Erişilebilirlik

AKP: “12 Haziran Bir Dönüm Noktası Olacaktır”


AKP: “12 Haziran Bir Dönüm Noktası Olacaktır”
AKP: “12 Haziran Bir Dönüm Noktası Olacaktır”

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 12 Haziran Pazar günü seçmenden üçüncü kez destek isteyecek. Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, beklentilerini Amerika’nın Sesi’ne anlattı. Bağış, “12 Haziran, Türkiye için bir dönüm noktası olacak,” dedi. İstanbul milletvekili adayı olan Bağış, Barış Ornarlı’nın sorularını yanıtladı.


İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 12 Haziran seçimlerine “2023 vizyonuyla” giriyor, parti beyannamesinde, “Ufkumuz, Cumhuriyetimizin 100’ncü kuruluş yıldönümü olan 2023 yılıdır,” deniyor.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin en büyük meselesinin demokratikleşme olduğunu; bu alanda sağlanacak ilerlemeyle diğer sorunların da üstesinden gelineceğini söyledi.

“Türkiye’nin aslında geleneksel olarak en büyük sorunu milletin temsilcilerinin iradesiyle atanmışların iradesi arasındaki açılımdır. Bu makasın kapanma ihtiyacı. Bu kapanmadığı sürece diğer gündelik sorunlar– işsizlik gibi, ekonomik konular gibi, terörle mücadele gibi, bir takım hakların - özgürlüklerin yaşanabilmesi gibi konularda da sorunlar olduğu ortaya çıkıyor. Ama 2002 yılında iktidar olan, 2007 yılında muktedir olan, 2011 yılında da milleti muktedir kılma konusunda kararlı olan Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı önümüzdeki dönemde belki de milli iradeyi güçlendirme adına en önemli kurumsal adımı atacak.”

Devlet Bakanı Egemen Bağış, yeni Anayasa konusunda şunları söylüyor:

“Bu ülkede ilk defa sivil, seçilmiş kişilerin kaleme aldığı bir Anayasa’nın yürürlüğe girmesi için gerekli adımlar atılacak. Yani iktidarıyla muhalefetiyle seçilmiş milletvekilleri artık bu ülkede askeri bir Anayasa’ya değil; sivil bir Anayasa’ya kavuşmamızın vaktinin geldiği inancıyla gerekli adımları atacak. Türkiye’yi gerçekten her bir vatandaşı kucaklayan, her bir vatandaşımızın ‘benim’ diyebileceği bir Anayasa’ya kavuşturmak için gerekli adımlar atılacaktır.”

Devlet Bakanı Bağış, Türkiye’nin en öncelikli meseleleri arasında demokratikleşme ihtiyacına vurgu yaptı. Ancak muhalefet, Türkiye’de son yıllarda iktidarın giderek otoriter; liberal olmayan bir çizgiye girdiğini savunuyor. Bağış, bu eleştirileri reddetti:

“Türkiye’de hiçbir zaman bu kadar şeffaf bir dönem yaşanmamıştı. Eskiden bu ülkede tabular vardı. Bundan 10 yıl evvel insanlar ‘Kürdüm’ demeye korkuyordu, bugün devlet televizyonunda 24 saat Kürtçe yayın yapılıyor; bugün üniversitelerimizde Kürdoloji bölümleri var; bugün Alevi vatandaşlarıyla aynı sofrayı paylaşan bir Başbakan var; Atatürk’ten sonra ilk defa Cem evine giden bir Cumhurbaşkanı var. Türkiye’de asker-sivil ilişkilerinin konuşulması bile tehlikeliyken, bugün artık tartışılabiliyor. Türkiye’de farklı inanç gruplarının konularına pek girilmezdi, bugün İstanbul’da 11 farklı inanç grubuyla düzenli toplantı yapan bir Avrupa Birliği’nden sorumlu bakan var, onun bürokratları var. Türkiye’de gerçekten çok şeffaf bir dönem yaşanıyor. Bir takım sorunların çözülmediğinin; çözülmesi için zamana ihtiyaç olduğunun ben de farkındayım. Ama bunların çözülmesi için gerekli altyapı çalışmaları yapılıyor; gerekli platformlar oluşturuluyor ve çıraklık ve kalfalık döneminin ardından ustalık dönemimizde Türkiye’nin kronik sorunlarını çözebilecek birikime sahip olduğumuzu ispatlamış bulunmaktayız.”

AKP’nin seçim beyannamesinde, “Amacımız Türkiye’yi 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olarak, ihracatını 500 milyar doların üzerine çıkarmış, 2 trilyon dolar milli gelir üreten, tarihi ve değerleri ile barışık mutlu huzur içinde yaşayan insanların ülkesi yapmak” deniyor.

2001 krizinin adından yapılan reformlar Türk ekonomisinin temelini güçlendirerek düzenli bir büyüme süreci başlattı. 2008 yılına kadar ortalama yüzde 6 oranında büyüme kaydeden Türkiye, güçlü bankacılık sektörü sayesinde küresel mali krizden göreceli olarak az zarar gördü. Yeni bir orta-sınıf gelişti. Enflasyon son 30 yılın en düşük seviyesine geriledi. Ancak bunun yanında cari açık sorunu ciddi ve Türkiye’nin sıcak para ihtiyacı kaygı verici. Seçmen ise en çok işsizlik sorununa dikkati çekiyor. Türkiye’de işsizliğin yüzde 12,4 oranında olduğu; nüfusun yüzde 17’sinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı tahmin ediliyor.

“Tabi işsizlik şu anda sadece Türkiye’de değil Avrupa’nın genelinde, hatta Amerika’da da hissedilen bir sorun. Ama Avrupa ortalamasının altında bir işsizlik yaşayan bir Türkiye var. Bugün Avrupa’da bazı ülkelerde işsizlik yüzde 20’nin üzerine çıkmış durumda. Avrupa’da, Amerika’da bankalar dökülürken, iflas ederken, Türkiye’de son dokuz yıl içinde tek bir banka zarar bile etmemiştir. Türkiye’de işsizlik oranlarında azalma vardır. Evet, hala işsizlik yüzde 10 civarındadır. Ama bunu yüzde beşin altına düşürmek için bizim 2023 vizyonumuz son derece güçlüdür. İnşallah, önümüzdeki dönemde gerekli adımları atarak işsizlik oranını daha da azaltacağız. Türkiye’de işsiz kardeşlerimize iş bulmak için yeni iş imkanları yaratabilmek için öncelikle istikrara ihtiyaç vardır. İstikrarın olmadığı yere yatırım gelmez, yatırımın olmadığı yerde istihdam olmaz. Biz Türkiye’de istikrara ve güvene önem verdiğimiz için ortalama yılda bir milyar dolar küresel sermayenin geldiği ülkemize son dokuz yıl içinde ortalama her yıl 17 milyar dolar küresel sermaye geldi. Biz insanlarımıza istihdam yarattık, iş imkanı yarattık. Şimdi, 12 Haziran seçimlerinin ardından istikrarlı bir dört yıla daha girdikten sonra Türkiye; Brezilya, Çin, Rusya gibi yabancı sermayenin en iştahla gireceği ülkelerden biri olacaktır ve bu da ülkemize yeni teknolojilere, yeni istihdam olanaklarına vesile olacaktır.”

Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci, İstanbul milletvekili adayı Egemen Bağış, 12 Haziran seçimlerinin Türkiye için bir dönüm noktası olacağı görüşünde:

“12 Haziran, belki de en az Malazgirt zaferi kadar, en az Çanakkale zaferi kadar bizim tarihimizde önemli bir dönüm noktası olacaktır. Çünkü, Türkiye artık yüzde 8,9 oranında ekonomik büyüme ile Avrupa’nın en dinamik ülkesi olduğunu ispat etmiştir. Önümüzdeki süreçte de iyi eğitilmiş genç nüfusumuzla ekonomik büyüme hızımızı birleştirerek Türkiye’yi dünyanın yükselen yıldızlarından biri haline getirme konusunda kararlıyız.”

XS
SM
MD
LG