Uzmanlar televizyon tartışmalarının özellikle kararsız seçmenler üzerinde büyük bir etkisi olduğunu belirtirken, Washington Times köşe yazarlarından Donald Lambro, bu tür tartışmaların fazla da önem taşımadığını savunuyor. Ekonomi, savaş ve toplumsal konuların daha belirleyici olduğunu vurgulayan Lambro, seçimin bir televizyon tartışmasında söylenen veya söylenmeyen birkaç cümleye, mimiklere, adayların ekrandaki görünümlerine indirgenmesine karşı çıkıyor:
'Seçmenler büyük çoğunlukla, kararlarını önemli konulara göre belirliyor, bir televizyon tartışmasında söylenen birkaç güzel söze, hatta yapılan hatalara göre değil. Seçim uzmanları, ekranda adayların vahim hatalar yapıp yapmadığını veya rakibine karşı akılda kalıcı birkaç cümle kurup kurmadığını inceleyecek. Böyle bir şey yaşanırsa, önümüzdeki günlerde buna dair bitmek bilmeyen siyasi tahliller yapılacak, o sahne ekranlarda tekrar tekrar gösterilecek. Ama böyle bir şey, teröre karşı savaş ve Amerika’nın güvenliği sorunlarına endeksli bir seçimin sonucunu etkileyecek mi? Hiç sanmıyorum.'
New Republic dergisi editörü Peter Beinart ise Washington Post’ta yayımlanan makalesinde Bush ve Kerry arasında Irak konusunda yaşanan söz düellosunu mercek altına alıyor:
'Bush’un seçim kampanyasını yürütenleri dinlerseniz, Kerry geri çekilme ve yenilgiyi savunurken, Başkan teröristleri yenip demokratik bir Irak kurma konusunda son derece kararlı. Ancak her geçen hafta, Bush’un sözleriyle yaşananlar arasındaki uçurum daha da büyüyor. Amerika’nın çekilmesi için zemin hazırlayan kişi Kerry değil, Bush’tur. Böyle bir çekilme, 'yenilgi' anlamına gelmez mi?'
New York Times ise başkan Bush ile İngiltere başbakanı Tony Blair’i karşılaştırıyor. Gazete, Blair’in, lideri olduğu İşçi Partisi kurultayında Irak’ta savaşa girilmesi ve gelinen durumla ilgili eleştirilerin haklılığını kabul ettiğine dikkati çekiyor:
'Blair, gelecek yılki seçimleri düşünerek kurultayda dikkatleri Irak’tan uzağa çekmeyi umuyordu. Ancak Irak konusunun İngiliz siyasi yaşamını hala etkilediği ortaya çıktı. Blair, en azından savaşla ilgili iyimser açıklamalar yapmayarak ve savaşı bir hata olarak görenleri küçümsemeyerek seçmenlerine saygı göstermesini bildi.'
Christian Science Monitor ise, Amerika’nın Irak’taki askerlerini çekmesinden sonra bu ülkede kalıcı üsler oluşturma ihtimalini değerlendiren David Francis imzalı bir habere yer veriyor. Amerikan Savunma Bakanlığının bu konudaki planlarını açıklamadığını belirten Francis, Irak halkının büyük bir kısmının, Amerikan üslerine karşı olduğuna dikkat çekiyor:
'Irak’taki geçici üsleri kalıcı hale getirmek, Amerika’ya karşı muhalefeti daha da artıracaktır. Ancak Amerikan üsleri olmazsa, Şiilerin, Sünnilerin ve Kürtlerin bir iç savaşa sürüklenmesinden de endişe duyuluyor. Böyle bir çatışma, İran, Suriye ve Türkiye’yi de içine çekerek Ortadoğu’da daha büyük bir çatışmaya yol açabilir. Bir Arap ülkesinde demokrasi kurma düşüncesi ortadan kalkabilir. Bazı uzmanlara göre, Irak hükümeti, böyle bir sonuçtan kaçınmak için, kamuoyu onaylamasa da, Amerikan askeri varlığının devamına karşı çıkmayacak.'