Erişilebilirlik

29 Temmuz 2004 - 2004-07-29


Senatör John Kerry’nin 2004 başkanlık seçiminde resmen Demokrat Parti adayı ilan edilmesi, hemen hemen bütün Amerikan gazeteleri tarafından manşetten duyuruluyor. New York Times, Kerry’nin özellikle Irak konusunda Bush’tan farkını açık bir şekilde ortaya koyması gerektiğini vurguluyor ve “Eğer Saddam Hüseyin’in kitle imha silahlarına sahip olmadığını daha önceden bilseydiniz, yine de Irak’la savaşa girmek için evet oyu kullanır mıydınız?” sorusunu yöneltiyor.

"Kerry, özellikle dış politika söz konusu olduğunda, Bush gibi dünyayı iyiler ve kötüler olarak algılayan, başka bir deyişle olaylara siyah-beyaz gözlükle bakan biri değil. Ancak bu, her konuyu muğlaklaştırmanın gerekçesi olamaz. Kerry’nin Irak konusundaki politikası yeterince açık değil."

Washington Times yazarlarından Hiwa Osman, Demokrat Parti’nin Boston’daki kurultayı sürerken, Irak’ta da Millet meclisinde yer alacak isimleri belirlemek amacıyla hazırlıkların hız kazandığına dikkat çekiyor. Irak’ta başarı veya başarısızlığın Amerika’nın ulusal çıkarları için büyük önem taşıdığını vurgulayan yazar, bu konunun siyasi malzeme yapılmaması gerektiği görüşünü savunuyor.

"Kerry, Amerika’nın Irak politikasında büyük bir değişiklik önermese de, liberaller Irak savaşını Bush yönetimine karşı bir silah olarak kullanıyor. Irak’ın demokratik bir çizgide başarılı bir biçimde yeniden yapılanması, Amerikan ulusal güvenlik çıkarlarının en önünde yer almalıdır ve bu konu hiçbir partinin kendi çıkar arayışına hizmet etmemelidir. Amerika’nın Irak’taki rolü konusu iç siyasetin merkezinde ise, tartışma, Irak’ın seçim kampanyasında nasıl kullanılacağına değil, Irak’ta başarının nasıl sağlanacağı konusuna odaklanmalıdır."

Los Angeles Times ise, eski senatör Gary Hart’ın dünyadaki tek süper güç olan Amerika’nın 21’inci yüzyıldaki stratejisini sorgulayan bir makalesine yer veriyor. Yazar, 11 Eylül sonrasında El Kaide’yi ve terörü hedef alan stratejinin yeni çağın çok yönlü sorunlarına çözüm bulmakta yetersiz kaldığını savunuyor. Hart, Amerikan İmparatorluğu tezini gündeme getirenlere de, İmparatorluk düşüncesinin Cumhuriyetle uyuşmayacağı uyarısında bulunuyor.

"Avrupa ulus devleti Birleşik Avrupa’ya doğru ilerlerken Atlantik İttifakı sorununu yeniden gündeme getiriyor. Çin ve Hindistan ekonomisindeki gelişmeler, Japonya’nın kendi ulusallığını yeniden tanımlaması ve nükleer bir Kuzey Kore, Amerika’nın Asya’ya ilişkin yeni politikalar geliştirmesini şart kılacak. Diğer bölgelerde çöken devletler, kitle imha silahlarının yaygınlaşması, salgın hastalıklar, kitlesel göçler, küresel ısınma gibi konuların hepsi yakın bir uluslararası işbirliğini ve belki de yeni uluslararası kurumları gerektiriyor."

Washington Post ise, Filistin’de yönetimin sokak gösterileriyle protesto edilmesine ve başbakan Ahmet Kureya’yı istifanın eşiğine getiren krizi mercek altına alıyor. Gazete, Filistin lideri Yaser Arafat’ın bu krizi de aşmayı başardığını, ancak yönetimine karşı dipten dibe ciddi bir muhalefet geliştiği yorumunda bulunuyor. Washington Post, Amerika’nın gelinen noktada, Filistinli reformcuların önün açacak adımlar atması gerektiği görüşüne yer veriyor.

"Bush yönetimi, bir başka çürümüş Arap rejimine müdahale etmek yerine demokrasiyi desteklemelidir. Kurey ve diğer daha reformcu isimler, 1996 yılından bu yana yapılmayan seçimlerin yapılması çağrısında bulundu. Bu seçimler muhtemelen Arafat muhaliflerini sokaklardan meclise taşıyacak ve gerçek bir değişim için yetki sahibi kılacaktır. Arafat’ın değil seçmenlerin belirlediği yeni bir Filistin hükümeti İsrail’le görüşmelere yeniden başlanmasında güvenilir bir ortak olma şansına sahip olabilir."

XS
SM
MD
LG