Erişilebilirlik

AB Türkiye Konusunda Uzlaşı Arıyor - 2004-12-14


Avrupa Birliği Zirvesi’ne günler kala Türkiye konusu yoğun tartışmaların yaşanmasına neden oluyor. Avrupa Birliği dün iki kanattan Türkiye konusunu masaya yatırdı. Bir yandan Birlik dışişleri bakanları uzlaşı arayışlarını sürdürürken öte yandan Avrupa Parlamentosu, Türkiye raporu nedeniyle ikiye bölündü.

Dışişleri Bakanlarını bir araya getiren Genel İşler Konseyi’ndeki tartışmalar Dönem Başkanı Hollanda tarafından hazırlanan dördüncü taslak metin temel alınarak yapıldı. Toplantı sonrasında bir açıklama yapan Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Bot, “üst düzeyde bir anlaşma zemini” yakalandığını söyledi. Dünkü toplantıda sonuç bildirisi taslağının teknik boyutlu unsurları konusunda genel bir uzlaşı yakalanırken üç ana konu liderlere bırakıldı. Bunlar ise müzakere açılıp açılmayacağı, açılacaksa ne zaman açılacağı ve sürecin ucunun açıklığı konusu. Hollanda zirvenin başlayacağı Perşembe gününe kadar tüm ülkelerin görüşlerini almaya ve nabız yoklamaya devam edecek.

Bot açıklamalarında, son dönemde Ankara’da gündeme getirilen “kırmızı çizgilere” de değinerek “Avrupa Birliği’nin kitabında kırmızı çizgiler yer almaz. Kulübe üye olmaya çalışan Türkiye, Avrupa Birliği değil. Zirvede konsensüsle alınacak olan karara 'evet' ya da 'hayır' demek Türkiye’nin bileceği iştir” dedi.

Dün önemli açıklamalarda bulunan bir başka isim de zirvede nasıl bir tavır takınacağı merakla beklenen Fransa’nın Dışişleri Bakanı Michel Barnier’ydi. Barnier, Türkiye’yi uzun ve zorlu bir sürecin beklediğini belirterek “Fransa bu müzakerelerin açılmasından yana ve bunların başarıyla sonuçlanmasını istiyor. Zaten bu tür bir süreç açarsanız bunun amacı, başarıyla sonuçlandırmak ve sonuna kadar götürmektir. İçtenlikle bunu istiyoruz” dedi.

Bu olumlu ifadelere karşın Barnier, bu sonucun önceden kestirilemeyeceğini ifade etti. Fransa müzakerelerin en erken 2005 sonu ya da 2006 başında başlayabileceğini ifade etti. Barnier, Fransa’nın pozisyonunun siyaset çevrelerinde Türkiye’ye yönelik muhalefetin yoğunluğu ve halktaki endişeler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Fransa müzakerelerin kesintiye uğraması halinde gündeme gelecek diğer alternatiflerin şimdiden belirlenmesi konusundaki ısrarını da sürdürdü.

Barnier dünkü toplantı sırasında beklenmedik bir de çıkış yaptı. Avrupa Birliği’nin uzlaşıya ve iyi komşuluk ilişkilerine verdiği öneme değinen Barnier, Ermeni soykırım iddialarını “trajedi” olarak tanımladıktan sonra “Bir uzlaşı gerekiyor. Türkiye geçmişiyle yüzleşmeli. Fransa bu trajedinin tanınması konusunu müzakereler sırasında gündeme getirecektir” dedi.

Türkiye’nin masaya yatırıldığı diğer önemli toplantının adresi ise Strasbourg’tu. Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda hararetli bir Türkiye tartışması yaşandı. Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenter Camiel Eurlings tarafından hazırlanan raporun Avrupa Parlamentosu’nu ikiye böldüğünü söyleyebiliriz.

Oturumda 92 parlamenter söz aldı. Alman ve Fransız parlamenterlerin başını çektiği Hıristiyan Demokrat, aşırı sağcı ve muhafazakarlardan oluşan bir grup özel statü fikrini savundular. Geri kalan Sosyal Demokratlar, Liberaller ve Yeşiller ise Avrupa Birliği Komisyonu’nun 6 Ekim’de benimsediği çizgi doğrultusunda hareket edilmesinden yana tavır koydular.

Bir çok şartı sıralayan ancak bu şartlar dikkate alınarak müzakerelerin gereksiz biçimde geciktirilmeden başlatılmasını isteyen raporun oylaması Çarşamba günü yapılacak. Bu oylamada Sosyal Demokratlar, Liberaller ve Yeşiller Grubu üyeleri 'evet' oyu kullanacaklar. Hıristiyan Demokratlar ise grupta homojenlik olmadığı için oylama konusunda serbest bırakıldılar.

XS
SM
MD
LG