Almanya’da yıllardır büyük tartışmalara yol açan, borsada işlem gören şirketlerin yönetim kadrolarının yüzde 30 oranında kadın olması konusu Federal Hükümet tarafından kabul edildi ve böylece mutlu bir sona ulaştı.
Buna göre Frankfurt Borsası’na kayıtlı 108 büyük şirketin üst düzey denetleme kurullarının hiçbir istisnaya yer vermeden yüzde 30’unu kadınlardan oluşturması gerekiyor. Yasa 2016 yılında uygulamaya girecek.
Sosyal Demokrat Parti SPD’li Aile ve Kadın Bakanı Manuela Schwesig’in hazırladığı yasaya göre, kadın kotasını yerine getirmeyen şirketlerde kadınlar için ayrılan koltuklar nitelikli kadın eleman alınana kadar boş bırakılacak.
Ayrıca Alman ekonomisinde ilk 3 bin sırada yer alan diğer şirketler de 2015’den sonra kadın kotasını ne kadar süre içinde yaşama geçireceklerini ilan etmek zorunda olacak.
Resmi dairelerde, mahkeme heyetlerinde ve kamuya hizmet veren şirketlerde de yüzde 30 kadın kotası zorunlu olacak. Kadın hakları savunucuları, Almanya’da cinsiyet eşitliğinin yasal olarak çok üst düzeyde olduğunu, ancak bunun üst düzey pozisyonlara yeterince yansımadığını savunuyor.
Mercedes, Siemens, Volkswagen, BASF ve RWE gibi dev şirketlerde yönetici pozisyonunda çalışan kadın oranının ortalama yüzde 15 olması ve 2013 yılı rakamlarına göre üst düzey pozisyonlardaki kadınların toplam oranının da sadece yüzde 6’da kalması kadın hakları savunucularını haklı çıkaran bir durum.
‘Uluslararası İş Dünyası Raporu’na göre, Türkiye’de ise en büyük 55 şirketin yüzde 15’inde yönetim kurulu başkanı, üst kademe yöneticilerin ise yüzde 26'sı kadın. Almanya’da şimdi yasalaşan kadın kotası uygulaması muhalefet partilerini ve özellikle iş dünyasını tatmin etmeyeceğe benziyor.
Nitekim muhalefetteki Sol Parti ve Yeşiller, yüzde 30’luk kotanın yetersizliğini ve bunun toplumdaki kadın oranına eşit, yani yüzde 50 civarında olması gerektiğini savunuyor.
İş dünyası ise söz konusu yasayla fırsat eşitliği aranırken, uzmanlık niteliklerinin geri plana atılacağı görüşünde. Yasayı Alman ekonomisi için çok olumsuz bir gelişme olarak tanımlayan Alman İşverenler Birliği, kota uygulamasının şirketlerin kendi eleman kıstaslarını yoka saydığı için anayasal açıdan da sorun teşkil edeceğini açıklayarak, yasaya Anayasa Mahkemesi nezdinde itiraz edebileceğini duyurdu.
Uzmanlar hemen tüm AB ülkerinde benzer kota uygulamalarının bulunduğunu, bu yüzden Anayasa Mahkemesi’nin konuyla ilgili itirazı geri çevireceği görüşünde.
Kadınlara tüm alanlarda gerçek bir fırsat eşitliği sağlanması için yasal zorunlulukların gerekli olduğunu savunan Federal Göç, Uyum ve Mültecilerden Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz ise, varılan uzlaşmayı egemen zihniyetin değişmesi yolunda çok önemli bir gelişme olarak tanımlıyor.
