Erişilebilirlik

Avrupa'daki Müslümanlar - 2004-12-04


Hollandalı film yapımcısı Theo Van Gogh’yu öldüren 26 yaşındaki Fas asıllı Muhammed Bouyeri, Hollanda’da doğmuş ve bu ülkede büyümüştü. Bouyeri’nin aşırılığa yönelmesi ve bu vahşi cinayeti planlayıp uygulaması, Müslümanların Avrupa toplumuna ne kadar uyum sağladığı sorusunu gündeme getiriyor.

Hollandalı film yapımcısı Theo van Gogh, 2 Kasım sabahı, bisikletiyle işe giderken öldürüldü. Van Gogh bir binaya sığınmaya çalışırken, Muhammed Bouyeri, film yapıcısına bir daha ateş etti, boğazını kesti ve sonunda bir mektubu, kasap bıçağıyla göğsüne sapladı. Van Gogh’un suçu neydi? İslam’ın kadınlara davranışını anlatan kısa metrajlı bir filmi yönetmiş olması.

Bu cinayet, sadece Hollanda’yı derinden sarsmakla kalmadı, Müslümanlık ve Müslümanlara karşı duyguları da yüzeye çıkardı.

Olay aynı zamanda, Müslümanların, Hollanda toplumuna ne kadar uyum sağladığı sorusunu tekrar gündeme getirdi. Hollanda’nın 16 milyon olan nüfusunun yüzde 5’i Müslüman. Bu Müslümanların çoğu 1960’lı yıllarda konuk işçi olarak Hollanda’ya yerleşen Türk ve Fas asıllılardan oluşuyor. Bu göçmenlerin çocukları Hollanda vatandaşı.

Brüksel’de bulunan, Avrupa Politika Etüdleri Merkezi’nin Adalet ve İçişleri Birimi Direktörü Joanna Apap, göçmenlerin Hollanda’da önceleri hoş karşılandığını söylüyor. Apap, bu durumun 1970 yılındaki petrol krizi ve 1980’lerdeki ekonomik sıkıntılarla birlikte değiştiğini vurguluyor. Uzman, Müslümanların din ve adetlerindeki farklılıklar anlaşılınca, halkın “öz-Hollandalılarla” göçmenler arasında ayrım yapmaya başladığını söylüyor. Joanna Apap şöyle devam ediyor:

“Hollandalı anne-babadan doğan çocuklara “Öz-Hollandalı” derler. Örneğin babası yabancı olan bir çocuk – Hollanda’da doğup büyümüş olmasına rağmen –tam olarak Hollandalı olarak görülmüyordu. İşte Hollanda’da son 14 yılda yaşanan sorunlar, burada başlıyor.”

Avrupa Politika Etüdleri Merkezi’nde, İslam ve Avrupa’da yaşayan Müslümanlar üzerine araştırma yapan Mirjan Dittrich de Avrupa’da yaşayan Müslümanların, kendilerine karşı ayrımcılık yapıldığı kanısında olduklarını söylüyor.

Mirjan Dittrich, iki toplumun da iyi geçinebilmek için daha çok çaba harcaması gerektiğini savunuyor.

“Müslüman toplumların liderlerinin yardımına da ihtiyacımız var. Terörizme karşı sert tepki göstermeleri gerekiyor. Müslüman toplumu arasında çalışarak, İslam’ın barışçı bir din olduğunu yaymaları; ve İslam’ın ılımlı sesi olmaları gerekiyor. Bence, her iki tarafın da çok çalışması şart.”

Dittrich, Avrupa Birliği'nin veya Hollanda’nın bütünleşme politikalarında oluşacak herhangi bir değişimin, aşırıcılarla geniş Müslüman toplumunu ayırt etmesi gerekeceğini söylüyor. Dittrich, Müslüman toplumunu cezalandırmaya kalkmanın, Müslümanları yabancılaştırıp Müslüman gençleri aşırı davranışmada iteceğini belirtiyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Batı Avrupa uzmanı olan Julia Hall ise Avrupa ülkelerinin, vatandaşlık yönetmeliklerini değiştirerek Müslümanları daha rahatlatabileceklerini savunuyor. Hall şöyle diyor:

“Çoğu ülkede vatandaşlık yönetmelikleri son derece katı – ve bu da göçmen toplumları dışlıyor. Vatandaş olup kendilerini toplumun tam üyesi olarak göremezlerse, hep reddedildiklerini düşüneceklerdir.”

Avrupa’nın Müslümanlarını kabul etmenin bir başka yolu da siyasete katılmalarını sağlamak. Şu anda, Avrapa ülkelerinde ulusal sahnede görev yapan çok az sayıda Müslüman siyasetçi bulunuyor.

Londra’da'daki Kamu Politikası Araştırma Enstitüsünde uzman olan Danny Sriskandarajah, Van Gogh cinayetinin etkisini fazla büyütmemek gerektiğini düşünüyor. Uzman, cinayetin vahşice işlendiğini ve cezalandırılması gerektiğini, ancak bu saldırının bütün Müslüman göçmenleri temsil etmediğini söylüyor:

“Yeni ve farklı etnik gruplar Avrupa’ya yerleştiklerinde, geniş topluma asimile olmadıklarını ve olmayacaklarını söylüyorlar. 60-70 yıl önce Yahudiler İngiltere’ye göç ettiklerinde neler olduğunu gördük. Türkler Almanya’ya göç ettiklerinde de neler olduğunu hatırlıyoruz. Bu sürekli tekrarlanıyor. Yani, asimile olamadılar diye azınlıkları yeterince çabalamamakla suçlama konusunda dikkatli olmalıyız.”

Sriskandarajah’a göre, izlenecek politikalar, bütünleşmenin sağlanmasına yardımcı olabilir – ama bunu yasal zorunluluk haline getiremez. Ancak, uzman Avrupa’nın, geçmişte diğer azınlıkları entegre ettiği gibi Müslümanları da başarılı bir şekilde entegre etmesi konusunda umutlu.

XS
SM
MD
LG