Erişilebilirlik

Akar, “Darbeci”, Dişli “Değilim” Diyor


15 Temmuz Darbe Girişimini Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a bildiren Tümgeneral Mehmet Dişli, savcılık ifadesinde darbeci olmadığını iddia etti. Akar’ın Ankara’ya geldikten sonra gözaltına aldırdığı Dişli, FETÖ’yle herhangi bir bağlantısı olmadığını öne sürdü.

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin planlayanların veYurtta Sulh Konseyi üyelerinin kimlerden oluştuğu henüz belirsizliğini koruyor. Darbecilerin lider kadrosunda olduğu belirtilen tutuklu Tümgeneral Mehmet Dişli, savcıya verdiği ifadesinde darbe girişiminde bulunmadığını FETÖ’yle herhangi bir bağlantısı olmadığını Genelkurmay Başkanı’nın can güvenliğini sağlamak için “karşı taraf”la görüştüğünü söylüyor.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi olan Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı, 15 Temmuz akşamı telefonla karargahtan çağrıldığını ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’la görüşmek üzere onun katına çıktığını ifade ediyor.

“O katta özel kuvvet giyimli 2-3, yüzleri açık ancak tanımadığım şahıslar karşıladı. Komutanın odasına girmeden 2 ofis vardır. Birine beni çektiler. 'Silahlı Kuvvetler duruma, yönetime el koydu. Yurtta Sulh Cihanda Sulh Operasyonu başladı. Komutanın da bizimle olmasını istiyoruz' dediler. Bana, 'Sana güvenir, sen ikna edersin, yoksa ikinizi de paketleyip götüreceğiz' dediler. Bana uçakların havada olduğunu, sıkıyönetim emrinin yayımlandığını söylediler. Bütün komutanların bunun içinde olduğunu söylediler. 'Olmayanları şu anda alıyoruz. Zaten tutuklanıyorlar' dediler. Beni Komutanın odasına soktular” dedi.

Dişli: Benim komutanı ikna edebileceğimi düşünmüş olabilirler

Savcılık ifadesine göre, Dişli Akar’a durumu izah ediyor ancak Genelkurmay Başkanı’ndan “Dalga geçecek zaman mı?” yanıtı alıyor.

“Bana dışarıdan Yaşar Paşa'yı çağırmamı söyledi. Özel kuvvetçiler beni Yaşar Paşa'ya göndermedi. Sürekli benim üzerimden 'Komutan kabul etti etti, yoksa ikisini de götüreceğiz' dediler. Kendilerinin neden Komutanın yanına, odasına girmediklerini bilemeyeceğim. Benim kendisini ikna edebileceğimi düşünmüş olabilirler. Genelkurmay Başkanı Akar çok ağır sözler söyledi. 'Kim bunlar, hangi devirde yaşıyoruz?' diye tepki gösterdi.”

Hulusi Akar, Mehmet Dişli’yi suçlamıştı

Ancak 18 Temmuz’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayetçi olarak ifade veren Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, aynı anları Tümgeneral Dişli’den farklı anlatıyor.

“Saat 21.00’e doğru Tümgeneral Mehmet Dişli geldi. Dişli, heyecanlı ve alışık olduğum ruh halinden farklı bir tarzda ‘Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz’ gibi şeyler söyledi.

Bunun bir kalkışma olarak ifade edebileceğim bir operasyon olduğunu anladım ve hiddetle ‘Ne diyorsun ulan sen, ne operasyonu sen manyak mısın, sakın ha’ şeklinde bağırdım. ‘Komutanım iş bitti herkes yola çıktı’ gibi şeyler söylüyordu. İkinci Başkan’ın, diğer komutanların nerede olduğunu sordum. Kendisi ‘heyecanlanmayın, rahat olun, gelecekler’ gibi karşılık verdi. ‘Benim seninle, böyle işlerin içerisinde olanlar ile hiçbir işim olamaz, sen benimle ne biçim konuşuyorsun, kim bunlar, siz kimsiniz’ sorularını sürekli hiddetle sıralıyordum. Haliyle çok öfkelenmiştim. Gittikleri yolun yanlış olduğunu, bataklığa battıklarını, cezasını çekeceklerini, hiç olmazsa bir erkeklik gösterip başkalarını bu işe bulaştırmadan ve ölüm kalım olmadan bu işi sonlandırmalarını, hemen bu girişimi durdurmalarını söyledim. Fakat ikna edemedim.”

Dişli: Orgeneral Akar’ın düşen apoletlerini tekrar taktım

Tümgeneral Mehmet Dişli, ifadesinde Genelkurmay Başkanı’na kelepçe takılmasına kendisinin müdahale ettiğini “Burada konuşuyoruz, Komutana eziyet etmeyin, zarar vermeyin' dediğini Akar’ın düşen apoletlerini tekrardan omuzuna takıp 'Genelkurmay Başkanımızdır' dediğini iddia ediyor.

Akar: Birisi boğazımı sıktı, bileklerime plastik kelepçe taktı

Ancak bu anlar da Orgeneral Hulusi Akar’ın savcılık ifadesiyle çelişiyor. “Beni birisi iterek sandalyeye oturmamı sağladı ve o esnada arkadan bir başkası el havlusu tarzında bir şeyle hem ağzımı hem burnumu kapatarak nefes almamı engelledi. Kolunu boğazıma doladı, sıktı, ip türü bir cismin boğazıma sürtünmesiyle, nefes almakta güçlük çektiğim için debelenirken bir başkası plastik kelepçeyi bileklerime taktı. Benim bu şekilde direnmem üzerine burnumu açacak şekilde ağzımı kapattılar. Nefes alma düzenim yerine gelince birazcık sakinleştiğimi gördüler ve ağzımı kapattıkları havlu benzeri kumaşı çektiler.”

Dişli: Akar, Başbakan’a “siz polisi çekin ben de Silahlı Kuvvetleri çekeyim” dedi

Tümgeneral Dişli, Genelkurmay Karargahı’nın karışması üzerine kendisinin teklifiyle Akıncılar Üssü’ne gittiklerini kabul ediyor. Üsse vardıklarında Orgeneral Akar’ın darbecilerin bildirisini reddettiğini belirten tutuklu tümgeneral, Genelkurmay Başkanı’nın tüm talimatlarını kendisinin cep telefonundan verdiğini söylüyor.

“Hatta Başbakan ve MİT Müsteşarı'nı benim cep telefonumdan aradı. Cumhurbaşkanı'nı da aradı ama ulaşamadım. Başbakan ve MİT Müsteşarı ile tüm Silahlı Kuvvetler’in kışlalarına dönmesi için talimat vereceğini, 'Bu adamlar hakkında ne gerekiyorsa yapacağız, insanlarımız ölmesin, siz polisi geri çekin, ben de Silahlı Kuvvetleri geri çekeyim. Genelkurmay'a gideyim, oradan emir-komutayı devralayım ve durumu tüm Silahlı Kuvvetlere bildireyim' dedi. Ancak Başbakan Çankaya'ya gelmesini istedi."

Akar: Başbakanımıza “hiçbir pazarlık söz konusu olmayacak” dedim

Dişli’nin bu iddiaları Genelkurmay Başkanı’nın ifadesinde yer almıyor. Orgeneral Akar, pazarlık yapılmadığının altını çiziyor.

“Kendileri artık bir şey başaramayacaklarını sanırım gördüler ve bir cep telefonu getirip Başbakan ile görüştürdüler. Durumu anlattım, telefonla konuşurken orada bulunan tüm bu hainlerin gözlerinin içine baka baka Sayın Başbakanımıza ‘Hiçbir pazarlık söz konusu olamayacak, polis ve inzibata teslim olacaklar’ dedim, benzeri şekilde MİT Müsteşarı’nı aradım ve bilgi verdim.”

Genelkurmay Başkanı, Dişli’nin “kal” demesine rağmen Çankaya Köşkü’ne giden helikoptere bindiğini ve orada gözaltına alınması talimatını verdiğini söylerken tutuklu tümgeneral bu durum hakkında net bir bilgi vermiyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG