BRÜKSEL —
Ukrayna’daki son gelişmeler ışığında Rusya’ya uyarıda bulunanlar kervanına ABD de katıldı. NATO savunma bakanları toplantısına katılan ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Rusya’nın Ukrayna sınırında sürdürdüğü askeri tatbikatı yakından izlediğini belirterek, “Diğer uluslardan Ukrayna’nın egemenliğine saygı göstermelerini ve provokatif eylemlerden kaçınmalarını bekliyoruz” dedi.
Rusya’ya, bu zor dönemde, yanlış yorumlara ya da yanlış hesaplamalara neden olabilecek herhangi bir adım atmama çağrısı yapan Hagel, yakın bir zamanda Rus mevkidaşı Sergey Shoigu’yla telefonda görüşeceğini söyledi.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen de Hagel’in açıklamalarına paralel ifadeler kullanan isimler arasında yer aldı. Rusya’dan gerilimi tırmandıracak ya da yanlış anlamalara neden olacak herhangi bir eylemde bulunmamasını ısrarla talep eden Rasmussen, tüm taraflara sürtüşmeden geri adım atma, provokatif eylemden kaçınma ve diyaloğa dönme çağrısı yaptı.
Kırım’daki son olaylara ilişkin Ukrayna’nın NATO’dan herhangi bir spesifik talepte bulunmadığını söyleyen Rasmussen, Kırım’da yaşanan son gelişmelerden aşırı derecede endişe duyduğunu belirterek, bu sabah silahlı bir grup tarafından gerçekleştirilen eylemi, “tehlikeli ve sorumsuzca” olarak tanımladı.
Rasmussen’in Rusya’nın yürüttüğü tatbikatla ilgili açıklamaları da oldukça dikkat çekiciydi. Rasmussen, Rusya’nın NATO’yu tatbikat konusunda önceden bilgilendirdiğini ve Ukrayna’daki son gelişmelerle bağlantılı olmadığı bilgisini ilettiğini ifade etti.
Rusya’nın verdiği bilgilerle çelişen verilere sahip olmadıklarını vurgulayan Rasmussen, “Açıkçası Ukrayna’daki gelişmelerle Rusya’nın düzenlediği tatbikatın aynı döneme denk düşmesi işleri kolaylaştırmıyor” dedi.
Rusya’nın askeri olarak müdahalede bulunacağına işaret eden bir veriye sahip olunmadığı da Rasmussen’in vurguları arasında yer aldı.
NATO savunma bakanları toplantısının önemli gündem maddeleri arasında yer alan Ukrayna’daki son gelişmeler Ukrayna Savunma Bakanı Birinci Yardımcısı Oleksandr Oliynyk’in katılımıyla düzenlenen NATO-Ukrayna Komisyonu’nda da masaya yatırıldı.
Rasmussen, “Bugün NATO’nun demokratik gelişme, savunma reformları, askeri işbirliği ve güvenlik sektörü üzerindeki demokratik kontrol konusunda destek olmaya hazır olduğunu açıkça dile getirdik” diye konuştu.
NATO ve ABD’den Ukrayna’yı destekleyen ve Rusya’yı uyaran açıklamalar gelse de gerekmesi halinde bundan sonra atılacak bir sonraki adımın ne olabileceği pek net değil.
Ukrayna’nın NATO üyesi olmaması ve Rusya’ya Batı’dan daha bağlı olması stratejik planlamaları zorlaştıran bir etki yaratıyor. NATO’nun önceliğini ise bölgedeki gerginliğin bir an önce ve barışçıl yollarla giderilmesi oluşturuyor.
Rusya’ya, bu zor dönemde, yanlış yorumlara ya da yanlış hesaplamalara neden olabilecek herhangi bir adım atmama çağrısı yapan Hagel, yakın bir zamanda Rus mevkidaşı Sergey Shoigu’yla telefonda görüşeceğini söyledi.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen de Hagel’in açıklamalarına paralel ifadeler kullanan isimler arasında yer aldı. Rusya’dan gerilimi tırmandıracak ya da yanlış anlamalara neden olacak herhangi bir eylemde bulunmamasını ısrarla talep eden Rasmussen, tüm taraflara sürtüşmeden geri adım atma, provokatif eylemden kaçınma ve diyaloğa dönme çağrısı yaptı.
Kırım’daki son olaylara ilişkin Ukrayna’nın NATO’dan herhangi bir spesifik talepte bulunmadığını söyleyen Rasmussen, Kırım’da yaşanan son gelişmelerden aşırı derecede endişe duyduğunu belirterek, bu sabah silahlı bir grup tarafından gerçekleştirilen eylemi, “tehlikeli ve sorumsuzca” olarak tanımladı.
Rasmussen’in Rusya’nın yürüttüğü tatbikatla ilgili açıklamaları da oldukça dikkat çekiciydi. Rasmussen, Rusya’nın NATO’yu tatbikat konusunda önceden bilgilendirdiğini ve Ukrayna’daki son gelişmelerle bağlantılı olmadığı bilgisini ilettiğini ifade etti.
Rusya’nın verdiği bilgilerle çelişen verilere sahip olmadıklarını vurgulayan Rasmussen, “Açıkçası Ukrayna’daki gelişmelerle Rusya’nın düzenlediği tatbikatın aynı döneme denk düşmesi işleri kolaylaştırmıyor” dedi.
Rusya’nın askeri olarak müdahalede bulunacağına işaret eden bir veriye sahip olunmadığı da Rasmussen’in vurguları arasında yer aldı.
NATO savunma bakanları toplantısının önemli gündem maddeleri arasında yer alan Ukrayna’daki son gelişmeler Ukrayna Savunma Bakanı Birinci Yardımcısı Oleksandr Oliynyk’in katılımıyla düzenlenen NATO-Ukrayna Komisyonu’nda da masaya yatırıldı.
Rasmussen, “Bugün NATO’nun demokratik gelişme, savunma reformları, askeri işbirliği ve güvenlik sektörü üzerindeki demokratik kontrol konusunda destek olmaya hazır olduğunu açıkça dile getirdik” diye konuştu.
NATO ve ABD’den Ukrayna’yı destekleyen ve Rusya’yı uyaran açıklamalar gelse de gerekmesi halinde bundan sonra atılacak bir sonraki adımın ne olabileceği pek net değil.
Ukrayna’nın NATO üyesi olmaması ve Rusya’ya Batı’dan daha bağlı olması stratejik planlamaları zorlaştıran bir etki yaratıyor. NATO’nun önceliğini ise bölgedeki gerginliğin bir an önce ve barışçıl yollarla giderilmesi oluşturuyor.
