Amerika Başkanı Donald Trump’ın, diplomasi ve dış yardım bütçesinde yüzde 28’lik kesinti yapacağını açıklaması, Birleşmiş Milletler için sıkıntı yaratacak. Amerika’nın Sesi, bu kesintinin birçok çatışma, kuraklık ve iklim değişikliğinin sonuçlarıyla uğraşan örgüte etkilerini araştırdı.
Birleşmiş Milletler, kapasitesinin sınırlarına ulaşmış durumda: “Tarihin kritik bir noktasında duruyoruz. Daha yılın başındayız ve BM'nin kurulmasından buyana görülen en büyük insani krizle karşı karşıyayız. Dört ülkede 20 milyondan fazla kişi açlık ve yoksullukla mücadele ediyor. Ortak ve koordine küresel çabalar geliştirilmezse, hepsi açlıktan ölecek.”
Birleşmiş Milletler’in en büyük bağışçısı Amerika. Washington, iki buçuk milyar dolarlık örgüt bütçesine bu yıl 611 milyon dolar sağlıyor. Amerika ayrıca, BM barış gücü faaliyetlerine her yıl 2 milyar dolar katkıda bulunuyor, BM Çocuk Fonu UNICEF ve Gıda Programı gibi çalışmalara da milyonlarca dolar veriyor.
Amerikan’nın Sesi, ‘Daha İyi Bir Dünya’ kampanyasının başkanı Peter Yeo ile konuştu.
“Birleşmiş Milletler’in faturalarının yüzde 22’sini biz ödüyoruz. Bu da diğer ülkelerin geri kalan yüzde 78’i ödediği anlamına geliyor. Amerikalı vergi mükellefleri için iyi bir vergi iadesi.”
BM yetkilileri ve gözlemciler, Amerika’nın bütçede yapacağı kesinti yüzünden ortaya çıkacak boşluğun diğer ülkeler tarafından doldurulamayacağından endişeli.
“Böyle ani kesintiler, geçici çözümleri zorunlu kılar ki bu da uzun vadeli reform çabalarını olumsuz etkiler.”
Beyaz Saray Bütçe Direktörü ise, dünyanın en kırılgan halklarının bu kesintiden etkileneceği endişesi taşımıyor.
“BM ve birçok yabancı yardım örgütü ve programına mali yardımı azaltıyoruz. Trump’ın seçim kampanyasını izleyenler için bu bir sürpriz değil. Başkan, yüzlerce defa ‘Deniz aşırı ülkelerin halkları için değil, Amerika için harcama yapacağım’ dedi. Bütçede de yaptığımız bu.”
Amerika onlarca yıldır uluslararası kalkınma ve insani yardımı, dış politikasının temel taşlarından biri olarak gördü. Peter Yeo’ya göre bu devam etmeli.
“Bu ilişkimizi koparmamalıyız. Küresel lider konumumuzu korumalıyız ve dünyanın dört bir yanındaki insanların ihtiyaçlarını karşılamak için üzerimize düşeni yapmalıyız.”
Yeo, Kongre’nin de bu görüşü savunacağından ve insani yardımın devam etmesini destekleyeceğinden umutlu.
