Almanya’da Köln Eyalet Mahkemesi’nin verdiği ve dini gerekçeyle sünneti ‘adam yaralama suçu’ kapsamına alan karara tepkiler sürüyor. Mahkeme, sünnet ettiği bir çocuğun daha sonra kanama geçirmesi üzerine bir Alman doktor hakkında açılan davada sünnetin yaralama suçu kapsamında görülmesi gerektiğine hükmetmişti. Savcının temyize götürmemesiyle onaylanan ve geçerlilik kazanan karar sonrasında Almanya’da sünnetler durduruldu, hastaneler ve Türk kökenli çok sayıda sünnetçi, sünnet operasyonlarına son verdiğini açıkladı.
Kesin sayı olmamakla birlikte Almanya’da her yıl yaklaşık 20 bin Müslüman ve Yahudi çocuğun, anne babalarının talebi üzerine sünnet edildiğini belirten uzmanlar, kararın hem anne-babaları hem de doktorları suçlu konumuna sokup, bir dini vecibenin yerine getirilmesinden caydırmayı hedeflediği konusunda birleşiyor. Müslüman ve Yahudi cemaat temsilcileri ise Almanya’da anayasal güvence altında olan din özgürlüğünün bu karar sonrasında tehlikeye girdiği görüşünde.
Almanların %60’ı yasaktan yana
Kamuoyunda tartışmalara neden olan karara dini cemaatlerden sonra politikacılar da tepki gösterdi ve bu konuyla ilgili oluşan açık soruların Anayasa Mahkemesi’nde çözülmesini istedi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, kararının uluslararası alanda Almanya'daki dini hoşgörüden şüphe duyulmasına neden olabileceğini söyledi. Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth da sünnet kararını kabul edilemez olarak tanımladı ve Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak itiraza destek vereceklerini duyurdu. Ancak yapılan kamuoyu araştırmalarında Almanların %60’a yakın bir çoğunluğunun sünnetin yasaklanmasından yana olduğu ortaya çıktı. Amerika’nın Sesi’ne görüşlerini açıklayan Almanyalı Türkler ise karara çok tepkili.
Bu arada kararı yorumlayan hukukçular, çocuğunu sünnet ettiren anne- babaların ve sünnet eden doktorların, 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğini, ayrıca doktorların meslekten men cezası alabileceğini savunuyor.
Kesin sayı olmamakla birlikte Almanya’da her yıl yaklaşık 20 bin Müslüman ve Yahudi çocuğun, anne babalarının talebi üzerine sünnet edildiğini belirten uzmanlar, kararın hem anne-babaları hem de doktorları suçlu konumuna sokup, bir dini vecibenin yerine getirilmesinden caydırmayı hedeflediği konusunda birleşiyor. Müslüman ve Yahudi cemaat temsilcileri ise Almanya’da anayasal güvence altında olan din özgürlüğünün bu karar sonrasında tehlikeye girdiği görüşünde.
Almanların %60’ı yasaktan yana
Kamuoyunda tartışmalara neden olan karara dini cemaatlerden sonra politikacılar da tepki gösterdi ve bu konuyla ilgili oluşan açık soruların Anayasa Mahkemesi’nde çözülmesini istedi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, kararının uluslararası alanda Almanya'daki dini hoşgörüden şüphe duyulmasına neden olabileceğini söyledi. Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth da sünnet kararını kabul edilemez olarak tanımladı ve Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak itiraza destek vereceklerini duyurdu. Ancak yapılan kamuoyu araştırmalarında Almanların %60’a yakın bir çoğunluğunun sünnetin yasaklanmasından yana olduğu ortaya çıktı. Amerika’nın Sesi’ne görüşlerini açıklayan Almanyalı Türkler ise karara çok tepkili.
Bu arada kararı yorumlayan hukukçular, çocuğunu sünnet ettiren anne- babaların ve sünnet eden doktorların, 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğini, ayrıca doktorların meslekten men cezası alabileceğini savunuyor.
