BERLİN —
Almanya’da 22 Eylül’de yapılacak genel seçimlere tam üç hafta kala Hrıstiyan Demokrat Birlik CDU’lu Başbakan Angela Merkel ile Sosyal Demokrat Parti SPD’nin Başbakan adayı Peer Steinbrück arasında günlerdir merakla beklenen televizyon düellosu Pazar akşamı yapıldı.
90 dakika süren düello sonrasında anketlerde ve yorumlarda iki adayın kozlarını paylaşırken birbirine net üstünlük sağlayamadığı ve berabere kaldıkları görüşü ağır bastı.
Farklı televizyon kanallarından dört sunucunun yönelttiği soruları yanıtlayarak, özellikle kararsız seçmeni ikna etmeye çalışan Merkel ve Steinbrück, hararetli tartışmaların yaşanmadığı programın çok büyük bir bölümünde Almanya’nın iç politikaları ile ilgili sorunları tartıştı.
Ön tahminlerin tersine Suriye’deki son gelişmeler ve olası bir askeri operasyon ile Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi NSA’nın Almanya’da milyonlarca vatandaşın internet bilgilerini takip edip telefonlarnı dinlediğini haberiyle patlak veren skandal ikinci planda kaldı.
Gene aynı şekilde her iki politikacı da 90 dakika boyunca ne 8 Türk´ün ölümüyle sonuçlanan NSU cinayetleri ne de göçmenlerin sorunları konularında tek kelime etmedi. Programı yönlendiren gazetecilerin de bu doğrultuda soru sormamaları dikkati çekerken, seçim kampanyalarında olduğu gibi televizyon düellosunda da ön plana çıkan konular vergi ve emeklilik politikaları oldu.
Merkel, başbakanlığı döneminde son 4 yılda Almanya´da ekonomik durumun çok daha iyiye gittiğini, SPD´nin planladığı vergi yükseltme planlarının ülkeyi krize sürükleyeceğini savundu.
SPD’nin başbakan adayı Steinbrück hükümete geçmesi durumunda vergi kaçakçılarına kesilen cezanın ağırlaştırmasına mücadele vereceğini ve yüksek gelirlilere yönelik vergilerin artırılacağını söyledi. Memur ve polislerin aldığı yüksek emeklilik maaşını da eleştiren Steinbrück daha adil bir emeklilik sisteminden yana tavır koydu.
Merkel memur ve polisleri SPD’yi seçmemeleri konusunda uyarırken, Steinbrück Merkel gibi yapmacık cevaplar veren bir politikacı olmadığını söyledi.
Başbakan Merkel, Suriye konusunda siyasi sürecin harekete geçmesi için elinden geleni yaptığını, Almanya’nın bu ülkeye yönelik bir askeri müdahaleye katılmayacağını, kimyasal silah kullanımına uluslar arası toplum tarafından ortak bir tavır alınmasından yana olduğunu ifade etti.
Askeri müdahalenin Suriye’deki durumunu iyileştirmeyeceğini ve şiddeti sona erdirmeyeceğini öne süren Steinbrück, başbakan olması halinde Türkiye’de NATO kapsamında savunma amaçlı konuşlandırılan Patriot füze sistemleri ve bölgedeki Alman askerlerinin hiçbir şekilde bir askeri müdahaleye katılmamasını sağlayacağını vurguladı.
Seçim kampanyası boyunca bundan sonra karşı karşıya gelmeyecek Merkel ve Steinbrück'un televizyon düellosunu tahminlere göre 20 milyon kişi ekranları başında izledi. Program sonrasında yapılan anketlerde, seçmenlerin yüzde 40’ı iki aday arasında büyük bir fark görmediğini belirtti.
Bu arada Suriye konusu Berlin gündemini belirlemeyi sürdürüyor. Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Suriye konusunda Almanya’nın tavrını Sol Parti´nin dilekçesiyle gizli bir toplantıda ele aldı. Sol Parti Federal Milletvekili Sevim Dağdelen, Sol Parti’nin askeri operasyona karşı olduğunu ve Alman hükümetinden benzer bir tavır beklediğini bildirdi.
Alman hükümetinin sözcüsü Steffen Seibert, Berlin’in Suriye’ye yönelik bir askeri uluslararası müdahaleyi destekleyeceğini, ancak diplomatik yollara öncelik verdiğini kaydetti. Seibert Başbakan Angela Merkel’in Rusya’da yapılacak G20 Zirvesi'nde ortak bir çözüm için çaba göstereceğini ve Almanya’nın arabulucu görevini üstlenebileceğini söyledi.
90 dakika süren düello sonrasında anketlerde ve yorumlarda iki adayın kozlarını paylaşırken birbirine net üstünlük sağlayamadığı ve berabere kaldıkları görüşü ağır bastı.
Farklı televizyon kanallarından dört sunucunun yönelttiği soruları yanıtlayarak, özellikle kararsız seçmeni ikna etmeye çalışan Merkel ve Steinbrück, hararetli tartışmaların yaşanmadığı programın çok büyük bir bölümünde Almanya’nın iç politikaları ile ilgili sorunları tartıştı.
Ön tahminlerin tersine Suriye’deki son gelişmeler ve olası bir askeri operasyon ile Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi NSA’nın Almanya’da milyonlarca vatandaşın internet bilgilerini takip edip telefonlarnı dinlediğini haberiyle patlak veren skandal ikinci planda kaldı.
Gene aynı şekilde her iki politikacı da 90 dakika boyunca ne 8 Türk´ün ölümüyle sonuçlanan NSU cinayetleri ne de göçmenlerin sorunları konularında tek kelime etmedi. Programı yönlendiren gazetecilerin de bu doğrultuda soru sormamaları dikkati çekerken, seçim kampanyalarında olduğu gibi televizyon düellosunda da ön plana çıkan konular vergi ve emeklilik politikaları oldu.
Merkel, başbakanlığı döneminde son 4 yılda Almanya´da ekonomik durumun çok daha iyiye gittiğini, SPD´nin planladığı vergi yükseltme planlarının ülkeyi krize sürükleyeceğini savundu.
SPD’nin başbakan adayı Steinbrück hükümete geçmesi durumunda vergi kaçakçılarına kesilen cezanın ağırlaştırmasına mücadele vereceğini ve yüksek gelirlilere yönelik vergilerin artırılacağını söyledi. Memur ve polislerin aldığı yüksek emeklilik maaşını da eleştiren Steinbrück daha adil bir emeklilik sisteminden yana tavır koydu.
Merkel memur ve polisleri SPD’yi seçmemeleri konusunda uyarırken, Steinbrück Merkel gibi yapmacık cevaplar veren bir politikacı olmadığını söyledi.
Başbakan Merkel, Suriye konusunda siyasi sürecin harekete geçmesi için elinden geleni yaptığını, Almanya’nın bu ülkeye yönelik bir askeri müdahaleye katılmayacağını, kimyasal silah kullanımına uluslar arası toplum tarafından ortak bir tavır alınmasından yana olduğunu ifade etti.
Askeri müdahalenin Suriye’deki durumunu iyileştirmeyeceğini ve şiddeti sona erdirmeyeceğini öne süren Steinbrück, başbakan olması halinde Türkiye’de NATO kapsamında savunma amaçlı konuşlandırılan Patriot füze sistemleri ve bölgedeki Alman askerlerinin hiçbir şekilde bir askeri müdahaleye katılmamasını sağlayacağını vurguladı.
Seçim kampanyası boyunca bundan sonra karşı karşıya gelmeyecek Merkel ve Steinbrück'un televizyon düellosunu tahminlere göre 20 milyon kişi ekranları başında izledi. Program sonrasında yapılan anketlerde, seçmenlerin yüzde 40’ı iki aday arasında büyük bir fark görmediğini belirtti.
Bu arada Suriye konusu Berlin gündemini belirlemeyi sürdürüyor. Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Suriye konusunda Almanya’nın tavrını Sol Parti´nin dilekçesiyle gizli bir toplantıda ele aldı. Sol Parti Federal Milletvekili Sevim Dağdelen, Sol Parti’nin askeri operasyona karşı olduğunu ve Alman hükümetinden benzer bir tavır beklediğini bildirdi.
Alman hükümetinin sözcüsü Steffen Seibert, Berlin’in Suriye’ye yönelik bir askeri uluslararası müdahaleyi destekleyeceğini, ancak diplomatik yollara öncelik verdiğini kaydetti. Seibert Başbakan Angela Merkel’in Rusya’da yapılacak G20 Zirvesi'nde ortak bir çözüm için çaba göstereceğini ve Almanya’nın arabulucu görevini üstlenebileceğini söyledi.
