BERLİN —
Almanya hakkında başta Türkiye olmak üzere dünya çapında oluşmuş bir imaj vardır. Buna göre Almanlar çok çalışkandır, disiplinlidir ve aldıkları işi sistematik düşünerek verilen söz ve tarihte mükemmel bir şekilde tamamlar. Ancak son bir-iki yılda kamuya ait büyük projelerde yaşanan fiyasko Almanya'nın bu imajının artık geçerliliğini yitirdiği konusundaki görüşleri doğrular cinsten. Bunların başında ülkenin başkentinin en önemli prestij projesi olarak gelen Berlin Havalimanı'nın açılışının, inşaatındaki mühendislik ve teknik hatalar nedeniyle beşinci kez ertelenmesi geliyor.
Temeli 2006 yılında atılan ve önce 2008 daha sonra 2011, 2012 ve son olarak 2013'de açılacağı duyurulan havalimanı Almanya'nın efsanevi başbakanı Willy Brandt'ın adını taşıyor ve Alman gazetelerindeki yorumlara göre havalimanı ile ilgili yaşanan skandal 'mezarında Brandt'ın kemiklerini sızlatacak' cinsten. Havaalanı İstişare Kurulu, geçen günlerde de Willy Brandt Havaalanı'nın 2013'de de açılamayacağını ve en erken 2014'de, ama daha büyük bir olasılıkla 2015'de açılabileceğini duyurdu.
İki Almanya'nın birleşmesi sonrasındaki süreçte başkent Berlin'e olan ilginin artması, buna bağlı kente gelen turist sayısındaki patlama ve uluslararası hava trafiğinde iddaa sahibi olma isteği sonrasında inşaatına karar verilen havalimanının Berlin’in emektar Tegel Havaalanı ile eski Doğu Almanya'nın ana havalimanı Schönefeld'in yerine açılması planlandı. Havalimanının en modern donatımlarla ve yılda 27 milyon yolcuya hizmet verebilecek bir kapasiteyle yaklaşık iki milyar Euro'ya mal olacağı açıklandı.
Havalimanının, Frankfurt ve Münih’ten sonra Almanya’nın üçüncü büyük havalimanı olacağını söylendi. Ancak ilk döneminde hızla ilerleyen inşaat, açılma dönemine yaklaştıkça tam bir kaos yerine döndü. Yetkiler belli aralıklarla basının önüne çıkarak inşaatı bir türlü bitirilemeyen havalimanın açılış tarihinin ertelendiğini duyurmaya alışırken, maliyetteki sapmalar, yolsuzluklar ve teknik eksiklikler Alman kamouyunda ve basınında büyük tepkiye neden oldu. Havalimanın yangın sistemindeki eksikliklere paralel, bagaj taşıma bantları ve yolcu kontrol noktası sayısının havalimanın açılmadan yetersiz olduğunun saptanmasından sonra yürüyen merdivenlerin bazılarının kısa olduğunun belirlenmesi bardağı taşıran son nokta oldu. İnşaatın maliyeti iyimser tahminlere göre altı milyar Euroyu aşacak, yani ilk baştaki tahminden yaklaşık dört milyar Euro daha fazla olacak.
Alman basınında çıkan yorumlarda vergi paralarıyla sürdürlen inşaat skandal olarak tanımlanıyor ve yetkililerin hesap vermesi isteniyor. Ülkenin en çok okunan gazetesi olan Bild ise havalimanının yıkılmasını ve Çinliler tarafından yeniden yapılmasını önerdi. Gazete Çin'de sadece önümüzdeki iki yılda yeni 230 havalimanı açılacağını ve bu limanların hatasız bir şekilde kısmen altı ay gibi bir sürede yapıldığını duyurdu. Tagesspiegel gazetesi ise, bu gidişle İstanbul'a kurulması planlanan üçüncü havalimanın Berlin'den önce biteceğini öne sürdü.
Almanya'nın bir zamanlar medarı iftiharı konumundaki inşaat sektörüne ne oldu dedirten başka bir proje ise Hamburg Elbfilarmoni Binası. Hamburg Belediyesi’nin inşa ettiği konser salonunun 77 milyon Euro’ya çıkması ve 2010'da açılması bekleniyordu. Ancak şimdiye kadar harcanan 323 milyon Euro'ya rağmen konser salonu henüz hazır değil. Konser salon projesinin en erken 2016'da tamamlanacağı ve 500 milyon Euro daha pahalıya mal olacağı tahmin ediliyor.
Uzmanlar projeyi alan inşaat şirketlerinin ihale öncesinde düşük teklif verdiklerini, ancak inşaat başladıktan sonra maliyetin patladığını belirtiyor ve bunun başka ülkelerde de yaşandığını, evdeki hesabın çarşıya uyamayabileceğini savunuyor. Birçok uzman, Almanya'nın bu skandallardan ders çıkararak başka ülkelerdeki inşaatlarda yaşanan gecikmelere olan alaycı yaklaşımından vazgeçmesinin iyi olacağını da belirtiyor. Birçok Alman gazetesi geçen yıl Polonya ve Ukrayna'da düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde stadyumların yetişmeyeceğini öne sürerek, şampiyonanın Almanya'ya verilmesi yönünde kampanya başlatmıştı.
Temeli 2006 yılında atılan ve önce 2008 daha sonra 2011, 2012 ve son olarak 2013'de açılacağı duyurulan havalimanı Almanya'nın efsanevi başbakanı Willy Brandt'ın adını taşıyor ve Alman gazetelerindeki yorumlara göre havalimanı ile ilgili yaşanan skandal 'mezarında Brandt'ın kemiklerini sızlatacak' cinsten. Havaalanı İstişare Kurulu, geçen günlerde de Willy Brandt Havaalanı'nın 2013'de de açılamayacağını ve en erken 2014'de, ama daha büyük bir olasılıkla 2015'de açılabileceğini duyurdu.
İki Almanya'nın birleşmesi sonrasındaki süreçte başkent Berlin'e olan ilginin artması, buna bağlı kente gelen turist sayısındaki patlama ve uluslararası hava trafiğinde iddaa sahibi olma isteği sonrasında inşaatına karar verilen havalimanının Berlin’in emektar Tegel Havaalanı ile eski Doğu Almanya'nın ana havalimanı Schönefeld'in yerine açılması planlandı. Havalimanının en modern donatımlarla ve yılda 27 milyon yolcuya hizmet verebilecek bir kapasiteyle yaklaşık iki milyar Euro'ya mal olacağı açıklandı.
Havalimanının, Frankfurt ve Münih’ten sonra Almanya’nın üçüncü büyük havalimanı olacağını söylendi. Ancak ilk döneminde hızla ilerleyen inşaat, açılma dönemine yaklaştıkça tam bir kaos yerine döndü. Yetkiler belli aralıklarla basının önüne çıkarak inşaatı bir türlü bitirilemeyen havalimanın açılış tarihinin ertelendiğini duyurmaya alışırken, maliyetteki sapmalar, yolsuzluklar ve teknik eksiklikler Alman kamouyunda ve basınında büyük tepkiye neden oldu. Havalimanın yangın sistemindeki eksikliklere paralel, bagaj taşıma bantları ve yolcu kontrol noktası sayısının havalimanın açılmadan yetersiz olduğunun saptanmasından sonra yürüyen merdivenlerin bazılarının kısa olduğunun belirlenmesi bardağı taşıran son nokta oldu. İnşaatın maliyeti iyimser tahminlere göre altı milyar Euroyu aşacak, yani ilk baştaki tahminden yaklaşık dört milyar Euro daha fazla olacak.
Alman basınında çıkan yorumlarda vergi paralarıyla sürdürlen inşaat skandal olarak tanımlanıyor ve yetkililerin hesap vermesi isteniyor. Ülkenin en çok okunan gazetesi olan Bild ise havalimanının yıkılmasını ve Çinliler tarafından yeniden yapılmasını önerdi. Gazete Çin'de sadece önümüzdeki iki yılda yeni 230 havalimanı açılacağını ve bu limanların hatasız bir şekilde kısmen altı ay gibi bir sürede yapıldığını duyurdu. Tagesspiegel gazetesi ise, bu gidişle İstanbul'a kurulması planlanan üçüncü havalimanın Berlin'den önce biteceğini öne sürdü.
Almanya'nın bir zamanlar medarı iftiharı konumundaki inşaat sektörüne ne oldu dedirten başka bir proje ise Hamburg Elbfilarmoni Binası. Hamburg Belediyesi’nin inşa ettiği konser salonunun 77 milyon Euro’ya çıkması ve 2010'da açılması bekleniyordu. Ancak şimdiye kadar harcanan 323 milyon Euro'ya rağmen konser salonu henüz hazır değil. Konser salon projesinin en erken 2016'da tamamlanacağı ve 500 milyon Euro daha pahalıya mal olacağı tahmin ediliyor.
Uzmanlar projeyi alan inşaat şirketlerinin ihale öncesinde düşük teklif verdiklerini, ancak inşaat başladıktan sonra maliyetin patladığını belirtiyor ve bunun başka ülkelerde de yaşandığını, evdeki hesabın çarşıya uyamayabileceğini savunuyor. Birçok uzman, Almanya'nın bu skandallardan ders çıkararak başka ülkelerdeki inşaatlarda yaşanan gecikmelere olan alaycı yaklaşımından vazgeçmesinin iyi olacağını da belirtiyor. Birçok Alman gazetesi geçen yıl Polonya ve Ukrayna'da düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde stadyumların yetişmeyeceğini öne sürerek, şampiyonanın Almanya'ya verilmesi yönünde kampanya başlatmıştı.
