Erişilebilirlik

9 Haziran 2004 - 2004-06-09


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Irak’la ilgili karar tasarısını oybirliğiyle kabul etmesi bugünkü Amerikan gazetelerinde manşetten veriliyor. Yapılan yorumlarda ise, kararın Bush yönetimi açısından büyük bir başarı olduğu görüşü öne çıkıyor. New York Post, kararın sadece Bush yönetimi için değil, Ortadoğu’da özgürlük mücadelesi için de önemli bir kazanç olduğu görüşünde. Gazete, kararda Fransa, Almanya ve Rusya’nın isteğiyle yapılan bazı değişikliklerin ise, sadece bu ülkelerin görüntüyü kurtarmasına yarayan kozmetik değişiklikler olduğunu ileri sürüyor.

"Bütün sorunlar çözülmüş değil, ancak Bush bir kez daha Amerika’nın ve koalisyonda yer alan müttefiklerinin Birleşmiş Milletler’in işbirliğine ve desteğine açık olduğunu ancak, örgütün terörle savaşta Amerika’nın stratejik hedeflerine ulaşmasını engellemesine izin vermeyeceğini gösterdi. Savaş henüz bitmedi, fakat Güvenlik Konseyi’nin dünkü kararı, daha güvenli bir dünyaya doğru önemli bir adım oluşturuyor. Tebriklerimizi kabul edin sayın Başkan. Bunu hak ettiniz."

USA Today gazetesi de benzer bir yaklaşımla, Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen kararı Irak’ta aydınlık bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriyor. Gazete, kararın Irak savaşına karşı çıkan Fransa, Almanya ve Rusya tarafından da onaylandığının altını çiziyor. Gazeteye göre Bush yönetiminin değişikliği kabul etmesi pratik nedenlerden kaynaklanıyor.

"Dış politikadaki bu yeni yaklaşım sadece Irak’ta istikrarın sağlanması şansını artırmakla kalmıyor, teröre karşı küresel savaşta Amerika ile müttefiklerinin yeniden bir araya gelmesine de yardımcı oluyor. Irak’ta görevin tamamlanması için 30 Haziran’da Iraklıların yönetimi tamamen devralmasını sağlamak şart. Ve şimdi, Reagan’ın Sovyetler’e karşı oluşturduğu geniş Batı ittifakı Irak’ın yeniden doğuşu için bir araya geliyor. Reagan, bunu görseydi herhalde “Irak’ta güneş bu sabah daha parlak doğuyor” derdi."

New York Times yazarlarından William Safire ise, Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen kararı, Iraklı Kürtlerin özerklik talebini içermediği gerekçesiyle eleştiriyor. Kürtleri Amerika’nın Irak’taki en sadık müttefiki olarak tanımlayan Safire, Şii liderlerin tatmin edilmesi için Kürtlerin feda edildiğini iddia ediyor. Safire, bağımsız bir Kürdistan’a Türkiye’nin izin vermeyeceğini de belirtiyor.

"Kürtler, petrol zengini Kerkük’ü geleneksel başkentleri ilan edip bağımsız bir Kürdistan kurmaya kalkarsa, Türkiye’nin buna izin vermeyeceği açık bir gerçek. Iraklı Kürtler geçen yıl Ankara’nın koalisyona yardımcı olmak için 10 bin asker göndermesine izin vermeyerek büyük bir hata yaptı. Ancak daha sonra kuzeydeki dostlarıyla siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için büyük çaba harcadı. Kürt karşıtı bazı generallerin yakınmasına rağmen, başbakan Recep Tayip Erdoğan da buna olumlu yaklaştı. Kürt müttefiklerimiz Irak’ın bütünlüğü konusundaki sözlerini tutacaktır. Ancak Güney'i tatmin etmek için Kuzey'i uzağa itmeyin."

Washington Post gazetesi ise, Amerika Adalet Bakanlığı’nın terör zanlılarına işkence yapılabileceği yönündeki görüşüyle ilgili olarak basında yer alan haberleri değerlendiriyor. Gazete, işkencenin hiçbir gerekçeyle meşrulaştırılamayacağını vurguluyor.

"Bu mantık, “ulusal güvenlik” gerekçesiyle işkenceye onay veren diktatörlüklerin mantığıdır. Eğer yabancı bir lider, kendi ülkesinin güvenliği için bir Amerikalıya işkence yapılması kararı alırsa ne olacak? Amerikalılar bunu yasal veya ahlaki olarak kabul edilebilir bulacak mı? Bush yönetimine göre, bu soruya evet cevabı verilmesi gerekiyor."

XS
SM
MD
LG