Erişilebilirlik

ABD Ödüllü Saadet Öğretmenden Çağrı: ‘Çocuklarınızla Konuşun’


ABD Ödüllü Saadet Öğretmenden Çağrı: ‘Çocuklarınızla Konuşun’
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:01 0:00

Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın, görev yaptığı okulda çocuklara yönelik cinsel istismarın takipçisi olma konusunda gösterdiği çabalar nedeniyle Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü’ne layık gördüğü Türk öğretmen Saadet Özkan, ailelere ‘çocuklarıyla konuşmaları’ çağrısında bulundu.

Bakanlığın her yıl verdiği Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü’ne bu yıl bir Türk öğretmen de layık görüldü. İzmir’de altı kız öğrencisine yapılan cinsel istismarın takipçisi olan Saadet Özkan, ödülünü First Lady Melania Trump ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Thomas Shannon’dan aldı.

Saadet Özkan, İzmir'in Menderes İlçesi'nde, yaşları 6 ile 11 arasında değişen altı kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğunu ortaya çıkardığı okul müdürü Adil Ş.’nin iki yıl önce tutuklanmasını sağlamıştı.

1978 yılında İzmir’de dünyaya gelen Özkan, özellikle şehir dışındaki bir okulda çalışmayı seçmiş, bu şekilde bir fark yaratabileceğini düşünmüştü. Özkan, çalıştığı okulda onlarca yıldır süren cinsel istismar skandalını ortaya çıkardıktan sonra, her türlü zorluğa rağmen davasının sonuna kadar takipçisi oldu.

“Sona yaklaştık gibi”

Dışişleri Bakanlığı’ndaki ödül töreninin ardından Amerika’nın Sesi muhabirinin sorularını yanıtlayan Özkan, halen devam eden davanın geldiği aşamayla ilgili olarak şunları söyledi:

“Aslında sona yaklaştık gibi. Artık her şey yargının elinde, yani orada mahkeme başkanımızın dilinin ucundayız. Bu cezayı aldığında, adalet yerini bulduğunda biliyorum ki artık çocuklar tamamen özgür olacak ve ruhları rahat edecek ve biz onlar için o muhteşem değişimi başlatmış olacağız. Travmalardan kurtulması elimizden geleni yapacağız.”

“Bu ödülü çocuklar için aldım”

Özkan’a Dışişleri Bakanlığı’nın bu yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden 13 kadına verdiği bu saygın ödüle layık görülmesiyle ilgili duygularını sorduk.

Özkan, “Diğer kadınlarla birlikte çok muhteşem bir enerji vardı. Onlar kendi ülkelerinde inanılmaz başarılar ve kadın adına inanılmaz büyük mücadeleler vermişti. Benim de öğrencilerim için verdiğim bu mücadelenin can bulmuş olması, diğer bunları yaşayan diğer çocukların da sesi oldu aslında. Ben bu ödülü çocuklar için aldım ve onlar için buradayım. Sesimi duyan bütün çocuklara şunu söylüyorum; ‘Sakın susmayın çocuklar, sakın susmayın, kazanacağız,’” dedi.

“Çocuklar için rehabilitasyon merkezi kurulmalı”

Özkan, çocuklar için siyaset üstü bir rehabilitasyon merkezi kurulması gerektiğini düşünüyor: “Ne olursa olsun bir hastane gibi bir rehabilitasyon merkezi kurulsun ama sadece doktorlarla değil… Bunun içinde çocukların sanat, seramik, birçok anlamda da kendilerini deşarj edebilecekleri bir alan lazım. Çünkü çocuklar sonrasında yapayalnız bırakılıyorlar. Sistemin tamamen onları takip etmesi, değişimi sağlaması gerekiyor.”

“Çocuklarınızla konuşun”

Özkan ailelere de, çocuklarıyla konuşmaları, onlara zaman ayırmaları ve destek olarak sorunlarını dinleme çağrısı yapıyor: “Birincisi ben inanıyorum ki kadınlar çok güçlü ve muhteşem babalar var. Lütfen çocuklarınızla konuşun. Yani o televizyonlar, elimizdeki o tabletleri ellerimizden bırakalım, en azından bir saat şöyle bir kaliteli zaman geçirelim. ‘Çocuğum ben senin yanındayım, seninle birlikteyim, ne olur bize herşeyini anlat, biz sonuna kadar arkandayız’ dediklerinde çünkü Türkiye'de biliyorum ki aile içinde de bazı durumlar sözkonusu. Çocuklar mutlaka anlatacaktır. Çocukların çığlığını duyun ve onların yanında olun diyorum.”

“Suçu kapatan herkes suçludur”

Özkan, çocukların cinsiyet ayrımı gözetmeden eğitim görmesi ve bir suç varsa bunun örtbas edilmemesinin çok önemli olduğunu vurguluyor: “Aslında çocukların birbirinden ayrışmadan eğitim görmesi lazım. Çünkü çocukların birbiriyle o dinamizmi çok etkili, yani biz çocukları kız ve erkek diye ayıramayız. Çocuklarda cinsiyet ayrımı yapmamak lazım. Birarada olmaları çok etkili çünkü benim olayımda küçük kızlar erkek arkadaşlarına ‘Bana yardım et, ne olur bana yardım et’ diye çığlıklarını duyurmuşlardı. Biz onları birbirinden ayırmazsak ve her yere rehber öğretmenleri sokarsak ve rehber öğretmenleri güçlendirip, belki de aile ve sosyal politikalar bakanlığına da bağlarsak daha mı güçlü olurlar diyorum. Lütfen sistemin içindeki hiyerarşiyi bırakalım. Bir suç varsa güvenlik güçlerine gitmek zorundayız. Bunu kapatan herkes suçludur. Net söylüyorum, kapatanlar hakkında da gereken işlem yapılsın diyorum.”

Bir sonraki duruşma 25 Mayıs’ta

Özkan’ın cinsel istismardan tutuklanmasını sağladığı okul müdürünün bundan sonraki duruşması 25 Mayıs’ta. Özkan’ın davayla ilgili olarak özellikle gençlere bir çağrısı var: “Kadın sivil toplum kuruluşlarından inanılmaz derecede destek aldım aslında. Biz kadınlar oradayız ve bizim 25 Mayıs'ta davamız var, 13.30'da olacak, herkes gelsin, biz orada olalım çünkü her seferinde teyzeler geliyor, ben gençleri de bekliyorum, hep birarada olursak belki sesimizi daha da duyurabiliriz, bu bile yetmedi bana, yani daha fazlası daha fazlası diyorum.”

Tüm zorluklara rağmen mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürmeye kararlı olan Özkan, umudu asla yitirmemenin önemini vurgulayarak, ‘kaybetmekten korkanlar değil, mücadele edenler kazanırlar’ mesajını verdi.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG