Erişilebilirlik

24 Eylül 2004 - 2004-09-24


'Başbakan Erdoğan Brüksel’deki endişeli bürokratlara hükümetin laiklikten uzaklaşmayacağı güvencesini verince Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmek için başlattığı maraton yeniden hız kazandı.' New York Times muhabiri Craig S. Smith, zina konusunda yaşanan krizde gelinen noktayı bu sözlerle aktarıyor. Ancak Smith, Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Gunther Verheugen’ın 'Artık bir engel kalmadı,' demesine rağmen, Avrupalı liderlerin Aralık ayındaki zirvede Türkiye’ye müzakere tarihi vermesinin garanti olmadığını ifade ediyor.

'Türkiye’nin üyeliği Avrupa’da hala genel kabul görmüş değil ve bir çok yetkili kamuoyu önünde Türkiye’nin üyeliğine destek verse de, özel görüşmelerde bundan duydukları rahatsızlığı ifade ediyor. Türkiye’nin güçlü laik geleneğine rağmen hissedilen bu rahatsızlık aslında Avrupa’nın Müslüman bir ülkeyi içine kabul etmek konusundaki derin ve şekilsiz korkuyu yansıtıyor. Ülkesi resmi olarak Türkiye’nin üyeliğini destekleyen Fransa başbakanı Jean-Pierre Raffarin, 'Erdoğan’ın iyi niyetinden şüphe etmiyoruz ama mevcut ve gelecekteki hükümetler Türk toplumunun Avrupa’nın insan hakları değerlerini benimsemesini ne ölçüde sağlayabilecek?' diye konuştu.'

New York Post ise Irak başbakanı İyad Allavi’nin Amerikan Kongresinde yaptığı konuşmadan hareketle Demokrat Parti başkan adayı John Kerry’ye yükleniyor. Allavi’nin Irak’taki olumlu gelişmeleri anlattığı konuşmasından alıntılar yapan gazete, Kerry’nin Irak konusunda karamsar tablo çizmesini sert biçimde eleştiriyor:

'Allavi, Irak’ın büyük bir çoğunluğunun güven içinde olduğunu ve ülkenin giderek daha emniyetli bir hale geldiğini söyledi. Allavi, Kerry’nin karamsarlığıyla ilgili olarak da iyi bir ders verdi ve 'Gelişmelerden şüphe edenler, teröristlerin umudunu artırma riskine yol açıyor' dedi. Kerry açısından en olumlu haber, Allavi’nin Amerikan başkanlık seçiminde oy kullanmayacak olmasıdır. Allavi, bunun yerine Ocak ayında Irak’ta oy kullanmayı planlıyor. Ve Irak başbakanı bunun için, ilgili taraflara teşekkür etti, yani Bush’a ve Amerika’ya...'

Boston Globe yazarı Joan Vennochi ise Irak’taki şiddet eylemlerinin ve istikrarsızlığın Amerikan başkanlık seçiminde George Bush’u zayıflattığı ve Demokrat aday John Kerry’ye güç verdiği yönündeki görüşü irdeliyor. Vennochi, şiddet eylemlerinin Bush’un oylarını artırmasına yarayabileceğini savunuyor ve Bush’un yeniden seçilmesinin El Kaide’nin işine gelebileceği görüşünü savunuyor:

'Bu bağnazların Bush’a ihtiyacı var. Bush onlar için büyük bir nimet.. Birleşmiş milletler genel kurulunda da görüldüğü gibi, dünya Bush’a küçümsemeyle bakıyor. Irak’ın işgali, tam da teröristlerin ihtiyaç duyduğu bir şekilde, Amerika’ya karşı tüm dünyada nefreti artırıyor. El Kaide açısından, Amerika’nın başında Bush gibi hiç sevilmeyen bir başkanın bulunmasından daha iyi ne olabilir?'

Washington Post gazetesi, Endonezya’da Susilo Bambang Yudhoyono’nın zaferiyle sonuçlanan seçimleri mercek altına alıyor. Suharto diktatörlüğünün altı yıl önce devrilmesiyle, Endonezya’nın bölüneceği veya İslamcı grupların denetimine gireceği yönünde endişeler yaşandığını hatırlatan gazete, 120 milyon seçmenin bulunduğu ülkede % 80 katılım oranıyla gerçekleşen seçimlerin demokrasi açısından bir başarı olduğunu vurguluyor:

'Kimse, Endonezya’da demokratikleşmenin geri dönülemez bir süreç olduğunu iddia etmiyor. Ancak Endonezya deneyimi sadece Müslüman bir ülkenin demokrasiyi benimseyebileceğini değil, yeni kurulmuş ve eksikleri olan bir sistemde bile milyonlarca insana daha fazla özgürlük tanıyan bir yönetim kurulabileceğini de gösteriyor. Amerika, şimdiye kadar Endonezya’yı destekleyerek doğru bir iş yaptı. Bush yönetimi bu desteği sürdürmelidir. Bu arada, Müslüman bir demokrasiden şüphe edenler de, 120 milyon oy pusulasının bu konuda yanıldıklarını gösterdiğini bir kenara yazmalıdır.'

XS
SM
MD
LG