Amerika Dışişleri Bakanlığı 2012 küresel dini özgürlükler raporunu yayınladı.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry raporla ilgili konuşmasında dinsel özgürlüğün her kişinin doğuştan hakkı olduğunu belirtirken dünyada Yahudi düşmanlığının arttığının belirlendiğini söyledi.
Rapor bu konuda Venezuela, Mısır ve İran’ı öne çıkarıyor.
Kerry, ayrıca bazı ülkelerdeki dine hakaret ve din değiştirme yasalarının da dini özgürlüğe zarar verdiğini söyledi. Rapor bu konuda da Suudi Arabistan, Mısır, Libya, Tunus, İran ve Eritre’de açılan davaları örnek gösteriyor.
Rapor dünyadaki 8 ülkeyi dini özgürlük konusunda özellikle sorunlu ülkeler olarak tanımlıyor. Bu ülkeler iki yıldan beri Burma, Çin, Eritre, İran, Kuzey Kore, Suudi Arabistan, Sudan ve Özbekistan olarak sıralanıyor. Bu yılki rapora göre 2012 yılında Çin ve İran’da dini özgürlükler daha da kısıtlanırken diğer 6 ülkede bir değişiklik görülmedi.
Türkiye'de Değişiklik Yok
Türkiye’de hükümetin dini özgürlükler konusundaki eğiliminde geçen yıla kıyasla büyük bir değişiklik olmadığını belirten yıllık raporda piyanist Fazıl Say’ın dini değerlere hakaret ettiği iddiasıyla yargılanması olayına da yer veriliyor.
Türkiye’de devletin daha önce el konulan azınlık mülklerini geri vermeye devam ettiğine ve 2007’den bu yana yeni kamulaştırmaların yaşanmadığını değinilen raporda, Heybeliada ruhban okulu konusunun ise henüz çözüme kavuşmadığı vurgulanıyor.
Raporun Türkiye bölümünde, ülke nüfusunun yüzde 15 ile 25’ini oluşturan Aleviler’in yasal olarak tanınmadığına da değiniliyor. Yasal olarak tanınmamanın cem evlerini yasal ve mali avantajlardan yoksun bıraktığı yazılan raporda Cem Vakfı’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açarak cem evlerinin ibadet yeri olarak tanınması talebinde bulunduğuna dikkat çekiliyor.
Türban yasağına da değinilen raporda Türkiye’nin laiklik anlayışının türbanı kamusal alanda yasakladığı ancak 2013-2014 eğitim yılından itibaren özel okullardaki kız öğrencilerin ilkokuldan itibaren başlarını örtebileceklerine değinildi. Ayrıca kadın avukatların da artık mahkemeler dahil tüm yargı kurumlarında başlarını örtebildikleri belirtildi.
Raporda son yıllardaki dini azınlıklara yönelik şiddet olayları hatırlatılırken geçtiğimiz yıl bedenine öldürüldükten sonra bedenine haç kazınan 84 yaşındaki bir Ermeni kadının cinayetine değinildi.
Son iki yılda Yahudilere karşı önemli bir şiddet olayının olmadığı vurgulanırken ülkedeki Yahudiler’in genel olarak durumlarının diğer Müslüman ülkelerden daha iyi olduğunu ve gerektiğinde devletten koruma alabildiklerini bildirdikleri belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry raporla ilgili konuşmasında dinsel özgürlüğün her kişinin doğuştan hakkı olduğunu belirtirken dünyada Yahudi düşmanlığının arttığının belirlendiğini söyledi.
Rapor bu konuda Venezuela, Mısır ve İran’ı öne çıkarıyor.
Kerry, ayrıca bazı ülkelerdeki dine hakaret ve din değiştirme yasalarının da dini özgürlüğe zarar verdiğini söyledi. Rapor bu konuda da Suudi Arabistan, Mısır, Libya, Tunus, İran ve Eritre’de açılan davaları örnek gösteriyor.
Rapor dünyadaki 8 ülkeyi dini özgürlük konusunda özellikle sorunlu ülkeler olarak tanımlıyor. Bu ülkeler iki yıldan beri Burma, Çin, Eritre, İran, Kuzey Kore, Suudi Arabistan, Sudan ve Özbekistan olarak sıralanıyor. Bu yılki rapora göre 2012 yılında Çin ve İran’da dini özgürlükler daha da kısıtlanırken diğer 6 ülkede bir değişiklik görülmedi.
Türkiye'de Değişiklik Yok
Türkiye’de hükümetin dini özgürlükler konusundaki eğiliminde geçen yıla kıyasla büyük bir değişiklik olmadığını belirten yıllık raporda piyanist Fazıl Say’ın dini değerlere hakaret ettiği iddiasıyla yargılanması olayına da yer veriliyor.
Türkiye’de devletin daha önce el konulan azınlık mülklerini geri vermeye devam ettiğine ve 2007’den bu yana yeni kamulaştırmaların yaşanmadığını değinilen raporda, Heybeliada ruhban okulu konusunun ise henüz çözüme kavuşmadığı vurgulanıyor.
Raporun Türkiye bölümünde, ülke nüfusunun yüzde 15 ile 25’ini oluşturan Aleviler’in yasal olarak tanınmadığına da değiniliyor. Yasal olarak tanınmamanın cem evlerini yasal ve mali avantajlardan yoksun bıraktığı yazılan raporda Cem Vakfı’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açarak cem evlerinin ibadet yeri olarak tanınması talebinde bulunduğuna dikkat çekiliyor.
Türban yasağına da değinilen raporda Türkiye’nin laiklik anlayışının türbanı kamusal alanda yasakladığı ancak 2013-2014 eğitim yılından itibaren özel okullardaki kız öğrencilerin ilkokuldan itibaren başlarını örtebileceklerine değinildi. Ayrıca kadın avukatların da artık mahkemeler dahil tüm yargı kurumlarında başlarını örtebildikleri belirtildi.
Raporda son yıllardaki dini azınlıklara yönelik şiddet olayları hatırlatılırken geçtiğimiz yıl bedenine öldürüldükten sonra bedenine haç kazınan 84 yaşındaki bir Ermeni kadının cinayetine değinildi.
Son iki yılda Yahudilere karşı önemli bir şiddet olayının olmadığı vurgulanırken ülkedeki Yahudiler’in genel olarak durumlarının diğer Müslüman ülkelerden daha iyi olduğunu ve gerektiğinde devletten koruma alabildiklerini bildirdikleri belirtildi.
