Erişilebilirlik

Akşener: “Baskılar Ters Tepti Hayır Oyları Çok Önde”


Eski MHP Milletvekili Meral Akşener, 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği için yapılacak referandumda tüm baskılara rağmen ‘hayır’ oylarının çok önde olduğunu öne sürdü.

Akşener, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen ‘Cumhuriyet Buluşmasına’ evinde çekilen bir video mesaj ile katıldı.

ABD’de yaşayan Türklere referandum çalışmaları hakkında bilgi veren Akşener, “Anket yaptırıyorum gönlünüz ferah olsun, ‘hayır’ tercihleri çok önde. Tüm bu baskılar ters tepmiştir” diye konuştu.

ABD’deki çeşitli Türk sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen ‘Cumhuriyet Buluşmasına’, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, CHP ABD temsilcisi Yurter Özcan ve New York seçim gönüllüsü Ali Sarıkaya da konuşmacı olarak katıldı.

Akşener: “Parlamenter sistem bir anda ortadan kaldırılmak isteniyor”

Akşener, ABD’deki Türklere gönderdiği video mesajında şöyle konuştu: “Olağanüstü Hal şartları içerisinde Türkiye’de çok zorlu bir referandum sürecine girdik. Hem demokrasimizin değeri ortadan kalkmışken hem de hayır konusunda tercihlerini ortaya koyan her kişiye baskı uygulanırken milletimizle çeşitli programlar yapıyoruz. Anlıyorum ki siz de aynısınız. Allah hepimize yardım etsin. 94 yıllık parlamenter sistem bir anda ortadan kaldırılmak isteniyor. Denge ve kontrol mekanizmalarının ortadan kalktığı, başkanlık deseniz başkanlık sistemi değil. Başkanlık sistemine benzemeyen, diktatörlüğe yol açan, tek adama her türlü yetki veren, kim seçilirse siz olsanız ben olsam kendisini farklı bir yerde görecek olan yetkinin kendisine verildiği bir sistem. Partisinin de başında kalarak, milletvekillerini de kendisinin tespit ettiği bir sistem. Bürokrasiyi de kendisi atayan bir tek adam rejimi bu. İstiklal savaşı sonrasında kurulan, demokrasisinde eksikleri de olsa cumhuriyetin temel değeri olan sistemi ortadan kaldıran tam anlayamadığımız 18 maddelik bir anayasa teklifiyle karşı karşıyayız.”

"Hayır buluşmaları engelleniyor"

Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda yapılan çalışmalarda hayır önde. Hayır önde olduğu içinde devlet gücüyle, bizlerin verdiği vergilerle müthiş bir baskı uygulanarak hayır tercihinde bulunanları, hayır tercihlerinde bulunacakların buluşmalarının önüne geçilmektedir. OHAL şartlarında referandum yapılamaz deseydik, biz bunu boykot ediyoruz demiş olsaydık, sadece evetçiler sandığa gitmiş olsaydı bu gayrı meşru olacaktı. Bizler tarafından meşruluğu sağlanan, çok zor şartlar altında tahammülsüz bir dille, terörist, hain, FETO’ cu gibi sözlerle bizlere saldırılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan gibi kişiler tarafında suçlanan bir iklimde biz referandum çalışması yapıyoruz. Pamuklara sarılmamız gerekirken hakaret ve iftiralara uğruyoruz. Temennimiz, uluslararası ilişkilerde kuruluş ayarlarına dönmemiz, dış politikadaki kadim anlayışımıza geri dönmemiz şeklindedir. İnanıyorum ki sizler oradan, bizler buradan referandumu hem demokratik hale getireceğiz. Milletimiz hür bağımsız isteğiyle hayır oyu verecek. Anket yaptırıyorum gönlünüz ferah olsun, ‘hayır’ tercihleri çok önde. Tüm bu baskılar ters tepmiştir” dedi.

Yılmaz: “Güç hastalığı”

Cumhuriyet Buluşmasında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, referandumda yapılacak tercihlerin, otokrasi ile demokrasi arasında olacağını söyledi.

16 Nisan’da yapılacak referandumun Türkiye için bir şans olacağını ifade eden Yılmaz, referandum dayatmasının demokrasiden geri adımın bir yansıması olduğunu öne sürdü. Anayasa değişikliğinin, Türkiye'de bir tek adam rejiminin kurulmasına dönük bir çalışma olduğunu iddia etti.

Yılmaz, tek adamlığı güç hastalığı olarak tanımladı, “Bu bir güç hastalığıdır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın şahsi bir gündemidir. Sayın Cumhurbaşkanı esasen bütün güçleri fiili olarak kullanıyor. Ama bunlar yetmiyor, hem bunu bir yasal zemine oturtmak istiyor hem de bunları daha fazla artırmak istiyor. Değişiklerle Cumhurbaşkanı'na yasama ve yargı üzerinde ciddi bir güç veriliyor. Yasama baskı altına alınıyor, çökertiliyor. Hem de yargı denetim altına alınıyor. Cumhurbaşkanı'na parlamentoyu hiçbir gerekçe göstermeden, tek başına feshetme yetkisi veriliyor” dedi.

"Dayatılan rejim değişikliğiyle karşı karşıyayız"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, bir yurttaş olarak, bir vatansever olarak sorumlulukları olduklarını belirterek, “Türkiye'ye şu anda dayatılan bir rejim değişikliği ile karşı karşıyayız”dedi.

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerekli çalışmaları bütün partiler kendi açılarından yapıyorlar. Ancak bu bir parti olayının üstüne çıkmış bir konu. Partilerin ötesinde bir konu, ülke meselesi haline gelmiş, vatan, millet meselesi haline gelmiş bir konu. Bizim bu coğrafyadaki varlığımız, bizim demokrasiye olan inancımızda, demokrasiyi o topraklarda yeşertmemiz de seküler bir sistem oluşturmamızdan gelir. Özellikle son dönemde demokrasi ile ilgili Batıda, Türkiye'nin gidişatı ile ilgili ciddi kaygılar ve sapmalar oluştu. Türkiye'yi hep Batı ittifakının bir parçası olarak gören anlayış bugün artık Türkiye'yi Batı'dan uzaklaşmış ama nereye yanaşacağını bilmeyen bir devlet olarak görüyor. Türkiye'nin önü hiçbir zaman bu dönemdeki kadar belirsizliklerle dolmamıştı.”

"14 yıldır bizi aşılayıp tepeden bakıyorlar"

Yılmaz yapılacak referandumun Türkiye'ye için bir şans olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü, “Ben neden bunun bir şans olduğunu anlatmak istiyorum. Çünkü biz 14 yıldır bizi aşağılayan, sürekli tepeden bakan, Türkiye'de sen ben, biz ve ötekiler ayırımı yapan, Alevi'sini, Kürt'ünü, Türkünü, Sünni'sini, Çerkez’ini birbirine düşüren bir anlayışla karşılaştık. Bizim topraklarımızda hiçbir zaman Mevlana'dan, Yunus Emre'den okunan şiirler, mesneviler, maalesef kardeşliğimize dönük bir dil olmadı. Şu an onu yıkmaya dönük bir dil kullanılmakta. Daha önce hiçbir dönemde Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan insanlara karşı bölücü, yıkıcı, onları küçültücü, tahkir edici, aşağılayıcı bir dil kullanılmamıştı. Bir nefret suçu işleniyor. Ciddi manada bir nefret suçu işleniyor. Türkiye'de bir taraftan demokrasi olduğundan övünenler var. Diğer tarafta demokrasinin gereği, demokratik tercihini kullananlara terörist damgası vuranlar var. Bunlar aynı kişiler. Demokrasiyi ayaklar altına alıp çiğneyenler de aynı kişiler. Bir ikiyüzlülük, riyakarlık almış başını gidiyor. Dolayısıyla bu bize bir fırsat oldu. Bu değişikliğin ne olduğunu aşağı yukarı herkes anladı” dedi.

"Milletin ağzını zorla kapatıyorlar"

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da, ‘hayır’ oylarının önde gittiğini söyledi. ‘Hayır’ oyları önde olduğu için hükümet yanlısı anket şirketlerinin referandumla ilgili tahminlerinin yayınlanmadığını öne sürdü.

Medyanın yüzde doksanın hükümet kontrolünde olduğunun altını çizen Salıcı, bu nedenle referandum kampanyalarının eşit koşullarda yapılmadığını belirtti. ‘Hayır’ oyu vereceklerin seslerinin yasaklarla engellendiğini öne süren Salıcı, “Milletin ağzı zorla kapatılmaya çalışılıyor” dedi.

Salıcı, tüm güçlerin tek bir kişinin elinde toplanmasının Türkiye ve demokrasi açısından çok tehlikeli olduğunun altını çizdi. Referandumda ‘evet’ diyeceklerin neye ‘evet’ dediklerini bile bilmediklerini öne süren Salıcı, “Reis öyle istedi diyorlar” diye konuştu.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG