarak da Berlin eyaletinde Dilek Kolat’ın aynı pozisyona atanmasıyla devam etti. Emine Demirbüken Berlin’de, Zülfiye Kaykın ise Kuzeyren Vestfalya’da müsteşar olarak çalışırken, Sosyal Demokrat Parti SPD’nin son kurultayında Aydan Özoğuz genel başkan yardımcılığına atandı. Özoğuz’un bu göreve gelmesi ile 2013 seçimleri sonrasında federal hükümette bakanlık yolunun açıldığı yorumu yapılıyor. Almanya’da Türk kökenli siyasetçilerin kariyerlerindeki bu başarıyı sokakda mikrofonumuzu tuttuğumuz kadınlar, hemcinslerin eğitim seviyelerinin erkeklerden daha iyi olması ile gerekçelendiriyor.
Bu arada Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün OECD’nın göç raporuna göre, göçmen kökenli kadınlar, erkeklere nazaran girişimcilikte, ticaret alanında ve iş piyasasında da daha başarılı. Raporda göçmen erkekler arasında işsizlik artarken, kadınlarda ise tersine işe giren, kendi işyerini kuranların sayısı arttığı vurgulanıyor.
