Erişilebilirlik

Almanya’daki NSU Davasında Yeni Bir Skandal


Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında skandallar dizisine bir yenisi daha eklendi.

Davanın kilit isimlerinden olarak tanımlanan ve soruşturma sürerken 2014 yılında beklenmedik bir şekilde ölü bulunan ‘Corelli’ kod isimli muhbirin kayıp olduğu iddia edilen cep telefonu istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın çelik dolabından çıktı.

20 yıl boyunca aşırı sağcı çevrelerin içinde muhbirlik yapan, gerçek adı Thomas Richter olan muhbirin NSU çetesiyle sıkı ilişkisi olduğu ve istihbarata ait cep telefonunda delil olarak görülebilecek önemli bağlantı ve fotorafların bulunduğu tahmin ediliyordu.

NSU’nun cinayetlerini araştırmak üzere kurulan Federal Meclis NSU Komisyonu geride kalan yıllarda Anayasa Koruma Teşkilatı’na toplam dört kez telefonun akıbeti ile ilgili yazılı soru sordu.

İstihbarat yetkilileri ise telefonunun bulunamadığını açıkladı. Şimdi ortaya çıkan duruma göre, Kuzey Ren Vestfalya eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı telefonun geçen Ekim ayında çelik bir kasada kapalı bir zarfın içinde bulunduğunu açıkladı.

Yapılan ilk incelemelerde 200 verinin saptandığı telefonda NSU ve aşırı sağ başka örgütlerle ilgili birçok fotoğraf bulunduğu duyuruldu. İstihbaratın en güvenilir muhbirlerinden olarak bilinen 39 yaşındaki Thomas Richter’in 2014’de NSU davasında sorgulanmadan birkaç gün önce şeker komasına bağlı öldüğü açıklanmıştı. O zamana kadar şeker hastalığı olmayan ‘Corelli’nin ani ölümü çok sayıda komplo teorisinin ortaya çıkmasına neden olmuştu. NSU Davası’nda ‘Corelli’nin dışında bugüne kadar üçü dava tanığı olmak üzere toplam dört kişi şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

NSU davasıyla ilgili şaşkınlığa ve tepkiye neden olan bir başka haber de geçen günlerde Saksonya eyaletinden geldi. Buna göre Münih’te yargılanan NSU’nun yaşayan tek üyesi Beate Zschaepe’nin 2001-2002 yıllarında bir muhbirle olan bağlantılarını içeren dosyanın “ıslanarak, okunamaz hale geldiği ve imha edildiği” açıklandı.

Dosyayı Saksonya Savcılığı’ndan talep eden Federal Meclis NSU Komisyonu’na, “Belgeler 2010 yılındaki bir su baskınında kullanılmaz hale geldiler ve dosya o yüzden atıldı” şeklinde cevap verildi. Alman iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın elinde bulunan, NSU soruşturması ile bağlantılı bazı başka arşiv bilgilerinin de şüpheli bir şekilde imha edildiği ortaya çıkmıştı.

Davayı takip eden çok sayıda uzman ve gazeteci bu tarz olayların ve özellikle tanık ölümlerinin tesadüf olmadığını tahmin ediyor ve NSU’nun arkasındaki isimlerin üstünü örtmeye çalışan bir ağın olduğu yönünde tezleri gündeme getiriyorlar. Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde 6 Mayıs 2013’te görülmeye başlayan ve hala devam eden NSU davasında Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG