Erişilebilirlik

23 Kasım 2004 - 2004-11-23


Ukrayna’daki başkanlık seçimi Amerikan basınında da geniş yankı buluyor. Ukraynalı seçmenin Doğu ile Batı arasında bir tercihi oyladığını belirten New York Times, ilk sonuçlara göre Rusya yanlısı Başbakan Viktor Yanukovich’in az farkla önde olduğunu kaydediyor, ancak gözlemcilerin seçimde hile yapıldığına ilişkin açıklamalarını hatırlatıyor. Gazete, Bush yönetimini de Ukrayna seçimlerine müdahale eden Rusya’ya karşı tavrını sertleştirmeye çağırıyor:

"Ukrayna’nın Rusya ile ilişkileri katı gerçekler tarafından belirleniyor. Yuschenko , Rusya’dan sağlanan enerjiye bir alternatif sunamadı. Yanukovich ise, görevi devretmeye hazırlanan ve akıl hocalığını yapan Leonid Kuchma gibi Batı ile iyi ilişkiler sürdürmeye ve Batı sermayesini çekmeye çalışacaktır. Putin, Senator Richard Lugar’ın tavsiyesine uyarak Ukraynalı dostlarını seçim sonuçlarını yeniden gözden geçirmeye teşvik edecektir. Ancak Bush yönetiminin Putin’e daha fazla baskı yapmamaya karar vermiş olması utanç vericidir. Bu seçim, Ukrayna’daki bölünmüşlüğü daha da artırmamalıdır. Ukraynalıların şimdi reformları barışçıl biçimde gerçekleştirmek için demokratik kurum ve alışkanlıkları geliştirmeye ihtiyacı var."

Washington Post ise Ukrayna seçimleriyle ilgili olarak “Kiev’de darbe” başlığını kullanıyor. Avrupa Birliği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT ve bazı sivil toplum örgütlerinin yanı sıra seçimleri izlemek üzere Ukrayna’da bulunan Senatör Richard Lugar’ın da seçimlerde hile yapıldığına ilişkin açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan gazete, Batı’nın, Ukrayna’daki demokratik muhalefeti desteklemek için elinden geleni yapması gerektiğini savunuyor:

"Başkan Bush, yönetiminin Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi karşısındaki pasifliğine son vermelidir. Moskova’daki otoriter yönetimini güçlendiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, şimdi de Kiev’de kendi yandaşı bir yönetim oluşturuyor. Yanukovich’in seçim kampanyasına milyonlarca dolar akıtan Putin, seçimin her iki turundan önce de bizzat Ukrayna’ya gitti. Bush için bundan sonra atılması gereken adım, Putin’in yeni emperyalizmini açıkça kınamak ve bunu denetleyecek bir politika geliştirmektir."

Irak’ta yardım görevlisi Margareth Hassan’ın kaçırıldıktan sonra öldürülmesi ve rehin alma eylemlerinin sürmesi yardım çalışmalarına da ciddi darbe vuruyor. Irak’ta görev yapan iki insani yardım görevlisi, Rick McDowell ve Mary Trotochaut, Christian Science Monitor’de yayımlanan ortak makalelerinde, Amerikan işgali sonrasında Irak’ın bir kaos ortamına sürüklendiği görüşünü savunuyor. Makalede, Irak’ın ciddi bir insani desteğe ihtiyaç duyduğu böylesi bir dönemde rehin alma eylemleri ve şiddet olayları nedeniyle bir çok yardım görevlisinin ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı ifade ediliyor:

"Anlaşmazlıkların güç kullanılarak çözülmeye çalışılmasının sadece daha fazla şiddete yol açtığını açıkça görüyoruz. Yeniden yapılanma geçekleştirilemedi. Sivil toplum oluşturulamadı. Harcanan milyarlarca dolara rağmen Irak’ta çok az sorun çözülebildi. Ve bunun en ağır bedelini Irak halkı ödüyor. Şok ve korkunun ardından gelen kaos tam bir başarısızlıktır. Irak için farklı bir strateji bulmamız gerekiyor."

New York Post, Amerikan Kongresi’nin Başkan Bush’un desteklediği istihbarat kurumlarındaki reformla ilgili yasa önerisinin Kongre’de taraftar bulamamış olmasını mercek altına alıyor. Söz konusu reform taslağına bazı eleştiriler getirildiğinin altını çizen gazete, böylesine önemli bir konuda yasal değişikliğe gitmeden önce, kapsamlı bir tartışmanın gerekli olduğu görüşüne yer veriyor:

"Seçimin ardından, özellikle de yapılacak bir hatanın askerlerin hayatını tehlikeye sokabileceği bir dönemde, Amerikan istihbaratının ihtiyaçlarını soğukkanlı biçimde değerlendirecek zamanımız var. Elbette ülkenin istihbarat yapısında bir an önce reforma gitmek çok önemli. Ama böyle bir anlaşma kısa sürede sağlanamasa da o kadar büyük bir sorun olarak görülmemeli. İstihbarat konularında doğru adım atmak, hızlı adım atmaktan çok daha önemlidir."

XS
SM
MD
LG