Erişilebilirlik

Saddam'ın Toplu Mezarları Film Oldu - 2004-05-31


Irak’ın devrik diktatörü Saddam Hüseyin, yıllarca ülkenin değişik yerlerinde toplu katliamlar yaptı, yüz binlerce kişiyi acımasızca öldürdü. Saddam rejiminin katlettiği bu kişilerin cesetleri daha sonra ortaya çıkarılan toplu mezarlarda bulundu. Katliamları dehşet verici bir şekilde gözler önüne seren bu toplu mezarların görüntüleri yeni bir belgesel filmde toplandı. ‘Saddam’ın Toplu Mezarları’ adlı belgesel, dünyanın çeşitli yerlerinde gösterime girdi.

Filmin Iraklı-Kürt yönetmeni Jano Rosebiani, 1990’larda ailesiyle birlikte Amerika’ya gelenlerden. Rosebiani, geçen yıl savaşın başlamasından hemen önce Irak’a dönmüş. Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle rahat bir nefes alan Rosebiani, eski diktatörün yaptıklarını bir bir anlatıyor. 1970’lerde Saddam Hüseyin rejiminin giriştiği katliamları hatırlayan yönetmen, bu toplu kıyımların çok gizli şekilde yapılmasına özen gösterildiğini söylüyor. Rosebiani şöyle devam ediyor:

"Sonra öyle bir zaman geldi ki, bunlar sır olmaktan çıktı, korku salmak için kullandıkları bir araç halini aldı. Toplu mezarların da ötesinde, örneğin bir grup insanı diğerlerinin gözü önünde öldürürken, izleyenlerden de alkış tutmalarını istediler. Ya da, katlettikleri insanların cesetlerini, gelip geçenler görsün diye üst üste yığarak anayolların kenarına, kaldırımlara bıraktılar. Böylelikle, bir korku devleti, korku cumhuriyeti yarattılar."

Filmde, toplu kıyımların birinden kurtulmayı başarmış Iraklı bir adam tanık olduklarını anlatıyor. Bir çöle götürülen elleri bağlı kurbanlar, arkaları dönük şekilde bir çukurun başına oturtuluyor. Yerde bağdaş kurarak oturmalarının istendiğini anlatan genç adam, daha sonra yakın mesafeden, defalarca açılan ateş sonucu vurularak, geriye, çukurun içine düştüklerini anımsıyor. Bundan sonra yaşananlar ise korkunç. Acı çekenler, inleyenler, ölümün kucağında üst üste yatanlar. İşte o sırada, henüz ölmemiş olduğunu fark ettiği 3-4 kişiyle fısıltı halinde konuşup, katillerinin hala orada olup olmadığını anlamaya çalıştığını anlatıyor. Ve oradan uzaklaştıklarını görünce de bütün güçleriyle kaçtıklarını.. Kuşkusuz, bu adamın hikayesi, binlerce kişinin öldüğü sayısız katliamdan sadece birini yansıtıyor. Yönetmen Jano Rosebiani, Irak’ta işlenen bu toplu katliamlarda sevdiklerini kaybeden ve size hikayelerini anlatacak insanlar bulmanın çok kolay olduğunu söylüyor.

Şimdiye kadar Irak’ta, uluslararası uzmanların yürüttüğü çalışmalar sonucu 200’den fazla toplu mezar ortaya çıkarılmış durumda. Bu mezarlarda çıkan ceset sayısının ise, 300 binin üstünde olduğu tahmin ediliyor. Filmde ayrıca, bulunan vücud parçalarının kime ait olduğu, yani cesetlerin kimlik tespiti çalışmaları da mercek altına alınıyor. Bu çok zorlu süreç incelenirken, Bosna örneği verilerek, savaşın üstünden geçen 10 yıla rağmen, hala kimliği tespit edilememiş cesetler olduğuna dikkat çekiliyor. Bosna’da Sırplar tarafından katledilen 30.000 Boşnak’tan sadece 8 bininin cesedine ulaşılabilmişti.

Belgesel film için danışmanlık yapan, İngiliz uzman Tom Parker, uzun dönemde tartışılacak konuların, toplu mezarlardan ceset toplama ya da birkaç caniyi adalet önüne çıkarmanın çok daha ötesinde olacağını belirtiyor. Rejimler tarafından işlenen suçları araştıran bilim adamı, bu konuda şunları söylüyor:

"Bu hukuki olduğu kadar sosyal bir süreç. Ben, korkunun hayat boyu geçmeyeceğine, gerçekten iyileştirilmesinin mümkün olmayacağına inanıyorum. Yahudilere uygulanan soykırımın etkileri hala sürüyor. Irak’ta yaşananlar için de aynı şey geçerli."

Parker, bundan sonra Irak’ı yönetecek hükümetin ve Irak toplumunun, bu olayların üstüne gitmesinin, korkuyu yenmek için atılacak ilk ve en önemli adım olduğunu söylüyor.

XS
SM
MD
LG