Birleşmiş Milletler, Dünya Mülteciler Günü nedeniyle yayınladığı yeni bir raporda, uzun yıllar boyunca kamplarda yaşamak zorunda kalan milyonlarca mültecinin karşılaştığı güçlüklere dikkat çekti.
Örgüt, raporunda, evlerine geri dönme umutlarını yitiren çoğu mültecinin sorunlarının kalıcı biçimde çözümlenmesi çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi bu yıl mültecilerin sayısında ani bir düşüş görüldüğünü bildirdi. Ancak daire, savaş ya da zulümden kaçan 17 milyondan fazla kişiye hala yardım ediyor.
Daire sözcüsü Peter Kessler, mültecilerin çoğunlukla ‘avantacılar’ olarak görüldüğünü ve bunun yanlış bir görüş olduğunu söylüyor. Kessler bu kişilerin istedikleri için değil, zorunda kaldıkları için mülteci olduklarını ya da başka bir ülkeye sığınma hakkı istediklerini anlatıyor. Sözcü, mültecilerin tehdit oluşturmadıklarını, aksine, kendilerinin tehdit altında olduğunu da sözlerine ekliyor:
"Bazı zengin ülkelerde sığınma hakkı arayanların eleştirilmesine rağmen, birçok mülteci ancak kendi ülkelerinin yakınındaki yoksul ülkelere göç edebiliyor. Bu kişilerin yardıma ve korunmaya ihtiyacı var. Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesinin de, yoksul ülkelerde yaşayan birçok mülteciye yeterli yardım yapıldığından emin olması gerekiyor. Böylelikle bu kişilerin daha iyi yardım alabilecekleri, daha zengin ülkelere göç etmesi gerekmez."
Kessler birçok mültecinin, savaş nedeniyle zarar görmüş olmasına rağmen kendi ülkelerine dönmek istediğini söylüyor. Taleban rejiminin iki buçuk yıl önce devrilmesinden sonra, 3 milyondan fazla Afganlı ülkelerine döndü. Kessler, Angola, Burundi ve Sierra Leone’den göç edenlerin de ülkelerine döndüklerini söylüyor.
Sözcü ayrıca Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi’nin gelecek 5 yıl içinde, 9 Afrika ülkesinden göç etmiş milyonlarca mülteciyi ülkelerine iade etmeyi planladığını belirtti. Böylece Afrikalı mültecilerin sayısı üçte iki oranında azalacak.
Ancak Peter Kessler bazı mültecilerin hiçbir zaman evlerine dönemeyeceklerini ve bu kişilerin durumuna kesin çözüm bulunması gerektiğini vurguluyor ve şöyle devam ediyor:
"Mülteciler ülkelerine geri dönemedikleri zaman, bulundukları ülke yönetimlerinden, bu kişilerin bölgeye yerleşmelerini sağlamak amacıyla bazı konularda anlaşmaya teşvik ediyoruz. Böylelikle mülteciler ilk göç ettikleri ülkede kalarak, tarla amacıyla kullanacakları toprak sahibi olabilir ya da çalışma izni edinebilir. Ülkelerine geri dönemedikleri ve bulundukları ülkeye de yerleşemedikleri zaman, üçüncü bir ülkeye gönderilmeleri yolunda adım atılmasını istiyoruz."
Tüm dünyada mültecilerin yaşadığı zor durumu ele alan aktiviteler düzenleniyor. Bunlar arasında geleneksel dans gösterileri ve konserler, spor müsabakaları, film festivalleri ve tartışma programları bulunuyor. Bu aktivitelerin her biri tüm dünyadaki mültecilerin sorunlarına çözüm bulunmasını amaçlıyor.