Erişilebilirlik

‘Almanya’da Radikaller Sığınmacıları Çekmek İçin Propagandayı Yoğunlaştırdı’


Son haftalarda Suriye ve Irak’tan gelen haberler terör örgütü IŞİD'in aldığı yenilgiler sonucunda kendi hakimiyetinde olan toprakların yüzde 30’unu kaybettiğini ve başka bölgelerde de önemli ölçüde geri çekildiğini ortaya koyuyor. Askeri uzmanlar IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun, Irak’ta peşmerge, Suriye’de de PYD ve muhalif grupların desteği ile terör örgütüne askeri ve mali alanda ciddi kayıplar verdiği ve etrafındaki çemberin her geçen gün biraz daha daraltıldığı görüşünde.

Örgüte katılan yabancı militan sayısının da yüzde 75’e varan oranda azaldığı tahmin ediliyor. IŞİD’e geçen yıllarda en yoğun katılımın olduğu ülkelerden biri Almanya’ydı. Güvenlik birimleri 2012 sonrasında Almanya’dan en az 800 kişinin Suriye ve Irak’a giderek IŞİD ve diğer terör örgütlerine katıldığını tespit etmiş, bunların çoğunluğunun ülkede doğan göçmen kökenli olması beraberinde yeni tartışmalar getirmişti. İç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın verilerine göre, cihatçı gruplara Almanya’dan katılanların hemen hepsi, Sünni çizgiyi savunan aşırı İslamcı Selefi gruplarda radikalleşenlerden oluşuyor. IŞİD’in hissedilir şekilde zayıflamasına rağmen, Selefiler başta olmak üzere radikal ve şiddet eğilimli İslamcı oluşumların Almanya’daki propaganda çalışmaları hız kesmeden sürüyor.

Maassen: Kendi saflarına çekmek için propagandalarını yoğunlaştırdılar

Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Hans Georg Maassen, Selefiler ile diğer radikal grupların, son aylarda göçmen gençlerden daha çok, Almanya’ya yeni gelen mültecilere yönelik propaganda yaptıklarının tespit edildiğini açıkladı. Özellikle mülteci yurtlarında ve Arap camilerinde aktif olan Selefilerin ve diğer radikal grupların mültecileri ikna ederek, kendi saflarına çekebilmek için propagandalarını yoğunlaştırdığını söyleyen Maasen, bir yıl içinde 340 vaka tespit ettiklerini ifade etti. Bu sayının sadece güvenlik birimleri tarafından tespit edilenlerden oluştuğunu, o yüzden gerçek sayının çok daha yüksek olabileceğini de aktaranAnayasayı Koruma Dairesi Başkanı, mültecilerin çoğunlukla Sunni mezhebinden ve muhafazâkar ailelerden
geldiklerini de açıkladı.

Özellikle genç erkek mültecilerin Arap kökenleri nedeniyle ibadet için Arap camilerine gittiklerini belirten Maasen, bunların büyük çoğunluğunın radikal İslamcı ve Selefi camileri olduğunu bildirdi. Camilerde ve mülteci yurtlarında yoğun biçimde radikal İslamcı propaganda yapıldığını söyleyen Maassen, mülteci yurtlarının yöneticilerini bu konuda uyardıklarını da ifade etti. Maassen, Arapça konuşulan camilerin Türkçe konuşulanlara kıyasla organize olmadığını ve güvenlik birimleri tarafından çok az müdahale imkanı bulunduğunu da açıkladı ve ‘Radikal camilerin daha yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz’ diyerek camilere yönelik denetimlerin genişletileceği mesajını verdi. Anayasa Koruma Teşkilatı bundan kısa bir süre önce, radikal eğilimleri teşvik ettiği gerekçesiyle çoğu Arapça konuşulan toplam 90 caminin takip altında olduğunu açıklamıştı.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG