Amerika dünyanın en zengin ve güçlü ülkeleri arasında yer alıyor. Ancak son araştırmalar ülkedeki açlık sorununun kaygı verici boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Son 50 yıldır ilk kez Amerika’daki öğrenciler yarısından fazlası düşük gelirli konutlarda yaşıyor. Geçtiğimiz Ocak ayında Southern Education Foundation adlı bir örgüt tarafından hazırlanan rapora göre, öğrencilerin yüzde 51’i ücretsiz veya indirimli öğle yemeği almaya hak kazanacak kadar yoksul. Amerika’daki çocukların gıdaya erişim oranını yükseltmeyi hedefleyen bir sivil toplum girişimini konu alıyor.
Saat sabah 8.30 ve öğrenciler yeni okul gününe, en önemli öğün kabul edilen kahvaltıyla başlıyorlar.
Tye-Ray Gutierrez, “Evden kahvaltı edemeden çıkıyorum ve okula geldiğimde kahvaltı verilmesi gerçekten harika” diyor.
12 yaşındaki Tye-Ray Gutierrez, Thomas Johnson Ortaokulu’nda dersler başlamadan önce kafeteryada verilen kahvaltıdan faydalanan 1000 öğrenciden biri.
Maryland’deki okul, Share Our Strenght - Gücümüzü Paylaşın örgütünün Aç Çocuk Kalmasın adlı kampanyasından destek alıyor.
Lucy Melcher, Gücümüzü Paylaşın örgütüyle çalışıyor. Melcher, “Amerika dünyanın en zengin, en güçlü ülkelerinden biri ancak her beş çocuktan bir açlıkla savaşıyor. Bu sorunun çözülebileceğini biliyoruz. Gıdamız da var, gıdaya erişim sağlayacak programlarımız. Tek yapmamız gereken, bu programların ihtiyacı olan çocuklara ulaşmasını sağlamak” şeklinde konuşuyor.
2012 yılından bu yana, Aç Çocuk Kalmasın kampanyası kapsamında ülke çapında yarım milyon yemek servis edilmiş. Washington yakınındaki bu okulda, öğrencilerin yüzde 70’inden fazlası ücretsiz veya indirimli yemek alma kriterini karşılıyor.
2014’teki bir UNICEF raporu, dünyanın en zengin ülkelerinde 2,6 milyon çocuğun 2008’den itibaren yoksulluk sınırının altına düştüğünü ortaya koyuyor. Amerika, çocuk yoksulluğu sıralamasında 41 zengin ülke arasında 36. sırada bulunuyor.
Amerikan İlerleme Merkezi adlı düşünce kuruluşundan Melissa Boteach, Amerika’da maaşlar sabit kalırken, çocuk masraflarının, sağlık sigortasının ve konut fiyatlarının giderek arttığına dikkat çekiyor: “Bu durum çalışan ailelerde gelir-gider dengesizliği yaratıyor ve ay sonunu getiremiyorlar. Gerçekte her üç Amerikalı’dan biri yoksulluk veya yoksulluk sınırındaki bir konutta yaşıyor. Bu insanlar, en ufak bir krizde ya da beklenmedik bir harcama sonucunda yoksulluk sınırının altına düşebilir.”
Yedinci sınıf öğrencisi Gutierrez, çocuklara okulda yemek verilmesinin, aileler için çok önemli olduğunu söylüyor: “Okulda yemek verilmesi çok iyi. Çünkü eve gittiğinde yemek bulamayan, yoksulluk içinde yaşayan çocukların buna ihtiyacı var.”
Sivil toplum örgütleri, gelir eşitsizliğinin giderek artmasıyla büyüyen açlık sorununu siyasetçilerin de ciddiye almasını umuyor.
