Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, Amerika’da çocuklarda görülen aşırı şişmanlığın son 30 yıl içinde üç kat arttığını bildiriyor. Günümüzde 6-19 yaş arasındaki her beş çocuk ya da gençten biri aşırı şişman, yani obez. Washington’daki bir ilkokul obeziteyle mücadele amacıyla öğrencilere sağlıklı beslenme kültürünü aşılamaya çalışıyor.
Washington’daki E.W. Stokes İlkokulu’nda üçüncü sınıf matematik dersinden görüntüler izliyorsunuz. 8-9 yaşındaki öğrenciler üçüncü sınıf matematik müfredatında okutulan kombinasyon kavramını öğreniyor. Öğretmenleri Hannah Chen:
” Kombinasyon kavramını öğretmek için çeşitli gıdalar kullanıyoruz. Örneğin pizza yaparken her öğrenci ikişer malzeme söylüyor. Bunları kullanarak kaç tane farklı pizza yapılabileceğini öğreniyorlar.”
Chen, bu yıl gıda maddelerinin üçüncü sınıf matematik ve İngilizce ders programına dahil edildiğini söylüyor. Merkezi California’nın San Francisco kentinde bulunan çevreci örgüt Seedling Projects’le birlikte oluşturulan program ‘Farm to Desk’, ‘Çiftlikten Dersliğe’ adını taşıyor.
”Patateslerin uzunluğu 6 inç. Elimde 10 adet patates var. 10 çarpı 6 60 inç eder.”
Peter Nalli Farm to Desk programının sorumlusu:
”Amacımız çocuklarda aşırı şişmanlığa dikkati çekmek. Programın ana unsurlarından biri çocuklara gıdalarla ilgili olumlu ve sağlıklı bilgi ve mesajlar vermek. Okulda sağlıklı beslenmeyi öğrenen çocukların beslenme alışkanlıklarını uzun vadede etkilemek mümkün.”
Nalli, bu inancının Berkeley’deki California Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmayla desteklendiğini söylüyor. Araştırmaya göre çocuklara gıdalarla ilgili ne kadar çok bilgi verilirse daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeleri olasılığı da bir o kadar artıyor.
Çiftlikten Dersliğe programı üç bölümden oluşuyor. Müfredat dahilinde öğretmenler dersleri gıda konusu çerçevesinde işliyor. Okulda kurulan serada çocuklar bahçıvanlığı öğreniyor. Okul kafeteryasındaysa besin değeri yüksek gıdalar sunuluyor. Makeisha Daye okulun aşçısı:
”Kafeteryada hazır gıda kullanmıyoruz. Öğrenciler evde ne yiyorlarsa benzerini burada biz sağlıyoruz. Evde sağlıklı beslenmeyenlerin de okulda iyi gıda almalarına önem veriyoruz.”
Daye, okulun kafeteryasında kullanılan malzemelerin çoğunun yerel çiftliklerden satın alındığını, ayrıca öğrencilerin yetiştirdiği taze sebze ve meyveleri de kullandıklarını söylüyor:
”Öğrenciler okulun serasında taze sebze ve şifalı otlar yetiştiriyor. Çocuklar bahçıvanlık yapmaktan büyük zevk alıyor.”
Asia Simmons matematik dersindeki kombinasyon alıştırmaları için tavuk ve domates kullanmaya karar veriyor. Simmons, ‘burrito’ denilen Meksika usulü dürümde en çok bu malzemeleri sevdiğini söylüyor:
”Çok eğlenceli. Sağlıklı besinler hakkında bilgi almayı seviyorum.”
”Programın etkileri son derece olumlu. Öğrenciler öğle yemeği için sağlıklı tercihler yapıyor. Kafeteryada salata barı var. Çocuklar salatayı çok seviyor, sebze meyve yiyor. Bu program öğrenciler için çok yararlı oldu.”
Hannah Chen’e göre öğrenciler gıda paketlerinin üzerindeki etiketleri de doğru biçimde okumayı öğrenip, şeker ve yağ oranlarını özellikle inceliyor. Üçüncü sınıf öğrencileri arasında programın çok başarılı olduğunu belirten Chen, okulun aynı uygulamayı diğer sınıflara da yaymayı planladığını söylüyor.